Bir proje partisi olarak HDP

Ammar Çankaya

VAN 6.05.2015 09:40:34 0
Bir proje partisi olarak HDP
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Türkiye, 7 Haziran seçimlerine odaklandı. 7 Haziran seçimleri yaklaşırken siyasi partilerin vaatleri havada uçuşuyor. Özellikle muhalefet partilerinin vaatleri, transfer döneminin spor gazetelerini andırıyor. Asgari ücret, emekli aylığı gibi başlıklarda maraton koşucuları edası ile yarış halindeler. 1970’li ve 90’lı yılların seçim kampanyalarını aratmayan cinsten ve ancak mizah dergilerinin konusu olabilecek beyannamelerini ardı ardına yayınladılar.

Bunlardan en dikkat çekici olanı ise Kürt hareketini temsil etme gayesi ile ortaya çıkan HDP’nin beyannamesi oldu. Beyannamede Çözüm Süreci neredeyse hiç geçmez iken tam dokuz defa eşcinsellere verilecek haklardan bahsediliyor.

Başkanlık Sistemi’ne şiddetle karşı çıkmalarına rağmen ancak Başkanlık Sistemi ile mümkün olabilecek demokratik özerkliği savunuyorlar. Asgari ücreti 1.800 TL yapacağını söylerken çaycısını asgari ücretle çalıştırıyor. Eskişehir’de eşcinsel bir şahsı aday gösterirken Diyarbakır’da dindar birini aday gösteriyor. Kâbe senin olsun Taksim bizimdir, diyerek Kemâlizm eleştirilerinin ne kadar samimiyetsiz olduğunu gösteriyorlar. Diyarbakır Ulu Camii’de namaz kılan Müslüman Kürt ile İstanbul’da yaşayan bir ateisti aynı potanın içinde eritmeye çalışıyorlar.

Şimdi bütün şer odakları el ele verip bu proje partisinin barajı geçmesi için uğraşıyor. 6-7 Ekim olaylarında elli kişinin ölümüne ve birçok insanımızın yaralanmasına sebep olan bu siyasal hareketin liderini topluma şirin göstermeye çalışıyorlar. Özellikle paralel yapı bu hususta canla başla çalışıyor. Daha düne kadar AK Parti’yi “PKK ile el ele verdi” diyerek suçlayan dönemin Genel Yayın Yönetmeni E.D, Sayın Öcalan demeye başladı. Ağabeyler artık HDP mitinglerine katılıyor.

Bu büyük fotoğrafa özellikle dikkat çekmemiz lazım. Terör örgütü ile arasına mesafe koymayı bırakın iç içe geçen, billboardları kanlı musluk resimleri ile donatan bu yapıya karşı uyanık olmak gerekir. Bu yapının demokrasi diye bir derdi olmadığını, istediklerini elde edemedikleri vakit silaha sarıldıklarını görmeliyiz.

7 Haziran seçimlerinde üzerimize düşen en büyük görevlerden bir tanesi katılımı arttırmamızdır. Bütün bu şer odaklarına karşı yine milletin sağduyusu ve iradesi kazanacaktır. Boş vaatler ve tehditler eski Türkiye’de kaldı. Yeni Türkiye treni hareket ediyor. Bu trende boş vaatlere ve tehditlere yer yok.

Not: Geçen hafta hasta olduğumdan dolayı burada olamadım. Gazete yönetimi ve okuyuculara anlayışları için şimdiden teşekkür ediyorum. Selam ve dua ile.