Van'daki birçok sivil toplum örgütü, oda, sendika, insan hakları kuruluşu ve kadın kurumundan oluşan Van Barış İnisiyatifi üyeleri, dün sabah saatlerinde Musa Anter Barış Parkı'nda bir araya geldi.
"Biz barış istiyoruz" yazılı dövizler taşıyan inisiyatif üyeleri bölgede yaşanan çatışmaların yarattığı tahribata dikkat çekmek ve tarafları barış masasına davet etmek amacıyla 1 saatlik oturma eylemi gerçekleştirdi.
GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMİ
İnisiyatif üyelerinin oturma eyleminin yapılacağı alana toplanması sırasında polisin çevrede geniş güvenlik alması dikkat çekti.
Oturma eyleminin yapılacağı alan çevresinde park halindeki tüm araçlar, çekici ile çekilirken, çöp bidonları, süs ağaçları, çalılıklar ve kuytu yerler tek tek kontrol edildi.
AÇIKLAMA YAPILDI
İnisiyatif üyeleri oturuma eyleminden önce basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı Van TSO Başkanı Necdet Takva yaptı.
"Van Barış İnisiyatifi olarak acil gündemle, bölgede devam eden çatışmalı sürecin sonlandırılmasını taraflardan talep etmek ve toplumu sağduyuya davet etmek üzere toplanmış bulunuyoruz." diyen Takva, şöyle devam etti:
"Herkesin malumudur ki Türkiye'de akan kan hepimizin canını yakmaktadır. Son olarak Dağlıca'da meydana gelmiş elim olay toplumu acıya gark etmiştir. Yaşanan Dağlıca olayı da çok açık göstermiştir ki bu toplumda barutla, baskınla, öldürmekle, huzur gelmeyecektir ve sıkıntıları yaşayanların çocuklar, yaşlılar, kadınlar, esnaf ve tüccarlar kısacası toplumun her kesimi olduğu açıktır. Barış İnisiyatifi olarak dün Dağlıca'da hayatını kaybeden insanlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz."
"SİLAHLAR SUSMALIDIR"
Sorunların silahla çözüleceğine inanmadıklarını ifade eden Takva, şunları söyledi:
"Bölgede insanca yaşamayı olumsuz etkileyen tüm tutumlar ortadan kalkmalıdır. Masum insanların öldüğü bir ortamda bize düşen barış çağrısını güçlü şekilde dillendirmektir. Şehirlerimizin, ilçelerimizin olağan yaşamı ortadan kalkmıştır. Şu anda canlarımızı kaybediyoruz. Can kayıplarının yaşandığı bir dönemde gündemimiz barıştır. Ülkemizin birlik ve bütünlüğü içerisinde birlikte bir yaşamı güçlendirecek yaklaşım öncelik olmalıdır. Artık silahla çözüm olmayacağına inanıyoruz. Silahlar susmalı, halkın mal ve can güvenliği sağlanmalıdır."
PKK VE DEVLETE ELEŞTİRİ
Yaşananlarla ilgili tarafların tutumlarına anlam veremediklerine vurgu yapan Takva,
"Türkiye'nin demokratikleşmesi, Kürt Sorununun barışçıl yöntemlerle çözümü güçlendirilmelidir. Hiçbir anne çocuğunu ölüme göndermek için büyütmez. Hiç bir savaşta kadınlara, çocuklara, yaşlılara, sağlık çalışanlarına yönelim olmamıştır, olamaz. Bu yöntemleri kınıyoruz. PKK'nin tutumunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu tutuma karşı devletin uygulamalarını da anlamakta zorluklarla karşı karşıyayız." diye konuştu.
"YAŞAM TEHDİT ALTINDADIR"
Bölgede yaşamın bir bütün olarak tehdit altına girdiğini ve kimsenin mal ve can güvenliğinin kalmadığını aktaran Takva, şunları kaydetti:
"Bölgemizde başta ilçeler olmak üzere yerleşim birimlerinde olağan yaşam kontrolden çıkmaya başlamıştır. Bu bir akıl tutulmasıdır. Bu akıl tutulmasında olan halka olmaktadır. Halk, masum insanlar, sivil hayat, olağan yaşam tehdit altındadır. Bizim bu tehditleri kabul etmemiz mümkün değildir. Bir tarafın alan hâkimiyeti iddiası, bir tarafın da kamu düzeni gerekçesiyle yaşamı tehdit altında tutmasını kabul etmiyoruz. Mevcut durumun meşruiyetine ilişkin açıklamalar bizi tatmin ve ikna eder düzeyde değildir. Bu süreçte hiçbir siyasi söylem barış ve çözüme hizmet etmemektedir. Savaşın kazananı, barışın kaybedeni yoktur."
| Kaynak / Editör: Prestij Haber Merkezi - Adil Harmancı |
