Türkiye bugünlerde güvenliğini ve istikrarını tehdit eden terör örgütlerine yönelik kapsamlı bir şekilde savaş yürütürken bir yandan da koalisyon görüşmelerine ve hükümet kurma çalışmalarına şahitlik ediyor. HDP ile koalisyon bu şartlarda imkânsız ve MHP de muhalefette kalmayı tercih ettiğini açıkladı. Geriye CHP ile koalisyon ve erken seçim seçenekleri kalıyor. Çevremdeki herkes, AK Parti’nin CHP ile kesinlikle koalisyon yapmaması gerektiği görüşünde. Geçenlerde konuştuğum bir gazeteci arkadaşım da aynı şeyi söyledi ve henüz AK Parti’ye oy verenlerden CHP ile koalisyon yapılmasını isteyen birine rastlamadığını ifade etti. AK Parti tabanının CHP ile koalisyonu istemediği net. Anketler de gayet açık bir şekilde buna işaret ediyor. AK Parti-CHP koalisyonunu ne halk istiyor ne AK Parti seçmeni ne de CHP seçmeni. CHP’nin koalisyon seçeneklerini halka sorduğu anketten çıkan sonuca göre, “AK Parti-CHP koalisyon yapsın” diyenlerin oranı yüzde 8.3’te kalmış. Tavanda ise, CHP ile koalisyona sıcak bakıldığı; hatta bazılarının bu koalisyona çok istekli olduğu görülüyor. Birileri Kılıçdaroğlu’nu parlatma ve AK Parti tabanını CHP ile koalisyona hazırlama çalışmalarını çoktan başlatmış bile. Olur ya; AK Parti-CHP koalisyonu kurulursa AK Parti bunu halka izah edemez. Bu kısaca partinin tabanıyla zıtlaşması anlamına gelir. Taban da inat edeni ve kendisiyle zıtlaşanı mutlaka cezalandırır. AK Parti’nin önündeki tek seçenek, CHP ile koalisyon olsa bunu izah etmek belki mümkün olabilir. Fakat şu an erken seçim diye bir başka seçenek var ve AK Parti tabanı bu seçeneğin mutlaka denenmesini istiyor. Seçim sonrası anketlerde AK Parti oylarında yükselme görülürken ve 7 Haziran’da AK Parti’ye oy vermeyen birçok kişi pişmanlığını ifade ederken, erken seçime gitmek yerine CHP ile koalisyon yapmanın bir anlamı yok. Koalisyon, partilerin programlarından ve siyasetlerinden taviz vererek ortak bir noktada buluşmaları demek. Her şeyiyle “Eski Türkiye”yi temsil eden CHP ile AK Parti, hangi ortak noktada buluşacak? Verilecek tavizler neler? Örneğin hangi bakanlıklar CHP’ye verilecek? İçişleri mi, Dışişleri mi, Milli Eğitim mi, Adalet mi, Savunma mı? Paralel ihanet çetesiyle mücadele ne olacak? Kılıçdaroğlu’nun “Paralel Yapı’yı kabul etmeyiz” sözüne gerçekten inanıyor musunuz? Dış politika, Suriye ve Mısır, Arap dünyası ve Afrika açılımları vesaire ne olacak? AK Parti, CHP ile koalisyonu Arap sokağına da izah edemez. “Bu Türkiye’nin kendi iç sorunu, bize ne Arap sokağından” diyen olabilir. Fakat durum o kadar basit değil. Türkiye, AK Parti döneminde Arap ve İslam ülkeleri halklarına bugüne kadar hep güzel bir örnek sundu, ilham verdi. Uzun ömürlü olmayacağında aşağı yukarı herkesin hemfikir olduğu bir koalisyon için bunca yıl güçlükle inşa edilen olumlu imaj yıkılırsa yazık olur. Seçimleri kazanırsa Suriyeli mültecileri kovacağını vaat eden Kılıçdaroğlu’yla koalisyonun doğruluğuna Arap sokağında kimseyi inandıramazsınız. Hem de erken seçim gibi bir alternatif varken. Ayrıca bugüne kadar CHP ve Kılıçdaroğlu hakkında AK Parti’nin önde gelen isimlerinin söylediği her şey hafızalarda tazeliğini koruyor. “Dün dündür, bugün bugündür” mü denilecek? “Yeni Türkiye” derken yolun sonunda kendimizi “Demirelleşmiş” mi bulacağız?
