Çocuk yaşta evlilikler gerçekten artıyor mu?

Ali Karahasanoğlu

VAN 17.07.2018 09:59:30 0
Çocuk yaşta evlilikler gerçekten artıyor mu?
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Dürüst esnafa tabii ki sözümüz yok.

Ama bazı uyanık pazarcılarımızın, sağlam meyveyi üste, çürüklerini de hemen altına yerleştirip..

El çabukluğu ile torbaya doldurduğuna.. Çoğu defa, evimize geldiğimizdehaberdar oluruz..

Onun için takdim önemli..

Sergileme önemli..

Onun altına çürükleri gizleme de önemli..

Ticarette (kirletilmiş ticaret diyelim) bu oyun var da..

Siyasette yok mu?

Daniskası var..

Pazarcılıkta bu operasyondan elde edilen kâr 3 kuruş ise..

Siyasette bunun getirisi, milyonlarla..

Onun için de..

Çarpıtılmış bilgilerle, kafa karıştırma yolu ile elde edilen büyük kârlar, esas siyaset sahnesinde..

Bir süredir bir bombardımandır, gidiyor..

“Küçük yaşta kızlar, devlet hastanelerinde doğum yapıyor.. Gerekli suç duyuruları bile yapılmıyor..”

Şöyle bir etrafımıza bakıyoruz.

Çevremizde evlenme yaşı, her geçen yıl, bir daha bir daha yükseliyor..

Evlenme yaşı ortalama olarak, 22 iken, 23 oldu. 23 iken 24 oldu.. Öyle öyle gidiyor..

Ama sol kafalılar isyanda..

Erkek erkeğe.. Kız kıza ilişkiler söz konusu ise..

“Özgürlüktür” diyerek rezaletlerin sonuna kadar önünü açanlar..

Dine, örfe uygun evlilikler söz konusu olduğunda..

Bir maraza çıkartmak için, fırsat kolluyorlar..

En revaçta buldukları gerekçe de, “Küçük yaşta anne oluyorlar. Çocukluklarını yaşayamıyorlar” ile karşımıza çıkıyor..

İsteyen istediği yaşta evlensin..

Tabii ki..

Mevcut kanunda, 16-17 yaş altında evlilik serbest olmadığına göre..

Bu yaşların altında evlilikler de, ilişkiler de olmasın..

Ama.. 

Zaten o yaşlarda evlilikler gittikçe azalırken..

Birileri “Artıyor” diye yaygara koparırsa..

O zaman da bakmalıyız, “Acaba biz mi göremiyoruz” diye..

Baktım..

“Bunların söyledikleri nedir acaba” diye merak edip araştırdım..

Verdikleri rakamların, hep 2011 sonrasına ait olmasından kuşkulanarak, konuyu derinleştirdim..

“Türkiye’de 2011 sonrasında ne oldu ki acep” diye, sorgulamamı sürdürdüm..

“Yoksa.. Suriye’deki iç savaş sebebi ile.. Türkiye’ye gelen mültecilerin sayısının artması sebebi ile.. Küçük yaşta doğumların da sayısı artmış olmasın” diye şüphelendim..

En sonunda..

“Aynen vaki” tespitine vardım..

Aslında, “Küçük yaşta doğumlar arttı” diyerek, mevcut yöneticileri suçlayanlar, doğum yapanların çok büyük oranda Suriyeli aileler olduklarını gözlerden kaçırarak, iç siyasete malzeme üretiyorlarmış..

Yani..

Uyanık pazarcının.. Çürük meyveyi altta saklaması gibi..

Bunlar da.. Doğum yapan çocuk yaştaki annelerin büyük çoğunluğunun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadıklarını gizleyerek..

Kendilerine siyasi rant oluşturmaya kalkışıyorlarmış..

Oysa.. Suriyeli insanlara, biz ne diyebiliriz ki?

Hele hele evliliklerini de, Suriye’de yapmış iseler..

Sadece doğum olayı, Türkiye’ye geldikten sonra gerçekleşiyor ise..

Hastane ne diyecek, “Biz doğum yapmıyoruz, senin yaşın küçük” mü diyecek?

Yoksa..

“Getir kocanı, önce onu cezaevine attıralım. Sonra sana doğum yaptıralım” mı diyecek?

Neresinden bakarsanız bakınız..

Sosyal devlet olmanın gereğidir, kapısına gelen insanın derdine çare bulmak..

Kendi vatandaşının..

Veya..

Komşu devletin vatandaşı olup, ülkene gelen misafirlerin..

Bunlar bir yana..

Muhalif medyada kendisine yer bulan  hokkabaz gazetecilerin çarpıtma haberleri bir yana..

Bir de..

Halkın vergileri ile maaş alan milletvekilleri, aynı numarayı yapmaya başlayınca..

Onların içinden birisi..

Bir de “diş” konusunda da olsa.. “Doktor” unvanını taşıyınca..

“Vah Türkiye, vah” diyesimiz geliyor..

Bahsettiğimiz kişi kim?

Sosyal demokrat geçinen CHP Genel Başkan Yardımcılığı koltuğunda oturan Gamze Akkuş İlgezdi..

Der ki, İlgezdi Hanımefendi:

“Son 6 yılda, 18 yaşından küçük çocuklar tarafından dünyaya getirilen yaklaşık 120 bin bebek var!”

Kendisinin iki yaşındaki bebesine rezidans kaydı olduğu için..

Garibanların çocuklarına da rezidans kaydı olur diye düşünüp, “Bizimkilere bir şey kalmayacak” diye endişe ettiğinden midir?

Başka dertleri olduğundan mıdır bilmiyorum..

Dertlendiği konu.. Biraz eşeleyince görüyorsunuz ki.. Türklerin değil, Suriyelilerin sorunu..

Ve Gamze Hanım..

Küçük yaşta doğum yapanların büyük çoğunluğunun Suriyeli olduklarını gizleyip..

Türkiye’deki yöneticilere vurmaya kalkıyor.

“Çocuk gebeliği Türkiye’nin kanayan yarası olmaya devam ediyor” diyerek.. Sorun ise.. Suriye’nin sorunu olan bir konuyu, Türkiye’nin sorunu gibi takdim etmeye kalkıyor..

Şunu da hatırlatmış olalım..

Bu Gamze Hanım..

Küçük yaşta çocuklarımıza yönelik istismarların hepsine karşı çıkan bir siyasetçi olsa..

“Maddi bir hata yapmış, böylesine eleştirmeye gerek yok” diyebilirdik..

Ama bu Gamze Hanım..

PYD saflarında silahlı mücadeleye katılıp ölenlerin Türkiye’ye getirilmesi için çaba sarfeden..

PKK’lılara ilgi gösteren bir milletvekili olduğu halde..

PKK’ya kaçırılan çocuk yaştaki kızlar, erkekler için tek bir açıklama yapmamış ise..

Kendisine sormamız gerekmez mi?

Suriyeli küçük yaşta kızlar, kendi kanunlarına göre evlendiklerinde.. Bundan rahatsızlık duyuyorsun da.. Onları suç işliyor gibi  gösteriyorsun da.. Terör örgütü, Türk-Kürt kızlarını kaçırdığında.. Dağa götürdüğünde.. Bundan hiç rahatsızlık duymuyor musun?

Derdiniz, çocuklarımız ise..

Çocuklarımıza uzanan tüm elleri kırmamız gerekir..

En başta da.. Teröristlerin ellerini kırmamız gerekir..

Teröristlere ses çıkarmayan CHP’liler ise..

Erken yaşta evlendi diye,küçüklere sahip çıkıyor görüntüsü veriyorlarsa..

Yaptıkları..

 Sağlam meyveyi gösterip, çürük meyveyi satmak ahlaksızlığıdır.