Van Müslüman Kardeşlerle Dayanışma İnisiyatif’i İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Musa Gençceleb, Mısır’da Muhammed Mursi ve İhvan yöneticilerine verilen idam karalarıyla ilgili İlke Haber Ajansı’na önemli değerlendirmelerde bulundu.
Mısır’da Muhammed Mursi ve ihvan yöneticilerine verilen idam kararlarına tepki gösteren Gençcelep, verilen bu idam kararların arkasında kirli ve karanlık senaryoların olduğunu ve verilen kararların mısır halkının iradesine yönelik olduğunu ifade etti.
“Halkın iradesi yok sayıldı”
Mısır’da seçimle başa gelen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler Cemaati yöneticilerine verilen idam kararının halkın iradesinin yok saymak olduğunun altını çizen Gençcelep, Mısır’da gelinen aşamanın endişe verici olduğunu belirtti. Gençcelep, “Mursi’nin askeri bir darbe ile devrilmesi çok üzücü bir olaydır. Halkın iradesini yok saymak çok yanlış bir uygulamadır. Sonraki yıllar içinde halkın kendisine olan güveni noktasında azalma olacaktır.” dedi.
“İdam kararlarının arkasında uluslararası güçler var”
Verilen idam cezalarının arkasında uluslararası bir senaryonun olduğunu söyleyen Gençcelep, “Mursi ve arkadaşlarına verilen idam cezalarının arka planında uluslararası bir senaryo vardır. Daha önceki yıllarda da ihvan hareketine karşı benzer durumlar Afrika’da yapılmıştır. Cezaevi, baskı ve benzeri olaylar meydana gelmişti. Bu tamamen batı dünyasının ve batı dünyasının kontrol ettiği mafya yer altı dünyasının hazırladığı senaryodur. Özellikle Müslümanlar arasında ümmet kavramı fikrini taşıyan gruplara, cemaatlere ve partilere karşı batının tavrı çok nettir. Bunların ön plana çıkmasını belli bir sayıya ulaşmalarını iktidarda olmalarını istememektedir. İslam dünyasının küçük devletçikler halinde baskıcı bir rejimle yönetilmesini ret ettiklerinden dolayı Mursi ve arkadaşlarına da iktidara uygun görmediklerinden dolayı darbe ile devirmişlerdir.” değerlendirmesinde bulundu.
“İslam ülkeleri neden Mısır’ın yanında durmadı?”
Mısır’da gerek darbe sürecinde gerekse idam kararlarında, Müslüman devletlerin gerekli refleksi vermediğini ve yeteri düzeyde tepkilerin ortaya konulmadığını ifade eden Gençcelep, Devlet yöneticileri bazında en çok Türkiye’nin süreçte tepki ortaya koyduğunu dile getirdi. Gençcelep, “Bunun dışındaki İslam ülkeleri ve genelde halkını göstermelik olarak memnun etmek amacıyla çok cılız bir tepki karşımıza çıkmaktadır. Bunun temeline baktığımız zaman İslam ülkelerinin başından genellikle kukla yöneticilerin hâkimiyetidir. Bunlar batı tarafından beslenmekte ve onların sözlerinden çıkmamaktadırlar. Dolayısıyla batıda ihvan hareketini sindirme girişiminde bulunduğu için sözde İslam ülkelerinin sesi çıkmamaktadır.” şeklinde konuştu.
“Batı, silah ticareti için İslam ülkelerini karıştırıyor”
Batı dünyasının İslam dünyasında karışıklık çıkararak burada silah ticareti yaptığını kaydeden Gençcelep, Ortadoğu ne kadar karışırsa bunların silah satışlarının o derece arttığına dikkat çekerek, “Dolayısıyla batı, İslam dünyasındaki bu savaşları bir gelir kaynağı olarak kullanmakta ve bunun sonlandırılmasını istememektedir. İslam dünyasında savaşlar terör olayları devam ettiği sürece silah satacak. Ve batılı devletler güçlerine güç katacaklardır.” tespitinde bulundu.
“Müslümanlar bu olaylar karşısında sabır ve azimle çalışmalıdır”
Müslüman ülkelerinde yapılan zulümlere karşı tüm Müslümanların sabır ve azimle çalışması gerektiğini de sözlerine ekleyen Gençcelep, tüm yaşananlara rağmen Mısır İhvanı gibi dünya Müslümanlarının da sabır ve metanetle çalışması gerektiğini vurguladı. Gençcelep, “Sonsuza kadar hak ve batıl mücadelesi devam edecektir. Bizlere burada inancımız gereği düşen görev sürekli sabırla, azimle Allah’ın rızasını koruyarak mücadele etmektir.” ifadelerini kullandı.
