BÜYÜK(ŞEYTAN) PATRON!
Bugün dünyanın maddi gücü açısından önemli sayılan firavunu sistemlerin(ABD, AB, BM vs.) emel defterlerine bakıldığında, defterlerinin sayfaları adaletsizlik, işkence, zulüm, katliam, sömürü ve tecavüzlerle dolu olduğu görülecektir.
Yeryüzü coğrafyasının herhangi bir yerinde büyük şeytan ABD varsa orada mutlaka kan gözyaşı işkence sömürü ve işgal var demektir. İkinci dünya savaşından sonra tüm dünyaya hâkim olmak isteyen ABD dünya ülkelerini de istediği gibi dizayn etmekte, istediği gibi şekillendirmektedir.
Böl parçala yönet taktiğiyle zengin yer altı ve yer üstü kaynaklarına ve madenlere sahip olan bölge küçücük devletler haline getirilerek sömürülmektedir. Şu anda halklarına yıllardır her türlü zulmü reva gören zalim yöneticilerin varlığı, bütün bu yapılanlara karşı sessiz kalarak sömürgeleşmeye razı olan bölge insanı şu anda iki zalimin ateşi altında inim inim inlemektedir.
Bütün bu oyunların katliamların müsebbibi ABD'dir demiştim. Çok uzağa gitmeyelim ülkemizdeki son dönem olumlu gelişmelerin batıyı ABD'yi ne kadar rahatsız ettiğini birebir görüp yaşamaktayız. Oluşturduğu taşeron örgütlerle gündem oluşturup, oluşturduğu gündemler ve algılarla katliamlarına işgallerine meşruiyetlik oluşturmaya çalışıyor.
Ortadoğu'daki çalkantılarda yine en büyük söz sahibi ABD'dir. Suriye'deki gelişmeler ortaya çıkarılan taşeron örgütler bölgeyi kan gölüne çevirdi. Sadece bu sorunun cevabını bulabilsek bütün bu silahları örgütlere kim sağlıyor?.
Türkiye'nin tuzak içine çekilmesinin karşılığı ne acı ki, incirlik, Diyarbakır ve Batman'daki havaalanlarının başta ABD olmak üzere koalisyon güçlerine açılması bile büyük şeytanın ne kadar büyük şeytanlık peşinde olduğunu anlamamız ve görmemiz için yeterlidir.
Bölge insanlarına yaşatılan vahşetler, oluşturulan taşeron örgütler eliyle yapılanlar öyle bir noktaya getirildi ki, Korkuyorum. Bir gün Şeytan Çıkıp;’’Affet Allah’ım İNSANA Uydum. Diyecek olması, noktaya getirilmesinin tek sebebi büyük şeytanın şeytanı oyunları projeleri ve oluşturmuş olduğu algıları nedeniyledir.
Batılı emperyalistlerin bölgemizde oynadığı oyunlar ve çeşitli kesimlere verdiği roller gereği artık haçlıların bizzat bölgeye gelmelerine gerek yok, onların adına oluşturdukları piyon örgütler vasıtasıyla yaptırılmaktadır. Dolayısıyla conilerini riske sokmalarının bir anlamı kalmadı. Artık, Müslüman Müslüman'ı zaten öldürüyor, işkence ediyor, hiçbir insanlığa sığmayan uygulamalarla taşeron örgütlerin yaptıkları görüntülerle İslamifobia güçlendiriliyor.
Akan kanın sadece Müslüman kanı olduğunu bilmeyen yok, oynanan oyunların faturasını bölge insanlarına kesildiğini bilmeyen yok. Akan kan kırmızı, paranın rengi yeşil, petrol siyah hayaller büyük şeytan ABD'nin rüyası olduğunu bilmeyen yok, o halde bütün bu şeytanlıklara rağmen bölge insanının uyanmasının önünde en büyük engel artık yukarıda dediğim gibi şeytanın bile kendisini neredeyse imtina edeceği bir noktaya inanların getirilmiş olmasıdır.
Büyük patrona bağlı şer güçler ürettikleri her yeni silahı mazlum halklar ve toprakları üzerinde denedikten sonra üretimine geçerler. Bu şeytanı düzenler öyle bir hale geldiler ki, insan katletme ve akıttıkları insan kanları artık öyle bir boyuta geldi ki, gözlerini kan bürüdü hiçbir şeyi göremez oldular vampire dönüştüler.
Bir taraftan devasa silahlar öte taraftan insan haklarını savunmaları böylesi bir iğrenç çifte standardı dünya halklarına kabul ettirmiş olmaları da maalesef anlaşılır gibi değildir. Türkiye bu noktada çok dikkat etmeli çok hassas ve kritik bir noktadayız mazlum halkların üzerine bomba yağdıran uçakların ülkemiz üzerinden kalmasının vebalinin çok büyük olduğunu unutmamamız lazım.
Zalim zulmetmekten yorulmaz, sömürgeleşmeye razı olanlarda zulme uğramaktan bıkmaz. Kendi topraklarında izzetli yaşamak yerine zillete razı olarak yaşamayı tercih edenler yüzünden korkarım gün gelir bu zulüm bizi de kasıp kavursun. Yarabbi içimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helak etme, zulmetmekte olanlar fırsat verme, zulme razı olma hastalığına razı olanlara uyanma bilinci nasip et.
Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.
