BU GELENEK DEVAM ETMEMELİ!

Bodrum katındaki mescit geleneğinden hemen hemen herkesin rahatsız olduğu görülüyor. Fakat icraat noktasında yeterli hassasiyet gösterilmediğini belirten âlimler, dindar iş sahipleri mescitleri bodrum katlarında yaptırmak yerine, üst katlarda yaptırmasını önerdi.
Konuyla ilgili gazetemize konuşan Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADÜL ULEMA) âlimlerinden Molla Ali Arslan, Bodruma mescit geleneği bir zamanlar yasal ve maddi zorluklardan kaynaklandığını belirterek, şuan için öyle bir zorunluluğun olmadığına vurgu yaptı.
İTTİHADÜL ULEMA âlimlerinden olan Arslan, bodrumda mescit geleneğini çok ciddi kurumlarda da gördüğünü ifade ederek, bu konuda halkı ve ya dindar iş sahiplerini bilinçledirme noktasında Diyanet’e görev düştüğünü söyledi.
“ALLAH’IN ZİKRİ YÜCEDİR ONU EN YÜKSEK YERLERDE ANALIM”
İnsanların mescite gitmeleri noktasında teşvik etmek amacıyla mescitlerin göz önünde olmasını öneren Arslan, “Bodrum katlarında caminin yapılmasında normalde bir sakınca yoktur. Fakat şunu gösteriyor ki; bir insan Allah'u Tealanın isminin anılması için yaptığı iş yerini ne derece seviyor veya kumarın işletildiği bir yer ne derece önemlidir. Bu konuda bunları yan yana getirip biraz düşünmek gerekiyor. Allah'u Tealanın zikri yücedir, ismi yücedir. Onun ismi en güzel şekilde, en çok görünecek yerlerde anılması lazım ki orada yapılan zikir, namaz, dua ve Kur'an herkes tarafından görünerek teşvik mahiyetinde olsun. Ama böyle kuytu yerlerde, gizli yerlerde, bodrum katlarında mescit yapılıyor. Sanki yasakmış gibi... Mesciti bodrum katında yapan vatandaşın yanında, caminin emniyeti bu kadardır demek.” dedi.
“EN SEVDİĞİNİZ İŞ YERİNİ MESCİT YAPIN”
Kur’an’dan örnekler vererek açıklama yapan Arslan, “Yüce Allah Kur’anın birçok yerinde, ‘Sevdiğiniz şeylerden, Allah’ın tavsiye ettiği şekilde harcamadıkça, iyiliğe asla erişemezsiniz’ buyuruyor. Örneğin şimdi bir insan pasaj yapıyor 'üsteki dükkânları kiraya vereceğim,  bodrum katını kiraya versem kimse almaz. O halde bende mescit yapayım' diyor. Tamam da sen Rabbini ve Rabbinin zikrini daha çok seviyorsan en sevdiğin dükkanın hangisiyse onu mescit yap ki herkes görsün. Bir dükkânını bodrum katına götür kimse gelecek mi? Yani dünya malıyla değerlendirelim. O bodrumdaki mescit şayet dükkân olsaydı kaç kişi gidecekti? Tabi hiç kimse gitmezdi. İşte sevabı da o kadardır. Pasaj yapan, iş yeri yapan zengin kardeşlerimize tavsiyemiz bu şekildedir. En sevdikleri dükkân hangisi ise orada Allah rızası için mescit yapsınlar.” şeklinde öneride bulundu.
MESCİTLERİMİZ AVRUPA’DAKİ MESCİTLER GİBİ 
Avrupa’da camilerin bodrum ve ya kuytu köşelerinde olduğunu vurgulayan Arslan, ülkemizdeki camilerinde Avrupa’daki camiler gibi kuytu köşelerinde inşaa edilmeye başlandığına dikkat çekerek, “Burada yine en çok görev âlimlerimize düşüyor. Biz mabetlerimize ne kadar önem veriyoruz? Gidin Avrupa'ya, eğer bodrum katında bir kilise görürseniz, burada da cami yapın. Ama öyle bir seviyeye gelmiş ki toplum Avrupa'da ki ahlakı kendi memleketlerine taşımışlar. Bu  taşıdıkları ahlakı kendi memleketlerinde yaşıyorlar. Avrupa'nın geleneklerini getirdik şuan kendi memleketimizde yaşıyoruz. Avrupa'da tesettürlü bir kadın yuhlanıyor, garipseniyor ve dışlanıyor bugün memleketimizde de aynısı yaşanıyor. Avrupa'da bir pasajın en işlek dükkânı hangisiyse gidip orada mescit yapın. İnanın böyle bir şey yapılırsa Avrupa'daki devlette buna müsaade etmeyecektir. Onlarda ne yapıyor? Pasajın bodrum katında ve yahut en kuytu sokaklarda cami yaptırıyor ve dikkat ederseniz hoparlörde olmuyor. Niye hoparlör yok? Mescitteki Ezan sesi, zikir sesi, salâvat sesini kimse duymasın diye böyle yapılıyor. Bizimkilerde yavaş yavaş yer altına iniyorlar,  ama yanlış yapıyorlar.” İfadelerini kullandı.
“BODRUM KATI İŞLEK BİR YERDE OLSAYDI, ORAYIDA MESCİT YAPMAZDIK”
Son olarak Arslan, “Biz dünyayı ahirete tercih ettik. Allah'u Teâlâ kur’anda, ‘Belki siz, dünya hayatını tercih edersiniz. Halbuki, ahiret daha hayırlıdır ve ebedidir’ buyurmuştur. Asıl hayırlı olan ve ebedi kalıcı olan ahiret hayatıdır. Bizler 1-2 lira fazla para kazanmak için dünyayı ahirete tercih ediyoruz. Şu hususa da dikkat çekmek istiyorum. Bodrum katıda üst dükkânlar gibi işlet olsaydı, orayı da mescit yapmazdık. Bakıyor ki kimse gitmiyor, 'hadi bunu da mescit yapayım sevap olsun' diyor. Tamam, Allah'u Teâlâ sevap yazar, fakat o dükkâna verdiği önem kadar sevap yazar.” şeklinde konuştu.