Son üç ayda 29 astsubay intihar etti. Peki astsubaylar neden intihar ediyor? Sorunun cevabı mobbing ve ekonomik sıkıntılarda gizli....
Bitlis’in Tatvan ilçesindeki 10’uncu Motorize Piyade Tugayı’nda görevli 22 yıllık Astsubay Naci Demir, 30 Ocak günü tabancasını göğsüne dayayıp ateş etti. Kalbinin üst tarafına gelen kurşunla yaşamını yitiren evli ve bir çocuk babası Demir, 31 Ocak günü memleketi Amasya’da gömüldü. Buraya kadar sıradan bir intihar vakası gibi görünse de Demir, 13 Kasım 2012’den bu yana 3 aylık sürede hayatına son veren sekizinci astsubay oldu. Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği’nin (TEMAD) verilerine göre 8 Ekim 2010’dan bu yana geçen yaklaşık iki buçuk yıllık sürede ise intihar eden astsubay sayısı 29. Üstelik, bu astsubaylardan beşi emekli geriye kalanı ise muvazzaftı. TEMAD Başkanı Ahmet Keser’e göre verilerin gösterdiği iki en önemli neden vardı: Birincisi mobbing, ikincisi ekonomik sıkıntılar.
‘Mobbing ölüme götürdü’
İntihar eden astsubaylardan Naci Demir’in eşi Sevda Demir, Radikal ’e konuştu. Eşinin maruz kaldığı mobbing’i anlattı. Sevda Demir, eşinin son olarak Tatvan Askeri Hastanesi 1. Tabur Karargâhı’nda görevli olduğunu söylerken, intihardan hem 10. Motorize Piyade Tugay Komutanı’nı hem hastane başhekimini sorumlu tuttu. Demir şöyle konuştu: “Eşim, başhekimin kendisini bakışlarıyla ezdiğini söylüyordu. Eşim dindar bir insandı. Sürekli baskı görüyormuş. Her şey üç-beş ayda olup bitti zaten.”
Eşine dair durumun ordu tarafından bilindiğini de savunan Sevda Demir, “Rahatsızlandı. ‘Ya onu öldüreceğim; ya kendimi öldüreceğim’ diyordu. GATA’ya gönderildi. Tedavi edildi. Ben tedavi edildiğini çok da düşünmüyorum gerçi ama neticede iki ay izin verdiler. O dönemde evde kaldı. Sonra daha zor bir göreve atandı. Ben hem tugay komutanını hem başhekimi suçluyorum. Psikolojik baskı yapıp intihara sürüklediler” diye konuştu.
Eşinin yaşadıklarına dair ayrıntıları kendisiyle paylaşmadığını da belirten Sevda Demir, “Bana birkaç kez komutanı hakkında ‘bana mikroba bakar gibi bakıyor’ demişti. Ayrıntılarını anlatmıyordu. Hassas bir insandı. İnce ruhlu biriydi ” dedi. Cumhuriyet Savcısı’na da bu yönde ifade verdiğini söyleyen Demir, “Savcı soruşturma başlatmadı. Ben cumhurbaşkanına kadar götüreceğim. Bir tane eşim vardı elimden aldılar” derken intiharın ardından Tatvan’da kendisine ve eşinin cenazesine yardım edilmediğini savundu. Demir şunları anlattı: “Askeriye ölüsüne bile iyi davranmadı. Tugay komutanı aramadı. ‘Kefen paranız var mı?’ diye bile sormadı kimse. Bir mendil gibi atıldı.”
Mutsuz ve umutsuzlar
TEMAD Başkanı Ahmet Keser ise “Ekonomik nedenlerle mobbing büyük. Orduevi, kışla ve lojman arasında bir profil ortaya çıkıyor. Çocuğunun ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Baskıyı yumuşatan bir görevi var. Yetki anlamında sıkıntısı olduğu için müdahil olamaz” dedi
Kötü muamelede sığınacak mekanizma yok
Asker Hakları Platformu’ndan Tolga İslam hem er ve erbaş hem astsubay intiharlarında örtüşen çok fazla yan bulunduğunu söyledi. İslam, “Her ikisinde de kendi istekleriyle ayrılmaları mümkün değil. Temel meseleleri ise üstün yaptığı kötü muamele karşısında sığınabilecekleri mekanizmalarının bulunmaması. Yapısal çözüm gerekli” dedi.
