CHP, AK Parti’yi bölmek mi istiyor?

O zaman soru şu: CHP neden bu kadar sert?

VAN 12.04.2013 13:23:41 0
CHP, AK Parti’yi bölmek mi istiyor?
Tarih: 01.01.0001 00:00

Soru ilk başta abes görünüyor.

Kendi içinde parçalanmış bir CHP’den söz ediyoruz.

Kapalı Grup toplantısında bir milletvekilinin kalkıp Genel Başkan Yardımcısı için CIA ajanı diyebildiği bir parti nasıl olur da AK Parti’yi bölmek isteyebilir?

Buna gücü yeter mi?

Doğrusu yetmez.

O zaman soru şu: CHP neden bu kadar sert?

Her alanda bir cephe savaşı veriyor.

Hem de öyle göstermelik değil ölümüne vuruşuyor.

8 Nisan’da Silivri’de yaşanan tablo, nasıl izah edilebilir?

Binlerce insan Ergenekon Mahkemesi’ni basmak için orada toplanmış. Başlarında CHP milletvekilleri var.

İki gün sonra Silivri’de o tablodan eser yok. Ergenekon Mahkemesi en sakin duruşmalarından birini yaşadı.

Belli ki bir merkez karar vermiş, CHP o karar doğrultusunda her türlü imkanını seferber etmiş.

CHP’nin desteği olmasa o görüntüler yaşanmazdı.

İP, o kalabalığı tek başına oraya toplayamaz.

Ya da diğer kitle örgütleri bu işi başaramaz.

CHP şemsiye görevi üstlendiği için yaşandı o olaylar.

Çözüm sürecinin başında hafiften bir deneme yaptılar.

Acaba bir Kürt sorunu çıkartabilir miyiz diye.

Kandil’e gittiler; olmadı, “Bak bu devletin sözüne güvenilmez” dediler tutmadı.

O zaman “ne aldınız da çekiliyorsunuz” diye sordular.

İşe yaramadı.

“Derin PKK”ya müracaat ettiler. Dilekçeye cevap alamadılar.

İşte o zaman dönüp Türk tarafına baktılar.

Bir Türk sorunu örgütlemenin peşine düştüler.

“Terörist ile pazarlık yapıyorlar, şehitlerin kanı ne olacak?” diye ortalığı velveleye verdiler.

Hemen ardından “Anayasa’dan Türk kelimesini çıkarttırmayız” kampanyasına başladılar.

“Türkiye’de Türküm demek suç” dediler.

CHP çözüm sürecinde “Türk sorunu” yaratma çabalarının siyasi öncüsü oldu.

Toplumun ikiye bölündüğünü ortaya çıkartacak bir görüntüyü elde edebilmek için söylemlerini iyice sertleştirdiler.

Atatürk rozeti ile başörtüsünü karşı karşıya getirdiler.

Toplumu Ergenekon davası ve çözüm süreci üzerinden kutuplaştırmaya çalıştılar.

En nihayetinde insanları TC diye ön isim alma noktasına getirdiler.

CHP bu bölünmüşlüğü Meclis’e taşımak için olağanüstü çaba harcadı.

Meclis’te gerek komisyon kurma, gerek 4. Yargı Paketi çalışmaları sırasında AK Parti ile BDP’yi birleştiren, CHP ve MHP’yi o beraberliğin dışına çeken bir tablo oluşturdu.

Aslında bu çözüm süreci karşısında bir Türk sorunu oluşturma ve onu kalıcı hale getirme çabasıydı.

Şayet bu başarılabilirse AK Parti içinde bazı kesimlerin bundan etkileneceği ve kendilerini ayrıştıracaklarını düşünüyorlar.

CHP oluşturmaya çalıştığı Türk sorunu üzerinden bir AK Parti sorunu yaratmaya çalışıyor.

Cemaat gerçeği, Abdullah Gül faktörü ve 3 dönem şartı gibi nedenlerin meydana getirdiği fay hatları üzerinden yürümek için CHP bir cephe savaşı yürütüyor.

Başarabilir mi?

Bölmeyi düşünürken bölünmekten kurtulabilirse... Belki.

Bu biraz da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bağlı...

Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in yolundan gider, yeni anayasa için uzlaşma komisyonuna güvenirse; işi hayli zor.

Kırgızistan’da söylediği gibi davranırsa mesele yok.

Erdoğan’ın “Beyler süre bitti. Şimdi yeni bir anayasa yapıyoruz” demesi gerekiyor.

Yola çıkanlar, vazgeçerlerse kaybederler.

celalkazdagli@gmail.com