“Barış sürecine devam” mesajı verildi

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'Güneydoğu’dan AKP’ye de azımsanmayacak bir destek çıktı. Bu da bana göre iki partiye verilen “Barış sürecine devam” mesajıdır' dedi.

VAN 1.04.2014 12:17:33 0
“Barış sürecine devam” mesajı verildi
Tarih: 01.01.0001 00:00

“Barış sürecine devam” mesajı verildi

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Güneydoğu’dan AKP’ye de azımsanmayacak bir destek çıktı. Bu da bana göre iki partiye verilen “Barış sürecine devam” mesajıdır" dedi.

Demirtaş'ın konuşmasından satırbaşları:

Bu seçimin kazananı AKP ve BDP’dir. Bir de ‘Oy ve Ötesi.’ Her şeyden önce ciddi bir ‘sivil halk hareketi’ olduğu gerçeği ortaya çıktı. Secime katılım bunu gösterdi. OY ve Ötesi’ne verilen destek, sandıklara sahip çıkma, dayanışma, siyasette ‘benimde söyleyecek sözüm var’ diyebilme cesareti bu seçimin en önemli sonuçlarından biri. Yeni bir nesil geliyor ve onlar artık siyasetteler.

Gelelim ortaya çıkan diğer tabloya. Bu sokak muhalefetini ne CHP , ne MHP ne de İŞÇİ partisi oya dönüştürmeyi başaramadı. Gezide ortaya çıkan genç, çok dilli, çok renkli, yeryüzü sofralarında buluşan sokağın sesi, kendisini ifade edebileceği siyasi mecra bulamadı. Hiçbir muhalefet partisinin zaferi olmadılar. Ama sivil toplum bir zafer kazandı. Dün seçim merkezlerindeki hummalı çalışma yeni bir sayfa açtı. Oy ve Ötesi inanılmaz bir sivil gücü ortaya çıkardı.
Gezi parkındaki gençlik muhalefetini esir almaya kalkanların, daha fazla gürültü çıkardıkları için gezideki direnişi kendi siyasi mühürleri altına sokmaya çalışanların seçimde aldıkları oy ortada.
İşçi partisine 4 oy çıktı.

İstemeye istemeye oy verenlere rağmen CHP İstanbul’da galibiyeti göremedi. İlçelerin çoğunu alamadı. MHP silindi.

Sokağın sesini ve direnişini oya ve siyasi yarışa dönüştürmeyi başaran BDP oldu. BDP iddialı olduğu, Urfa dışındaki illeri aldı. Ana muhalefet partisi artık BDP’dir. Güçlü bir kadın ve gençlik hareketi var… Uzun soluklu, acılarla sınamış bir demokrasi mücadelesinden güçlenerek çıktılar. Güneydoğu’dan AKP’ye de azımsanmayacak bir destek çıktı. Bu da bana göre iki partiye verilen “Barış sürecine devam” mesajıdır.
Şimdi Başbakan Erdoğan bu tabloyu nasıl okuyacak? Balkon konuşmasında söylediği ‘’Avrupa’ya da ileri demokrasiyi biz göstereceğiz’’ sözünün gerçek olması için sokağın,’’ AKP ‘ye oy vermeyen muhalefetinin de’’ sesini iyi dinlemesi gerekiyor.

Bu seçimden de galip çıkmış bir parti lideri olarak gün ‘’fabrika ayarlarına dönme günüdür’’Herşeyi şahsi alıp, dünya bana karşı ruh halinden sıyrılıp yeniden özgürlükleri teminat altına alma günüdür. Gördük ki sokaktaki gençler darbe falan istemiyorlar özgürce yaşamak istiyorlar.

Güçlü bir kadın hareketi var artık Türkiye’de. Gaziantep’te Fatma Şahin, Diyarbakır’da Gültan Kışanak, Aydın’da Özlem Çerçioğlu … BDP sayesinde Mardin’de Süryani bir kadın Eş başkan var. Bu kadınlar adına yetmez ama yine de başarıdır. Yola devam!

AKP tabanı dindarlar arasında çekişmeye kırmızı kart gösterdi. Ancak bana göre Başbakan’ın bu başarısını mümkün kılan tabanına bir borcu var. “AKP seçmeni yolsuzluğa evet dedi” dedirtmemesi gerekiyor.

Hukuku bir an önce işletip, kanıtlarıyla, kimseye ayrıcalık yapmadan, yolsuzluk iddialarına açıklık getirmek zorunda. Bu borç sadece tabanına değil kendi değimiyle ‘’77 milyona’’ borcu.

Alevilere hem özür hem de özgürlük borcu var.

Polis şiddetiyle hayatını kaybedenleri anma ve özür dileme borcu var.

Toplumun artık rahatlamaya ihtiyacı var ve Başbakan’ın da muhalefeti suçlayıp ‘’onlar başlatıyor’’ deme lüksü yok bu sonuçlardan sonra.

Twitter yasağı, YouTube yasağı, senin gençliğin benim gençliğim söylemi bitip yeni bir sayfa açılması gerekiyor. Neyin doğru neyin yanlış, neyin hukuksuz neyin hukuk çerçevesinde olduğu ortaya çıkmak zorunda.

Kiminle mücadele edileceği netleşmek zorunda. Torba davalardan, haksız tutuklamalardan, basına yapılan baskılardan ülke yorgun düştü.. Unutmamak lazım herşeye ragmen AKP’ye oy vermeyen %55 çoğunluk var ve onlar ‘’demokrasi içinde kalarak oy vermeye giden’’ bu ülkenin eşit vatandaşları. Şimdi demokrasiye her şeyden daha çok ihtiyacımız var. Başbakan ve partisinin de buna ihtiyacı var. Sonuçlara böyle bakarsa Kadir Topbaş’ın ‘’Türkiye kazandı’’ lafı da içi boş kalmamış olur.