BİR DİĞER KONU 15 ŞUBAT

ÖNEMLİ BİR KONU DA BELEDİYENİN BORÇLARI MESELESİ;

VAN 17.02.2014 22:19:41 0
BİR DİĞER KONU 15 ŞUBAT
Tarih: 01.01.0001 00:00
AK PARTİ KAZANIRSA NE OLACAK?
Tamda; biz seçime doğru nasıl gidiyoruz, plansız projesiz nasıl seçim olur diye yazı yazmaya hazırlanırken, AK parti büyükşehir belediye başkan adayı Sayın Gülaçar, AK parti kazanırsa Van için yapacakları hizmetleri projelerle tam iki saat boyunca dünyanın her yerinden izlenen, bazı kanalların canlı yayınladığı programla tanıtımını yaptı. Evet, siyasette rekabet böyle olmalı ya, her parti yapacaklarını halka anlatacak, halk onay verirse o partiyi iktidara getirecek. Yani medeni, insana yakışan, rekabet havasında seçimi geçirmeyi öğrenmeliyiz. Dün projeler açıklanınca harbiden son derece etkilendiğimi belirtmek istiyorum. Öyle ki artık Van halkı da insanca bir kentte yaşamalı dedim. Çok şeyden yetersiz ve yeteneksiz idareciler ve siyasetçiler yüzünden mahrum bırakılmışız. Çünkü açıklanan projeler bir insanın üst düzeyde yaşamasını sağlayacak.
Projelerin ne olduğunu resimleri ile birlikte www.vansiyaseti.com haber de yayınladık merak edenler bir kez daha bakabilir. Açıklanan projelere tabii ki eklenecek çok şey de olabilir eleştirilecek yönleri de olabilir. Tabi bunlar Van’ın önceliklerine göre belirlenmeli. Eğer AK parti kazanırsa ve bu projeler de hayata geçirilirse Van Türkiye’nin en yaşanılır kenti olacak birçok bakımdan. Ben Sayın Gülaçar’ın sözüne inanıyor ve güveniyorum kendisini iyi tanıdığım için yalan konuşmayacağına inanıyorum. Aksi halde öncekiler o kadar projeler açıkladı ki hepsi yalandan öteye gidemedi ne yazık ki. Yani Sayın Gülaçar’ı makamların değiştireceğine inanmıyorum. Sizlerde takdir edersiniz ki siyasete girenlerin çoğu aşırı yalancı oluyor. Zaten yalan insanlığın düşebileceği en alçak haldir bana göre. Bu projelerin menşei nedir diye sordum bazılarına, Konya’da hepsi uygulanmış cevabını aldım. Yani olmayacak bir şey değil yeter ki Van’a uygulansın uyarlansın ve samimi olunsun. İdareye talip olanlar şunu çok iyi bilmeli ki Van’ın çok sorunu var yani Van bir çıkmaz sokak. Açıkçası bu şehrin organizatöre iyi bir kılavuza ihtiyaç var.
Şuan ki anketlere bakıldığında her anket bir partiyi önde gösteriyor. Yani demem odur ki kim kazanır bilinmez ama partilerin elle tutulacak bir şeyleri olmalı mutlaka. Seçilecek başkanın, tarihinde ilk kez büyükşehir seçimine girecek Van için ne yapacağını halk bilmeli. Aksi halde aldatılan yine Van halkı oluyor. Seçilirsek şunları bunları yapacağız diyen partilere, yapılmadığı takdirde hesap soracak alanlar, fırsatlar tanınmalıdır. Bunu da partiler sağlamalıdır. Yani şeffaflığın gereğini her parti yerine getirmelidir. Şimdi sıra bu kentin en önemli partilerinden biri olan ve seçimin favorilerinden biri olarak gösterilen BDP’ de. Yani BDP seçilirse Van için ne yapacağını Van halkı ile paylaşmalı projelerini açıklamalıdır.

ÖNEMLİ BİR KONU DA BELEDİYENİN BORÇLARI MESELESİ;
Saadet Partisi Van il başkanı Sayın Özay İlhan hem belediye içindeki hem de belediye dışındaki önemli ve güvenilir kaynakların BDP'li Van Belediyesinin 780 milyon (eski para trilyon) borcu olduğunu belirtmişti. Keza AK parti Van milletvekili Sayın Burhan Kayatürk’de aynı rakamı telaffuz ederek belediyenin borcunu açıklamıştı. Belediye başkanı Sayın kaya da toplam borcun 156 milyon 251 bin 813 TL' olduğunu açıkladı. Ayrıca kaya bütün detayları ile borcu açıklaması şeffaflık adına son derece önemidir. Bu aralar yine fısıltı gazetesi ya da ayaklı gazetelerin dolaştırdığı bazı söylemler var borç ile ilgili. Belediye borçları Açıklarken müteahhitlere olan borçları açıklamamış. Müteahhitlere olan borç miktarı da yaklaşık 150 trilyona yakın eski para ile. Ne kadarı doğru umarım öğreniriz, ya da Sayın Kaya hiç gerek görmez bundan sonra açıkladım der gerekeni.
Ama AK parti adayı Sayın Gülaçar; seçimi kazanırsak biz Sayın Kaya’nın açıkladığı borcun dışında borç olursa ödemeyiz, derse ne olacak bir düşünün kara propagandayı. Müteahhitlerin de eğer varsa alacakları, alacaklı olduklarını açıklamamasının nedeni ise merak konusu. Evet, bütün bunlar bir tarafa saadet partisi il başkanı ve AK partili vekilin derhal çıkıp belediyenin borçlarının 780 milyon (eski para trilyon) olduğunu neye dayanarak dediler? Size bu bilgileri kim verdi? Başkan Sayın Kaya borçları açıkladıktan sonra neden sus pus oldunuz? Ya yanlıştır ya da özür dileriz doğrudur demediniz? Bunlar cevap arayan sorular. Eğer borçlar Sayın Kaya’nın açıkladığı gibiyse ki şuana kadar aksi bir iddia çıkmadığına göre böyle görünüyor, saadet partisi il başkanı ve AK partili vekilin yaptığı siyasete sığmaz iftira ve yalan la rakipleri karalamak ahlaksızlığın en büyüğüdür. Ya çıkar özür dilersiniz, ya da söylediğiniz borç rakamını ispat edersiniz. Aksi halde sizin bundan sonra diyeceğiniz bütün sözler kamuoyu önünde doğru kabul edilmeyecektir.

BİR DİĞER KONU 15 ŞUBAT
PKK Lideri Öcalan'ın yakalanmasının 15’inci senesi nedeniyle bazı illerde küçük çaplı olaylar yaşandı. Bence bu olaylara sebebiyet vermemek gerek. Nedeni ise son zamanlarda kargaşa ortamı oluşturmak için bazı kesimlerin ciddi çabasının olduğunu görmemek, kafayı kuma gömmekten başka bir şey değildir. Özellikle barış sürecini süslemek adına, yeni açılacak demokratikleşme paketine yakışır bir ortam hazırlamak lazım.
Bu nedenle 15 Şubatı çok faydalı hale getirebilirdik. BDP’liler çok rahat eylemlerini yapmalı ve basın açıklamalarını yerine getirebilmelidirler. Şiddete başvurmadıkça kentin her yerin de çok rahat gösteriler yapılmasına izin verilmeliydi. Artık mecbur kalmadıkça her alanda güvenlik önlemlerine son verilmeli. Göreceksiniz o zaman ortaya çok güzel görüntüler çıkacak. Tabi devlet yetkilileri haklı olarak diyecekler ki, bu barış ortamını sabote etmeye çalışan art niyetli insanlarda çıkabilir, bunun için de BDP’lilerle birlikte karşılıklı konuşularak tedbirler alınabilirdi. Umudum yaklaşan newroz da bu güzellikleri beraber yaşarız. Çünkü hiç bir şey bir insanın burnunun bile kanamamasından daha önemli değil.
Kaldı ki adı üstünde barışa doğru her gün emin adımlarla gidiyoruz. Hiç bir şey korkarak olmaz, bütün kesimler aklını başına alarak bugünleri arayacak yanlışın içine girmemeli. Bu güzel günleri daha da güzele çevirebiliriz, bu aklıselim olan her insanın görevidir.