Bu işler böyledir

Abdurrahman Dilipak

VAN 26.03.2015 11:03:38 0
Bu işler böyledir
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Komşusunun hasta çocuğunu hastahaneye götürmemek için bahane uyduranlar, tuttuğu takımın başarısını kutlamak için arabası ile bütün gece sokaklarda tur atan adamları düşünün.. Bazı adayların hali ona benziyor; vatan kurtaracaklarmış! Komşuları ve akrabalarına yardım etmek konusunda kıllarını kıpırdatmayan adamların vatan için meydana çıkmaya çalışmaları göz yaşartıcı! Sanırsın ahlak, fedakarlık, insanlık numunesi..
Ne hinoğluhindir onlar.. Kaşıkları bellerinde dolaşanlar, kaz gelecek yerden tavuk esirgememe cömertliği içindedirler.. Her partinin çevresinde böyle adamlar vardır.. Ve kendilerini tezkiye edecek o adamları, nereden, nasıl bulurlar bilmem.. Al gülüm, ver gülüm.. yerine göre, birine cami vaad ediyordur, birine cemevi ya da menfaat vaad ediyor herhalde..

Bunlara dikkat etmek gerek.. En çok da AK Partililerin bu konuda hassasiyet göstermeleri gerek.. Tek tehdit derin devlet değil. Derin partide tehdittir aslında.. Tek tehdit paralel yapı değil, paralel parti de tehdittir.. Paralel vakıf ya da derin dernek, vakıf, sendika da tehdit. Bunların dindar olanları daha merhametli değil, hatta daha tehlikeli de olabilir.

Danışmanlarınıza dikkat.. Bürokratlarınıza dikkat, akrabalarınıza dikkat, size yanaşmaya çalışan sermaye grublarına dikkat.. “Emret Başbakanım” diyenler, her zaman sözlerine sadık olmazlar.. Saman altından su yürütürler kimi zaman..

Bazen hedefteki kişiyi ulaşılmaz kılarlar.. İstişare ve şûra kanallarını kapatırlar, işi ehline vermek yerine kendi kadrolarını, takımlarını kurma adına kendi ekiplerini çevreye yerleştirirler.. Dışa karşı majestelerini koruyor görünürken, aslında kendi kadrolarını içeri alarak, kendilerini tahkim ederler.. Zaman içinde majestelerinin dışarı ile bağı kesilir. Bütün zamanlarını dolduracak kadar, özel ayarlanmış, basına servis edilen ilişkiler, görüşmeler planlanır..

Gün gelir tutacak dalınız kalmamıştır.. Kamuoyu anketleri, bilimsel raporlar, stratejik kuruluşların modern kehanetleri, size gitmeniz gereken yönü gösterir.. Siz her şeye kendiniz karar verdiğinizi sanarken aslında açılan yoldan yürümeye başlarsınız. O yolun dışına çıkmak cesaret ister.. Dahası denemek bile acı tecrübelere, gerginliklere, polemiklere sebeb olur..

Davudoğlu başbakanlıkta yeni. Akademik gelenekten geliyor. Sivil toplum projesi var.. Birileri Erdoğan-Davudoğlu’nun arasını açmak, sonra daDavudoğlu’nu kuşatma altına almaya çalışıyor sanki..

Erdoğan, Davudoğlu, Hakan Fidan üçlüsü arasındaki ilişkiler içeriden ve dışarıdan birilerinin yakın takibinde.. AK Parti içinde ErdoğanCumhurbaşkanı oldu. Gül siyaset dışı kaldı. Arınç da artık siyaseten emekli olma noktasına geldi.. AK Parti yeni bir yol ayırımında.. Aslında dünya, bölge, Türkiye böyle bir yol ayırımında.. Ve bu kritik eşikte başbakanlık koltuğunda Davudoğlu oturuyor..

AK Parti için şimdi en acil konu sağlıklı bir parlamento grubu oluşturmak.. Bu noktada işi ehline vermek önemli. Tek bir paralel yapı yok, onu belirteyim. Gülenci olmamak yeterli değil. Dün onlar size yakın gözüküyordu, bugün başka yerdeler. Bugün size yakın gözükenler yarın başka yerlere savrulabilirler.. Bilgili, dürüst ve cesur insanlara ihtiyaç var. Siyaset zor iş, sadece “iyi adam” olmak da yetmez.. Siyaset ayrı özellikler istiyor. Bir de “iyi adam”ı oraya getiriyorsunuz, 2 günde bozuluyor ya da bozuyorlar. Para, kadın, güç, şöhret ihtirası var mı? Ona da bakmak gerek. Dış bağlantıları önemli. Mezhebi, tarikat bağlılığı, seviyesi  örgüt milliyetçiliği gibi açılardan test edilmesi gerek. Kafayı kiraya veren de tehlikeli, dik başlılık eden de.

AK Parti, seçimden sonra kesinlikle, barış süreci, anayasa ve başkanlık sistemi ile birlikte, derin devlet ve paralel yapı ile mücadele ederken, devlet ve yerel yönetim, parti içindeki diğer paralel oluşumlara karşı da temizlik başlatmak zorunda. Ve tabii aynı zamanda, merkezi hükümet, yerel yönetim ve piyasadaki hukusuzluk, torpil, rüşvet ve yolsuzluğun üzerine gitmesi gerek. Bu kişiler kendi partisinin içinde de olsa.. Bunların varlığı biliniyor.. Başkalarına öğütlediğiniz şeyleri kendi içinizde barındırmaya devam ederseniz, koruma kalkanını yırtarsınız.. Veda haccı hutbesindeki gibi, hatta kendi içinizden başlayın.. O zaman kayıtdışı ekonomi ve kayıtdışı siyaset odaklarının nefeslerini kesersiniz.. Yoksa onlar sizi boğar.. Bunlar tarım ve hayvancılıktaki parazitlere benzerler, hem sizin sırtınızdan geçinirler ve hem de size öldürürler..

Ben AK Parti’yi, CHP’den, MHP’den daha temiz, daha dürüst, daha akıllı görmek istemiyorum.. Milletin ondan beklediği yeni bir medeniyetinin kurucu öncüsü, önderi, örneği olmaktır, onun için de çok daha iyi olmak zorundadır..

Bazı şeylerin konuşulması konuşulmamasından iyidir. Hep bir bahane oluyor ve bazı şeyler erteleniyor, ama zaman içinde bu hastalık derinleşip, öldürücü bir hal alabiliyor.. Tamam, söylenecek sözlerin, yapılacak işlerin, zamanı, zemini, üslubu önemli. Kaş yapayım derken, göz çıkartılmamalı, ama bu işler, hep bir bahane ile de ertelenmemeli..

AK Parti, kendi bakanlıkları, belediyeleri ve teşkilatı içinde yolsuzluk, usulsüzlük yapanları tesbit etmek için, gerekirse bir müfettişlik birimi oluşturması, usulsüzlüklerin üzerine idari ve hukuki yoldan gitmesi gerek..

Derin devlet de duruyor, paralel yapı da. Birtakım güçler Türkiyeüzerindeki hesaplarından da vazgeçmiş değiller.. Bunların tek bir yapı üzerinden de hareket etmedikleri bilinmeli. Bir yandan AK Parti’yi ele geçirmeye çalışıyorlar, bir yandan da AK Parti’nin önlenemeyen yükselişini frenlemeye çalışıyorlar.. AK Parti’nin kötü örnek olduğunu ve “kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle” kabilinden cezalandırılması gerektiğini düşünüyorlar.. İçeride dost görünen adamları da var, dışarıda da.. Para, kadın, tehdit, şantajla kontrol altında tutulan, her türlü pisliğe bulaştırılmış çevrede yığınla adamları da var.. Kimi, parti teşkilatını kendi emir eri sanan muhteris vekilleriniz üzerinden de siyaseti maniple etmek isteyenler var. Aman dikkat! Selâm ve dua ile..