Çiftçi bir ailenin çocuğu olarak İzmir'de dünyaya gelen Zeki Güner, üniversiteyi aldığı bursla tamamlayarak makine mühendisi oldu. Şu anda 300 farklı makine üretimi yapan 60 kişiye istihdam sağlayan firmanın sahibi.
Onu diğer patronlardan ayıran özelliği ise;
Kazandıklarını çalışanlarıyla paylaşması,
Özel sigorta yaptırarak emekli olmalarını sağlaması,
Çalışanlarına ev yaptırması
Ve çalışanlarının çocuklarına da burs vermesi
Güner, "Mutluluk paylaşmaktır" diyor. 17 yaşındayken babasını kaybeden Zeki Güner, Ege Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü'nü kazandı. Bir profesörün yardımıyla burs aldı, 4 yıl boyunca hem okuyup hem de İzmir Pamuk Mensucat Fabrikası'nda çalıştı. Mezun olunca ilk iş, o profesöre teşekküre gitti ve "Size olan borcumu nasıl ödeyebilirim" diye sordu.
34 EV DE YOLDA
Aldığı "Bana borcun yok, sen de ileride benim gibi okumak isteyen dar gelirli kişilere burs sağlarsan beni çok mutlu edersin" yanıtını ise prensip edindi. Önce bir firmada 3 yıl makine mühendisi olarak çalıştı. Ardından 30 yıl önce 65 metrekarelik bir atölyede tek başına makine üretimine başladı. Şimdi ise 60 çalışanıyla 300 farklı tipte makine üretimi yapan bir fabrikası var. Gıda ve kimya sanayi ağırlıklı olarak özel makine üretimi yapan Güner, Türkiye'nin önde gelen kimya firmalarının üretim tesislerini ve dünyaca ünlü bir gıda firmasının farklı ülkelerdeki fabrikalarını da kuruyor.
Firmasına bağlı olarak çalışan tesislerde de 150 kişi çalışan Güner'in en büyük özelliği ise kazandıklarını çalışanlarıyla paylaşması. Çalışanlarına 10 yıl önce özel sigorta yaptırarak emekli olmalarını sağlayan Güner, bununla da yetinmeyip çocuklarına burs veriyor. Son olarak Kemalpaşa ilçesinde bulunan fabrikasında çalışan işçilerini, satın aldığı arsa üzerine 12 daire yaptırarak ev sahibi yapan Güner, 34 çalışanını daha ev sahibi yapmanın hazırlıklarını yapıyor.
HEP YANIMIZDA
İşsizlerin fabrikasında çalışmak için sıra beklediği ve kendisi gibi makine mühendisi olan oğlu da firmasında çalışan Güner, duygularını şöyle anlatıyor: "Başarıda emekleriyle yanımda olan çalışanlarımıza teşekkür etmek için her konuda yardımcı olmaya çalışıyorum. Ailemle mütevazi bir yaşamımız var. Zaten çok fazla servetimin olmasını da istemiyorum. Çünkü çevrenizi mutlu edemedikten sonra kendi mutluluğunuzun bir anlamı yok. Bu toplumda yetişen bir insan olarak topluma borcumuz olduğunu düşünüyorum. Ben borcumu elimden geldiği kadar çocuklarını okutarak, birlikte çalıştığım arkadaşlara destek olarak ödemeye çalışıyorum. Bana gelip yardım isteyenlerin taleplerini gücüm yettiğinde karşılamaya çalışıyorum." Çalışanları ise "Cennetlik patron" diye niteledikleri Zeki Güner'in her tür sorunlarıyla ilgilendiğini söyleyerek, "Yüzümüz asık olduğunda bile 'Neyiniz var' diye sorar. Biz de işimizi en iyi şekilde yapıp yüzünü karartmamaya çalışıyoruz" diyor.
