Bir yumuşama görülüyor.
İş dünyasının en büyüğü Koç Grubu beklenmedik bir adım attı. Iraklı Kürt lider Mesut Barzani üzerinden Ankara’ya geldi, Başbakan Erdoğan’ı ziyaret etti.
Ne zaman?
Paralel Yapı’nın 17-25 Aralık darbe girişimleri püskürtüldükten sonra…
30 Mart seçimleri öncesi…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan o ziyaret sonrası Grubun fabrikası Ford Otomotiv’in açılışına katıldı.
TÜSİAD 43 yıl boyunca her dediğini yaptıran, hükümetler üstü bir dernek.
Başkanı Muharrem Yılmaz 17 Aralık sonrası seçilmiş hükümetin yanında değildi. HSYK düzenlemelerine karşı çıktı. “Yabancı sermaye Türkiye’ye gelmez” tehdidini savurdu.
Muharrem Yılmaz TÜSİAD Başkanlığından istifa etti. Oysa hep şapkasını alıp gidenler başbakanlar olurdu.
İş dünyasında Erdoğan’a karşı bir yumuşama görüyoruz.
Sanki her şey geride kalmış gibi davranıyorlar…
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasını istiyorlar.
Erdoğan Köşk’e çıksın diye ellerinden geleni yapıyorlar.
İşadamı da, Ergenekoncusu da, Paralelcisi de “Erdoğan Cumhurbaşkanı olsun” diyor.
“Başkanlık sistemi ne olacak” dediğinizde cevap hazır:
“Anayasa’da yetki çok; Erdoğan o yetkileri sonuna kadar kullanacak ve fiilen Başkanlık Sistemi’ne geçecek!”
Erdoğan’ın Başbakanlığına razı olmayanlar…
Başbakan iken Erdoğan’a “diktatör” diyenler…
Acaba ne oldu da Erdoğan’ın Köşk’te Başkan gibi davranmasını ister duruma geldiler…
Bunda bir terslik yok mu?
Erdoğan Köşk’e çıksın diyenler, mesela, neden Çözüm Süreci’ni engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Erdoğan’a “Köşk’e çık” diyenler, PKK’ya dönüp “savaşın” diyorlar.
İş dünyası, Baronlar acaba neyi hedefliyorlar?
Onlar Erdoğan’dan kurtulma fikrinden vazgeçmiş değiller. Sandık ile Erdoğan’ı yenemeyeceklerini anlayanlar, başka formüller arıyor.
Buldukları formülün özü değişmiyor. Erdoğan’dan kurtulmak.
Onu Köşk’e gönderip, yarı emekli hayatına mahkum ettikten sonra ikinci planı devreye sokacaklar.
Ankara’da kaç ofis var acaba, Erdoğan Köşk’e çıktığında AK Parti içinde iktidar mücadelesi vermek için planların yapıldığı?
En az 10 diyenler var.
Balgat’ta, Çukurambar’da, Çankaya’da, Keçiören’de, Yenimahalle’de her kafe, lokanta birer ofis olmuş, harıl harıl Erdoğan sonrasının hesaplarını yapıyor.
Paralelcilerin arayıp bulamadıkları bir ortam var Ankara’da…
AK Parti içinde iktidar olmak isteyen her grup dönüp dolaşıp Paralelcilerin kucağına oturacak. Kazanmak için onlardan destek isteyecek.
AK Parti eskisinden daha fazla Yeni Paralelcilerin etkisi altına girecek.
Erdoğan Köşk’te Başkanlık modelini hayal ederken eli kolu bağlı AK Parti’yi izlemek zorunda kalacak.
Baronların planı bundan ibaret değil.
Onlar önce Çatı Adayı’nı engelleyecekler. Onun olmadığını gösterecekler.
Sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nu suçlayacaklar. “Bir Çatı Adayı’nı bile başaramadın. Erdoğan’ı da Cumhurbaşkanı seçtirdin. Haydi güle güle…”
Başarısız görüp gösterdikleri Kılıçdaroğlu’nu atıp yerine Mustafa Sarıgül’ü getirecekler.
Erdoğan’ın olmadığı yarışta Sarıgül’ün iş yapacağını düşünüyorlar.
Sarıgül göreve hazır olduğunu İngiltere’de Parlamento’dan ilan etti.
“Çatı Adayı olmaz” dedi.
Sahi, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasını Sarıgül’den daha fazla isteyen biri var mıdır?
