Star gazetesi yazarı Yalçın Akdoğan, seçimden çıkan sonucun AK Parti’ye güvenoyu, iddialar ve saldırılar karşısında verilen büyük desteği ve güven tazelemeyi ifade ettiğini söyledi.
İşte Akdoğan’ın yazısı:
Her seçimden sonra gördüğümüz milleti aşağılama, sandığı hor görme, kazananları tezyif etme çabaları 30 Mart’tan sonra da aynı şekilde devam ediyor. Eski vesayet düzeninin aktörleri hiçbir seçimi doğru okuyup gereken
AK Parti’nin büyük başarısı karşısında önce Türkiye ‘sandık devleti’ mi oluyor dediler, demokrasinin ruhunu oluşturan sandığı, seçimi ve millet iradesini anlamsızlaştırmaya çalıştılar. Ardından seçmenin duyarsızlığından, kaygısızlığından dem vurdular.
Daha sonra milletin yolsuzluk iddialarını önemsemediğini, kanıksadığını, hoş gördüğünü söylemeye başladılar. Oysa bu bir ‘hoşgörme’ değildir, iddialara inanmama, ciddiye almama, daha büyük fotoğrafa odaklanmadır. Seçmenin ‘Hizmet ediyorlar varsın biraz da yolsuzluk yapsınlar’ şeklinde bir kanaate sahip olduğu görüşü doğru değildir. Millet hizmet edenlerle hiçbir proje üretmeyip sadece iftira atanları çok iyi ayırt edebiliyor.
Seçmeni doğru okuyamıyorlar, siyaseti de bilmiyorlar. Devlet içine yerleşerek devletin gücünü kullanan bu asalak yapı ne milleti tanıyor, ne siyasetten anlıyor. Bu yüzden de tüm öngörüleri yanlış çıkıyor, tüm hamleleri ters tepiyor. Bugüne kadar derin devlet olma sevdasıyla siyasete müdahale edenlerin yaptığı yanlışı
Yargıyı ele geçirmeye çalışanlar ‘yargı darbesi’ diye bağırıyor, emniyeti ele geçirmeye çalışanlar‘emniyet darbesi’ diye yaygara yapıyor, şeffaflıktan hiç nasibini almayıp her türlü usulsüzlüğü adet edinenler ‘yolsuzluk’ diye tempo tutuyor. Her türlü kirli işe bulaşanların, her türlü nüfuz simsarlığına karışanların söyledikleri elbette inandırıcı bulunmaz.
***
Seçmenin, AK Parti’ye verdiği güvenoyu, iddialar ve saldırılar karşısında verilen büyük desteği ve güven tazelemeyi ifade ediyor.
Hiçbir hukuki ve siyasi meşruiyeti olmadığı halde ülkeyi ve siyaset kurumunu yönetmeye çalışan hastalıklı
Bu
Kendi içinde kapalı, buyurgan, tahammülsüz, sorgulanamaz ve denetlenemez bir anlayışa dayanan bu yapının çıkıp ülkenin demokratik iktidarını otoriterlikle suçlaması nasıl bir aymazlıktır?
Hukuk sistemini ayaklar altına alan, demokratik siyasetin üzerine kara bir bulut gibi çökmeye çalışan
AK Parti’yi ihanetle suçlayanlar, vatandaşın bunu da hoş gördüğünü söylüyor, oysa vatandaş buna inanmıyor, tam aksine
Milletin feraseti, basireti, engin kavrayışı oynanan oyunun ve tehlikenin farkında...
İstihbarat oyunlarıyla, yalanlarla, iftirayla, şantajla siyaset kurumu dizayn edilemez. Edilmeye kalksa da millet buna müsamaha göstermez. Bazı partileri, siyasetçileri dizayn edebilseler de milleti dizayn edemezler.
30 Mart birileri için sonun başlangıcını ifade ediyor. O birileri çırpındıkça batacaklar, saldırdıkça kaybedecekler, yüzsüzleştikçe tükenecekler...
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde aynı senaryo, aynı oyuncular, aynı yöntemler devrede tutulmak istenecek ve millet de bunların topuna toptan