Baqews neyim(n)iz oluyor?

Mehmet Şafi Avcı

VAN 21.05.2016 09:54:51 0
 Baqews neyim(n)iz oluyor?
Tarih: 01.01.0001 00:00

Diyarbekir’in Sur İlçesine bağlı Baqews (Dürümlü) köyünde PKK’lilerce patlayıcı yüklü kamyonun infilak ettirilmesi sonucu, 16 kişi vefat etmesine 23 kişi de yaralanmasına sebep olan menfur olayı tel’in etmek yetmez sanırım. Şimdiye kadar silahsız sivillere yapılan bu türden olayları (Kobani bahanesiyle 6-7 ekim 2014 olayı, 33 silahsız erin öldürülmesi, 25 Haziran 1995 Susa katliamı vb. unutmadık) “unuttur(rur)sak kalbim(n)iz kurusun” diye haykırmalıyız zalimlerin ve gafil işbirlikçilerinin utanmaz/kirli yüzlerine.

       Bu katliamı en güzel bu şiir dile getirir sanırım: Akrep desem yılan küser/yılan desem sırtlan kızar/nasıl kıydın şu yarına/ kandan bre yezit/kandan kına yakılır mı/… özgürlük, bağımsızlık, demokrasi hikayeleri adına, özyönetim sevdasına bunca gencecik cana kıyılır mı? Nasıl kıydınız bre yezitler! Kendi halkını katl ederek mi özyönetim kuracaksınız? Katl ettiğiniz bu halkın yerine kurtarmış olduğunuz özgür mahalleciklerinize! Afrika’dan mı insanları getirip yerleştireceksiniz? Kurtarılmış mahalle dediğiniz yerlerde halk adına kimse kalmadı görmüyor musunuz?

       Arkasında 16 ölü, 8 dul ve 37 yetim bırakan Baqews Katliamı her çevrenin/hareketin gerçek yüzünü ortaya çıkardı. (Tıpkı Suriye savaşının kimlerin gerçek müvahhid/amaçları İslam kimin de vahdeti/İslam’ı kendi amaçlarına araç kıldığını ortaya çıkardığı gibi) Şimdiye kadar PKK’nin yaptığı katliamları devlet yaptı deyip terör örgütünü aklamanın derdine düşen (kısaca kendilerine eski İslamcı ya da Kürdistani Müslümanlar(!) diyen ve kendilerinin PKK’den ayrı olduklarını iddia eden) zevat, 10 Mayıs 2016’da Diyarbekir merkezde polis aracının geçişi esnasında infilak ettirilen patlayıcı olayı ve Baqews Katliamı için ne diyecekler acaba?

       Öldürülen 12 sivilin kimlikleri ancak DNA sonucu belirlenebildi. Roboski Katliamı gibi battaniyelere sarılacak kadar değildi cesetleri. Gerçi ceset demek zor, et parçacıkları demek daha doğru olsa gerek.

       Dünya ve ahiret saadetimizin temini için gönderilen Kur’an-ı Kerim’e iman etmiş olanlar olarak; annemiz-babamız aleyhine de olsa “kim olursa olsun zalime karşı mazlumdan yana” ilkemiz gereği adaleti ayakta tutan adil şahitler olmamız gerekmiyor muydu? Hani zalimin de mazlumun da dini, ırkı, rengi, kavmi sorulmazdı bizde. İki günlük fani dünya ve dünyadaki makam-mevkiler için; tüm insanlığa hidayet rehberi/Hüda olmamız, maddi manevi tüm karanlıklara güneş/Tan olmamız ve tüm zorba ve zorbalıklara karşı annemizden Er doğmuş olduğumuzu neden unutuyoruz? Geçmişimizi göz önüne getirerek, ahiretimizi de düşünerek dünya makamlarına ram olma izzetsizliği nasıl yakıştırıyoruz kendimize?

       28 Aralık 2014 tarihinde Roboski’de öldürülen 34 kişiyi TC öldürdü diye ayağa kalkan insan hakları havarileri, akademisyenler, eski İslamcılar neden Baqews için sus-pusturlar? Sadece TC. katliam yaparken mi tel’in edilmesi gerekir, PKK ya da bazı unsurlar yaparken özgürlük mücadelesinin eğitim zaiyatı deyip geçmek mi gerekir? PKK’ye terör örgütü dahi diyemeyen ve PKK’nin ajitatif dilini kullanan eski İslamcılar neredesiniz? Roboski sizin de Baqews uzaylıların mı? Hani sizler Kürdistani (yerli) müvahhidlerdiniz! Suyun bu tarafı onların, bu tarafı sizin mi? Eski İslamcılığınızı bıraktık, sade bir Müslüman olarak hatta gayri İslami bir düşünceye sahip olsa bile ilkeli, adaletten yana, bir ideolojiye mensup olan bile sivil ölümlere/katliamlara asla sessiz kalamaz. Müvahhid bir Müslüman olarak asla katliamları kıyaslamayız. Katliam katliamdır ve terör terördür; hangi düşünceye mensup olursa olsun. Fakat devletin yaptığı katliamları görüp de PKK terör örgütünün yaptığı katliamlara kör olanlara el insaf demekten başka ne denilir!

       Dünyadaki kurtuluş hareketleri tarihinde ahlaksız, kör, vicdansız, kendi halkını katl eden bir özgürlük hareketi var mı acaba?

       Başkent bellediğiniz yerin halkından ne istiyorsunuz? Özyönetim garabeti ile yoksul-kimsesiz halkı, başlarını sokabilecekleri evlerinden ettiniz, küçücük evlerini başlarına yıktınız. Gerçi bu 40 yıllık sözde özgürlük mücadelenizde ne ilk ve ne de son yaptığınız vahşettir. 40 yıllık tarihinizde buna benzer katliam ve vahşetlerle dolu. Adaletli, vicdanlı bir şekilde bakan herkes arşivlerde bunları rahatlıkla görebilecektir. Özgürleştirmek istediğiniz bu zavallı halkın lehine olacak neler yaptınız şimdiye kadar? Kan, yıkım, gözyaşı, korku, sindirmeden başka ne verdiniz bu mazlum halka!

       Sizleri, dağda bile yere izmarit atmayan, ekoloji sevdalıları olarak pazarlayanlara, dağa değil, başkent bellettikleri Diyarbekir’in (yoksa Amed mi demeliydim) sokak ve caddelerine bakın demek lazım.

       Köşeye sıkışan kedi nasıl bilinçsizce etrafına saldırıyorsa PKKde TC karşısındaki mağlubiyetinin, beceriksizliklerinin faturasını özgürleştirmek istediği halka kesiyor. PKK, kendi güdümündeki HDP’ye en çok oy veren halka zülüm yapmaktadır. Yapılan son seçimde, 16 kişinin öldüğü Herbecın (Sarıkamış) köyünde HDP nerdeyse silme oy almıştı. Bu olayların tümü insanların PKK’den kopuşun başlangıcı olacaktır inşallah. PKK kendi elleriyle kendi ayağına kurşun sıkmaktadır. Bu olaylar gösteriyor ki PKK’nin bağımsız, özgür, kendi kendine var olup hareketini devam ettiren bir yapı olmadığını, belli güçlerin bu topraklardaki taşeronu olduğunu göstermektedir. PKK’nin demokrasi, özgürlük ya da bazı eski İslamcıların Kürdistani söylemlerinin hak nezdinde bir kıymet-i harbiyesi yoktur.

       PKK ve güdümündeki HDP’den özür dilemeyi beklemek saflık olur. Fakat HDP içinde az da olsa, vicdan sahibi olan, ya da bir dönem de olsa İslamla yakından-uzaktan teması olan eski İslamcı, İslami davanın eski mağduresi ya da eski imam, molla, müftüden de mi hiç ses gelmeyecek? Onlarında mı vicdanları kurudu, izanları bağlandı? Fani dünyanın şatafatlı yaşantısı için değer mi bunca izzetsizlik? Ayetli, hadisli konuşmalarında yetimin başının okşamanın faziletinden dem vuranlar, Baqewsteki 37 yetim akıllarına gelip vicdanları sızlayacak mı? Kendileriyle baş başa kaldıklarında, başlarını iki elinin arasına alıp o yetimleri hatırlayıp gözyaşı dökecekler mi?