Bağları Koparmayın

Yasin Aydoğan

VAN 16.04.2018 10:18:31 0
Bağları Koparmayın
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Yaşadığımız kainat muazzam, muhteşem bir tertibat üzerinden sistematize edilmiş.

Harika bir irtibat düzeneği var. Her şey birbirine bağlı kılınmış. Bağlar kopsa, kozmostan kaosa evrilir her şey. Bağlar, bir bütünü oluşturan parçalar ve her birinin yeri orijinal.

İnsanın, Rabbimizin kurduğu bağlara müdahale edebileceği alanlar, iradesini kullanabileceği alanlardır.

Tabii bu, tüm varoluşa ve harika düzene müdahale edebileceği anlamına gelmiyor. İnsanın elinin ulaşamayacağı-değemeyeceği, gücünün asla yet-e-meyeceği  alanlar da çok.

İradesini kullanabileceği alanlar hakkında, çok açık ilahi beyanlara nazar-ı dikkat gerekir.

Bağları koparmak yasaklanmış, emri ilahi ferman buyuruyor.

Ayat-ı  beyyinatı okuyalım!

Onlar ki (fıtrat) sözleşmesinden sonra Allah'ın (aldığı) sözü bozarlar, Allah'ın kurulmasını emrettiği bağları kesip koparırlar ve yeryüzünde ahlaki çürümeye neden olurlar işte bunlardır hüsrana uğrayanlar!( Bakara 27)

Ve onlar ki, Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi birleştirirler; Rablerinden korkarlar ve hesâbın kötüsünden endişe ederler.(Rad 21)

O kimseler ki, söz verdikten sonra Allah'a olan ahidlerini bozarlar, peygamberlerin bir kısmına inanıp bir kısmına inanmazlar, akrabalık bağlarını ve Allah'ın yerine getirilmesini emrettiği hukuka riayet etmezler ve yeryüzünde fesat çıkarırlar. İşte lanet onlar için, akibetin kötüsü de onlar içindir.(Rad 25)

Bağları koparmak hususunda birkaç yoruma bakalım.

Eğer insan yüce Allah’a vermiş olduğu kesin sözü bozabiliyorsa, Allah’dan başkaları ile arasında yaptığı antlaşmaları rahatlıkla bozar. Sebebine gelince; Allah ile arasındaki taahhüdü bozmaya kalkışan kimse artık hiçbir antlaşmaya, hiçbir verilmiş söze saygı göstermez. Ayetleri incelemeye devam edelim:

“Allah’ın sürdürülmesini emretmiş olduğu ilişkileri keserler. ”

Yüce Allah bir çok ilişkinin sürdürülmesini emretmiştir. O bize akrabalık ve soy yakınlığı ilişkisini gözetip sürdürmemizi, geniş çaplı insanlık ilişkisini gözetip sürdürmemizi ve bunların hepsinden önce inanç birliği ilişkisini, iman kardeşliği bağıntısını gözetip sürdürmemizi emretti. O inanç birliği ilişkisi ki, her ilişkinin temelidir, onsuz hiçbir insanlar arası bağıntı biçimi kurulup geliştirilemez. Yüce Allah tarafından gözetilip sürdürülmesi emredilen sosyal ilişkiler kesilince, insanları birbirine bağlayan halkalar parçalanır, dayanışmayı sağlayan bağlar çözülür, toplumlarda kargaşalık baş gösterir ve anarşi yaygınlaşır.

“Yeryüzünde bozgunculuk çıkarırlar.”

Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak türlü türlü olur. Bunların hepsi Allah’ın sözünün dışına çıkmaktan, Allah’a karşı üstlenilen taahhütleri bozmaktan, Allah tarafından sürdürülmesi emredilen ilişkileri kesmekten kaynaklanır. Yeryüzünde görülen bozgunculukların başı, insanların hayatına egemen olması ve onları yönlendirmesi için Allah tarafından belirlenmiş yaşama tarzı dışına çıkmaktır. Bu nokta, sonu kesinlikle sosyal kargaşaya varan bir yol ayrımıdır. Yüce Allah’ın önerdiği yaşama tarzı, toplumların uygulamalarından uzak tutuldukça, Allah’ın şeriatı hayatın pratiğine yabancı kaldıkça, bu dünyanın işlerinin düzene girmesi, hatta onun iki yakasının bir araya gelmesi mümkün değildir. İnsanlar ile Rabbleri arasındaki ilişkinin halkası bu şekilde kopunca, bu durum; vicdanları, davranışları, pratik hayatı, geçim şartlarını, yeryüzünün bütünü ile üzerinde bulunan insanların ve nesnelerin tamamını kapsayan bir kargaşanın kol gezmesi demektir.(Seyyid Kutub, Fizilal-il Kur’an)

Bu kısa ayet anlam bakımından öylesine geniştir ki, iki insan arasındaki ilişkiden, uluslararası ilişkilere kadar tüm ahlâkî durumları ihtiva eder. Bu ayete göre Allah'ın insanlara korunmasını emrettiği ilişkileri kesmek, kaos ve düzensizliğe neden olur. Çünkü sadece bu ilişkiler, insanları Allah'a ve birbirlerine bağlayabilir.

"İlişkileri kesmek" aynı zamanda "onları kötüye kullanmak" anlamına da gelir. Çünkü bu bağlar doğru bir şekilde gözetilmediği sürece aynı sonuçlar ortaya çıkar. Bu nedenle Kur'an sadece bu bağların koparılmasını değil, dünyada karışıklık, kaos ve düzensizliğe neden olduğu için suistimal edilmesini de yasaklar.(Mevdudi, Tefhim-ul Kur’an)

Burada koparılmaması emredilen bağlar dört şıkta özetlenebilir:

1) İnsanın kendisiyle olan bağı.

2) İnsanın Allah’la olan bağı.

3) İnsanın insanla olan bağı.

4) İnsanın tabiat ve evrenle olan bağı.

Bu ana şıkların altına akıl-vahiy, dünya-âhiret, lafız-anlam, madde-mâna, birey-toplum, zengin-yoksul, karı-koca, yöneten-yönetilen vb. gibi birçok bağ dizilebilir. Öncelikle anlıyoruz ki, Allah’ın koparılmamasını emrettiği bağlar, bütünüyle insanı ve insan hayatını ilgilendiren bağlardır ve bu bağların korunması ferdi ve toplumsal barış ve huzuru garanti ederken, birbirinden koparılıp ayrılması bunları yok etmektedir. Ayetin son bölümünde buna sebep olanların kaybedecekleri ve zımnen kaybettirecekleri vurgulanmaktadır.(Mustafa İslamoğlu, Hayat kitabı Kur’an)

İnsan bağları kopardığında hayattan, fıtratından-kendisinden kopar.

Bütün içinde çok önemli bir yer tutan insan, bütünden koptuğunda kaybolur.

Kaybolan insan imkanlarını, elindeki fırsatı da kaybeder.

Hulasa kaybeden, hüsrana düşen, iflasa mahkum olan yine insanın kendisi olur.

Bağları sıkı tutmak, asla koparmamak noktasında, teyakkuzda bulunmak, Kerim Kitab’ın çok mühim bir direktifidir, bize de düşen bu direktife kulak vermek, uyanık bulunmak ve uymaktır.