Batıda, Medine yoktur ki, medeniyet olsun…

Mansur T. Taşçı

VAN 26.06.2015 13:05:30 0
Batıda, Medine yoktur ki, medeniyet olsun…
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Modern zamanların müesses olduğu Batı’nın, ‘Medeniyet’ ile ifade edilmesi bir yanılsamadır.
Batı’nın, kapitalizm üzerinden teknolojik olarak mücessem olan yapısının temelini oluşturan ‘Yesrib’tir.
‘Medeniyet’, Medine’ye mensubiyet demektir.
Medine, enfustan afaka, hicretle ulaşılan ve Mescid-i Nebevi ile bir cem olma halinden tezahür etmiş şehir demektir.
Cem demek, bütün peygamberlerin risaletinin ve insanlığın kendisinde cem olan hatemin varolmak demektir.
Yesrib çamurdan bir bedendir.
Medine bu bedene üfürülen rahmanın nefesidir.
O yüzden şehir, İnsan ile ifade edilir.
Batı’da şehir, çamurdan bir bedendir, canlı değildir, bir ruhu yoktur.
Çünkü Batı, Ramanın nefesi olan Peygamberden yoksundur.
Batı’nın peygamberi yoktur.
Çamurdan bir medeniyet çıkmaz.
İstanbul’dan Üsküdar’a geçen Müslümanın secdesinin sebebi, Medine toprağına ayak basmanın şükrünü ifa içindir.
Çamurdan insanın bir heykeli yapılabilir ve fakat bir şehir kurulamaz.
Medeniyet demek, enfustan afaka hicret etmek demektir.
Batındaki hakikatin zahir olmasından doğmuştur Medine.
Batınında hakikati barındırmayanın zahirinden bir ‘Medine’ çıkmaz.
O, ‘Yesrib’ olarak kalmaya mahkumdur.
Bizim bütün şehirlerimiz Medine’den mülcemdir.
Bu sebeple bizim şehirlerimiz, insanı arındırır sadece barındırmaz.
Medine, aynı zamanda, Kabe’ye/hacca hacet kapısıdır.
Bizim bütün şehirlerimizin batını Mekke, zahiri Medine’dir.
Mekke, Rahman’ın enfusumuzdaki ayetidir.
Medine, afakımızdaki ayetidir.
Biz şehirlerimizde, Rahman’ın bir ayetinden bir ayetine hicret ederiz.
Enfuslarımızdan muhacir olarak hicret eder, afakımızda ensar oluruz biz.
Bizim, muhacir ve ensar olarak zuhurumuz aleme bir candır.
Bizim bu hicretimiz durmadan kıyamet kopmaz.
Alemin tufanı bizim Medine’mizden Mekke’mize çekilmemiz koparır.
Medine yoksa kıyamet kopmuş demektir.