Âcilen söndürülmesi gereken bir fitne ateşi..

Selahaddin E. ÇAKIRGİL

VAN 8.01.2018 08:53:12 0
Âcilen söndürülmesi gereken bir fitne ateşi..
Tarih: 01.01.0001 00:00
 15 Temmuz 2016- Darbe Hıyaneti’ne aktif olarak katılan asker, polis, yargı mensubu veya büyük para babaları ile ilgili yargılamaların yavaş ilerlediğinden bu sütunda defalarca yakınıldı.

Ama, asıl ve âcilen üzerine gidilmesi gereken bu ‘kuvvetli şüpheli sanıklar’dan çok daha geniiiş bir tutuklamaların, FETÖ denilen terör örgütüne üye olan, olması muhtemel bulunan veya sempatizan seviyesindeki  ve de darbede aktif olarak rol almamış kesimlere yönelik olarak yapılmasının, hattâF.G. hareketine hiç sempati duymamış geniş vatandaş kesimlerde bile adâlet duygusunu zedeliyecek boyutlara ulaştığından da yakınıldı ve bizim ölçümüzün adâlet  olması gerektiği ısrarla vurgulandı.

Görüldü ki, 100 binden fazla insanın ‘by Lock’ denilen özel iletişim ve haberleşme ağıyla bir şekilde irtibatı olmuş..  Ama, sadece  Ankara Başsavcılığı’nın belirlediğine göre 11 binden fazla kişinin bu iletişim ağına girmiş gibi gözükmeleri, tamamiyle iradeleri dışında olmuş, ya bir dua metni veya şarkı indirmek, ya namaz vakitlerini öğrenmek istediklerinde bile irade dışı teknik bağlantılar kurulmuş gibi görülmüş.. Pek çok kişinin de saniyelik girişlerinin olduğu belirlenmiş.. Bunun ötesinde sürekli bir irtibatı belirlenen kişilerin de ne gibi şifreli veya açık mesajlar yazıştıkları  M İT tarafından bütünüyle ve henüz de ortaya konulabilmiş değil.. Ama, Yargıtay, sırf bu ‘by Lock’ bağlantısını bile terör örgütüne üyelik için delil olarak kabul etmiş!  

Biz defalarca bu konularda haksızlıklara, mağduriyetlere sebebiyet verilmemesini , bizi bu yaranın değil, ama haksız uygulamalara düşülmesinin mahvedeceğini defalarca yazdık.. Hattâ, Yargı veya Emniyet bürokrasisi içindeki oligarşik yapılanmanın şeklen kanuna bağlılık adına gibi yapılmış ve böylece iktidarı güç duruma düşürmek isteyen mâlum 90 yıllık statükocu güçlerin kurnazca bir entrikası olabileceğini de tekrarlıyalım.  

Çünkü, haklı veya kuvvetli şüphelerle tutuklananların değil,  ‘by Lock’  bağlantılarında ortaya çıktığı üzere zayıf delillerle tutuklandıkları ileri sürülenlerin toplum içindeki etkisi çok derin ve zehirli olmaktadır. Kendi ayağımıza kurşun sıkılıyor ve bundan da hem muhalefet ve hem de FETÖ örgütünün üst kademeleri keyifleniyorlar. Halk kitleleriyle devamlı temas halinde olanlar, hattâ henüz toplumumuzda ’by Lock’ bilinmezken, 3-4  sene öncelerde ve iradeleri dışında bağlantı kurmuş durumuna düşürülmüş ve o zaman 14-5 yaşında olan çocukların hikayelerini dinliyorlar.

Bu fitne ateşinin âcilen söndürülmesi gerekmekte..

***

NOT:1- TRT’de bir akademisyen çıkmış,  ‘Söylediklerime inanmıyorsan sen öyle olmadığını isbat et!’ derfcesine,  ‘bugünkü bir çok teknolojik icadların Hz. Nuh zamanında var olduğu, Hz. Nuh’un nükleer enerjiyle çalışan bir gemi yaptığı, kendisine inanmayan oğlunu da cep telefonuyla arayıp konuşarak ikna ettiği’ gibi laflar etmiş..

Bu bir ‘istihmar’ operasyonudur. Toplumlar bu yöntemle sadece ahmaklaştırılmak değil, ‘himar/merkeb’ yerine de konulmak istenir.

Bizim çocukluğumuzda atom bombasının kullanılışı üzerinden henüz 10 sene geçmemişken, kasabalardaki okullara ve de câmi kürsülerindeki vaazlara kadar hemen her yerde,  Amerikalıların bu silahı Kur’an’dan öğrendikleri anlatılır ve niceleri de bu iddialara kanardı.

Topluma böylesi uçuk- kaçık iddiaların bir komedi proğramında değil de,  akademik düşünce adına anlatılmasına karşı kamuoyunu hangi makamlar uyarmalıdır, bilen varsa haber versin..  

2- Ekranlarda bağırarak konuşmasıyla meşhur tarihçi bir diğer akademisyen de, TRT’de geçen hafta yayınlanan bir proğramda,  ‘Türkiye’de câmilerde en az 100 bin hoca vardır ve bunlardan en iyimser rakamla  1000  (bin) tanesi bile namazda okuduğu Kur’an’ın mânâsını bilmez.. ‘  gibi iddialı laflar ediyordu.  Bu kadarına da pess, doğrusu..

Tamam, bazıları okuduğunu anlamıyor ve  bilmiyor olabilir, ama bu câhilliğin yüzde 99 nisbetinde olduğunu nereden, nasıl, hangi yöntemle belirlemiş bu prof.’umuz?  Akademik titr sahibi olunca her konuda isbatlanması mümkün olmayan böyle aykırı iddiaları dile getirmek mi gerekiyor?

STAR