Engelliler genel olarak sorun yaşarken, kadın engelliler, yaşam süreçlerinden daha fazla etkileniyor.
Kadın engellileri diğer engellilerden ayıran en önemli dezavantajları da, maalesef taciz ve tecavüze maruz kalmaları durumları.
Kadın engelliler yine, evde, sokakta ve işte en fazla fiziki ve duygusal olarak baskı yaşayan bir engelli grubu.
VAN'DAKİ ENGELLİ SAYISI
Van'daki engelli sayısı konusunda ne derneklerin, ne de başka kurumların elde ettiği net, ya da yaklaşık bir sayı yok.
Ancak Türkiye'deki engelli sayısı ülkedeki nüfusun % 12'si olarak kabul edildiği için iller bazında da aynı oran kabul ediliyor.
Engelli derneklerinin verdiği bilgiye göre, 1 milyonu aşan nüfusuyla genel engelli sayısının 120 bin olduğu kabul edilen Van'da, kadın ve erkek engellilerin de yarı yarıya olduğu varsayımı üzerinden hareket ediliyor ve kadın engelli sayısının 60 bin olduğu tespiti üzerinden hareket ediliyor!
DAHA ÇOK SORUN…
Van'da, Altı Nokta Körler Derneği'nde gönüllü olarak çalışan engelli sorunları aktivistlerinden Sema Bağış, kadın engellilerin sorunlarına ilişkin gazetemize açıklamalarda bulundu.
Türkiye'deki bütün kadın engellilerin erkeklerden farklı olarak daha fazla sorun yaşadıklarını, ancak bölgedeki engelli kadınların batıda yer alan engelli kadınlardan daha fazla sorun yaşadıklarını belirten Bağış, şunları söyledi:
"Engelli kadın evde başka bir şekilde, sokakta başka, işte de başka bir şekilde mağduriyet yaşıyor. Hem fiziki, hem de duygusal olarak. Tacize de uğruyorlar, bu nedenle evden çıkmıyorlar. Caddeler yürünecek gibi değil. Yardımcı olan da olmuyor. Daha çok seyirci durumunda kalıyor insanlar. Dışarı çıkanların da dinlenebilecekleri, kalabilecekleri özel bir mekân yok. Bir de artı olarak bu bölgedeki siyasi ortam gereği engelli kadınlar ekstra bir mağduriyet daha yaşıyorlar. Olayların ortasında kalabiliyorlar. Onun stresini yaşıyorlar. Oradan oraya sürüklenme, göç olayları onları daha bir mağdur ediyor. Buradaki her olumsuz gelişme engelli kadınları daha fazla olumsuz etkiliyor."
İŞE ALINMIYORLAR
Engelli kadınların çok azının işe alındığını, ancak bunların da vasıfsız işler olduğunu belirten Bağış, şöyle devam etti:
"Engelliye 'iyilik olsun' diye bir yaklaşım var, bu doğru değil, insanca bir yaklaşım olmalı. Eşit muamele görmeli. Burada engelli kadınlar işe alınmıyor, alınan da vasıfsız işlere veriliyor. Mesela Altı Nokta Körler Derneği'ne üye 11 kadın engelli var, sadece bir tanesi iş sahibidir. Gerisi işsizdir. Bu da şu soruyu akla getiriyor ki, eğer dernek bünyesindeki kadınlar iş bulamıyorsa, evdeki engelli kadın nasıl bir işe yerleşebilsin?"
PROJELERLE ÇÖZÜM
Engelli kadınların çoğunun eğitimsiz olduğunu, daha fazlasının iş sahibi olabilmeleri için projelerle bunu sağlamaya çalıştıklarını anlatan Bağış, şunları kaydetti:
"Engelli kadınların çoğu eğitimsizdir. İş-Kur'a başvuran engelli kadınlara eğitim durumlarına göre işlem yapılıyor, bu nedenle işe alınan da vasıfsız işlere veriliyor, kimisi bir süre sonra işten ayrılmak zorunda kalıyor. Biz bunun önüne geçmek için projeler yapıyoruz. Eğitim programları düzenleyip onları vasıflı hale getirmeye çalışıyoruz. Bu sadece bir-iki derneğin işi değildir, engelli kadınlara yönelik mesleki eğitim programları olmalıdır. Engelli kadınlara da iş alanında yer verilmelidir."
