Cemaleddin Afgani'ye Mektup

Hakan Taşkın

VAN 2.05.2015 09:05:37 0
 Cemaleddin Afgani
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Cemaleddin Afgani'ye Mektup

Sevgili Seyyid!

Bu mektubu senin izzetinin ve şerefinin mürekkebi ile yoğurup yazıyorum. Cebimde 3 Osmanlı lirasından fazlası var. Kusura bakma ustad üstümde de bir gömlekten fazlası sırıtıyor. Sana ''Seyyid'' lakabınla sesleniyorum. Çünkü sen Hz. Hüseyin'in soyundan geldiğinden kendine bu lakabı takmıştın. Ne mutlu sana ki tıpkı onun gibi sende yezidlerle mücadele ettin ömrün boyunca. Emperyalistlerin esareti seni bağlamadı. Kırdın zihinlere vurulmuş tüm zincirleri. Belki sürgün edildin bu yüzden ama hayatın boyunca hep hürdün. Kendi kafesini kendin kırdın .Ve babanın karşısına çıktın da ''Ben kendimi uçmak için gökleri kendisine dar bulan bir kartal gibi hissediyorum ve ben sizin beni bu küçücük kafese sığdırmak isteyişinize şaşıyorum ''dedin.

Bir sürgün daha dolandı ayaklarına seyyid

Bir rıhtım daha vuruyor gözyaşını kıyısına

Seccaden gömleğindir!

Durur kıblesine Allah'ın

Bakmaz İngilizin o soysuz sayısına...

Ey koca seyyid! Fikirlerin esaretin karanlıklarını aydınlatıyor, tıpkı göğü kendine dar bulan kartal misali diyar diyar geziyor. Ama harcanıyor hayatlar üstü kalsın denilerek bir çentik daha atılıyor kasalara. Avımız çoğalıyor sevgili seyyid! Çünkü asıyorlar aslanlarımızı birer birer eritiyorlar kimimiz asılıyor kimimiz varil yağmurlarında ıslatılıyor kimimiz ise hapsediliyor.

Sen İttihad-ı İslam’ı sağlamak için İran’a gitmiştin. Hani orada şah rejimi yıkıldı mazlumların umutları yeşerdi..? Ne yazık ki ustad, iyi haberlerim yok sana; mazlum diyarı Filistin'i bile kendi siyasi çıkarları uğruna destekleyecek kadar mezhepçi tutumdalar, her gün sözleriyle İsrail’i bombaladıklarına şahidiz. Ama gel gör ki bir başka mazlum diyarı Suriye’yi ağır silahlarla vuruyor, mezhep yayılmacılığını her şeyden üstün tutuyorlar, Hüseyinlerin değil Yezidlerin yanında saf tutuyorlar.

Seni tanımadan evvel “bu adam tehlikeli” (!) derlerdi yalan yok hatasız kullar(!). Şüphesiz doğru söylüyorlar (!). Sevgili Seyyid, tehlikeli müslüman olmak zor iş. Hem emperyal oyunları bozacak beceri olmalı hem de kalemin güçlü olmalı. Sende vardı ve nitekim tehlikelilerden oldun. İngiltere’de yayımladığın Urvetul Vuska ne de çabuk yasaklanmıştı, onu hatırladım da güldüm bir an tehlikeli müslüman olmak hakikaten böyle bir şey. Azalınca tehlikeli müslümanlar meydanı boş sandılar, ayetleri hurafeleştirdiler, hurafeleri ayetleştirdiler.

Biliyor musun üstadım; sürgün edildiğin Hindistan'da vahşi, kana susamış Budistler ümmetin çocuklarını diri diri yakarken ümmetim seyre duruyor. Hindistan hiç değişmedi be üstadım. Hatta dediler ki; ümmetin kaderi bu (!). Peygamber’in neden savaştığını unuttular, neden direndiğini unuttular işte üstad..

Islah fikirlerin sen öldükten sonra yayıldı. Hatta sevgili seyyid, müslümanlar bir ara seni öyle bir unutmuş ki senin mezarını bile bir yabancı bulmuş ve na’şın memleketin olan Afganistan’a gitmiş işte.

Yeni bir dalga başlıyor ve dalgaya kapılanlar hayat buluyor, Kur'an merkezli düşünenler çoğalıyor. Artık gençlik peygamber temsilcisi olmaya aday oluyor, tevhidî düşünenler biliyorlar ki Rabbimizden ümit kesilmez. Zor günler olsa da zorluklardan sonra güneşli günler gelecektir. Ümmet İslam dışı her türlü kötü fikirlere direniyor. O kadar güzel ve özel çabalar şimdi üretken ve direngen bir gençlik oluşmasına vesile oluyor.

Yan yana gelmeye tahammül edemezken kürsülerden seslenen beyler yerine amfilerden, masa başında dirsek çürüten çalışkan gençlik geliyor üstadım. İttihad sağlanamaz, müslümanlar dağınık diyenler dinlemiyor artık Kur'an nesli yeni gençlik. Biliyorlar ki bu yolda ümitsizlik yok, Allah'ın yardımıyla adaletin tohumları ekiliyor. Belki yarın hasat zamanı bilemiyoruz. Belki yarın kötüsü olacak bilemiyoruz. Her ne olursa olsun vazgeçer mi Kur'an'la aydınlanmış Urvetul Vuska mektebinin talebeleri? Her ne olursa olsun Kur'an'ı elinden düşürür mü Seyyid? Vallahi Seyyid sen ne doğru demişsin de ikna edememişsin beyleri Kur'an'sız ve de Peygamber'in pak sünneti olmadan olur mu hiç?

Ey Üstad! Anlayamadık bir türlü sınırları başkaları tarafından çizilmiş ümmet ailesi daha neyi bekler. Suriye kan gölü, Filistin siyonistlerin elinde can cekişmekte, ümmetin yetimi Kürtler hala yetim. Doğu Türkistan zalim Çin zulmü altında inim inlemekte. Daha hangisini sayayım bilemiyorum ki Seyyid… Yeniden diriliş mümkün mü bilinmez ama hani aklıma gelmiyor da değil, beni/bizi cesaretlendirmiyor değil şu ayet: ''Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyiniz. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümidi kesmez.'' Kim bilir belki ortasına belki de sonuna yaklaşmış bulunuyoruz yolun. Bizi rahmetiyle kuşatan rabbimize hamd, O’nun kutlu nebisine selam olsun.