“ARTIK KABUL EDİLİR DEĞİLDİR“

Van'da 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde yaşanan depremlerin üstünden 3 yılı aşkın bir zaman geçti. Bu zaman süresince 'Van toparlandı' denilse de kent tam olarak bir ekonomik çıkmaza girmiş durumda. 2011 tarihlerinde yaşanan depremlerde

VAN 12.03.2015 10:01:13 0
“ARTIK KABUL EDİLİR DEĞİLDİR“
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Haber: Fazıl ERÜŞ

23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde yaşanan iki büyük depremin ardından Van ekonomik olarak daha da zor bir sürece girdi. Ekonomisi hayvancılık üzerine kurulu olan ancak hayvancılık sektörünün de son derece kısır bir süreç yaşadığı Van'da gözlerin çevrildiği turizmde de beklenen atılımın bir türlü gerçekleşememesi kent ekonomisinin çıkmazı girmesine sebep oldu. Öte yandan 30 Haziran 2015 tarihinde başlayacak olan ve ertelenen vergi ödemeleri esnafı, tüccarı şimdiden kara kara düşündürüyor. Bu düşünce ve belirsizlik kente yapılacak olan yatırımların da önünde bir engel olarak dururken emsal örnek olduğu halde iki büyük deprem yaşamış Van'da vergilerin terkin edilmemesi büyük sıkıntılar yaşatıyor. Konuyla ilgili görüştüğümüz Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, "Vergi terkini talebimizde ısrarlıyız. Bu konuda kentin politikacılarının ve milletvekillerinin aktif rol üstlenmesi gerekir" vurgusu yaptı.

"EMSAL VAR"
"Erteleme ve öteleme ile kentin ekonomisine katkı sağlayamazsınız" diyen Takva, şunları söyledi:
"1999 Kocaeli depreminde zarar gören işyerlerinin rehabilitasyonuna ilişkin deprem sonrası oluşan 2 yıllık gelir ve kurumlar vergisi 2001 yılında çıkarılan bir kanunla terkin edildi. Orada bir şart vardı. Varlığının yüzde 10'unu kaybetme şartına bağladılar. Daha sonra benzer bir uygulama Rize bölgesinde bir doğal afet esnasında uygulandı. Böyle olaylarda dezavantajlı bölgelerin ekonomik yapılarını güçlü kılmak ve bunların sürdürülebilir olması için hükümetler bir takım kararlar alıyorlar. Bizim de depremden sonra gelir ve kurumlar vergisi ertelendi. En sonda 30 Haziran 2015 tarihine ertelemek ve ötelemek suretiyle gelir ve kurumlar vergisinin tahsilâtı durduruldu. Erteleme ve öteleme ile kentin ekonomisine katkı sağlayamazsınız. Kent zaten borçlu. Aşağı yukarı 20 bin afet konutuna karşılık gelen bir borçlanma söz konusu. Deprem döneminde kullanılan KOSGEB kredileri ve banka kredileri üzerinden çok ciddi bir ekonomik daralma var. Deprem sonrası oluşan bu gelir ve kurumlar vergisinin terkin edilmesi için talebimizde ısrarlıyız. Bunu defalarca yetkililere ilettik. Deprem öncesinde 81 il içerisinde sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi bakımından 75. sıradaydık. Şimdi 76'ya düşmüşüz. Dolayısıyla erteleme ve öteleme ile bu vergi borcunu ortadan kaldıracak bir finansmana ihtiyacımız var."

"YETERİ KADAR SAVUNMUYORLAR"
Vergi terkini konusunda 8 Bakan ile görüştüklerini belirten Takva, "Bir tek buna 'emsal'olur gerekçesiyle Maliye Bakanı Mehmet Şimşek karşı çıkıyor. Biz sayın Şimşek'e gerekçelerimizi emsal ile birlikte sunduk. Bunun gerekli ve böyle bir beklentinin olduğunu, bunun mutlaka hayata geçirilmesi gerektiği talebini ilettik. Kaldı ki emsal zaten var. Bu konuda kentin politikacılarının ve milletvekillerinin aktif rol üstlenmesi gerekir. Bizim belki de en büyük eksikliğimiz Van Milletvekillerinin bunu burada savundukları kadar merkezde savunulur hale getirmemeleridir" dedi.

"UMUDUMUZU YİTİRMİŞ DEĞİLİZ"
"Devletin görevi hazineye bekçilik etmek değil o kaynağı halkın refahı, huzuru ve ekonomik canlılığı için kullanmaktır" diyen Takva, şu ifadeleri kullandı:
"Terkinin toplam bedeli 650 Milyon TL'ye tekabül ediyor. 650 Milyon bugün bir yol ve köprü ihalesi bedeli kadardır. Dolayısıyla bu kadar yoğun bir talebe karşılık gelecek iyileştirmenin Van'ın ekonomisinde çok ciddi derecede psikolojik bir destek olacağını düşünüyoruz. Türkiye dünyanın 17. büyük ekonomisine sahip ülke konumuna geldi. 1999 Kocaeli depreminde ekonomi durumumuz bu kadar iyi olmamasına rağmen böyle bir karar alındı. Sayın Şimşek "650 Milyon TL'nin genel bütçeye bir yük olmayacağını ve zaten vergilerin yüzde 70'ini dolaylı yoldan alındığını "söylüyor. Zaten 650 Milyon TL toplanan vergide binde 2'lik bir meblağa tekabül ediyor. Çok büyük bir rakam değil bu. Ama özellikle Van'da ekonominin canlanması, belirsizliğin ortadan kaldırılması, esnafın tüccarın rahatlaması adına terkini önemsiyoruz. Umudumuzu da yitirmiş değiliz. 7 Haziran seçimleri öncesinde çok basit müdahalelerle Van esnafının ve tüccarının bu haklı beklentisi karşılık bulabilir. 2 deprem yaşamış bir kentte vergi terkini bizi mutlu edecektir. Bu bir haktır aynı zamanda. Emsali de var. Allah korusun İstanbul'da bir deprem yaşanırsa biz yardım etmeyecek miyiz? Ya da devlet yardım etmeyecek mi? Elbette edecek ve etmeliyiz. Devletin görevi hazineye bekçilik etmek değil o kaynağı halkın refahı, huzuru ve ekonomi canlılığı için kullanmasıdır."
Farklı bir formül üzerinde de durulabileceğine işaret eden Takva, "2 yıl terkin edilir kalan 2 yıl taksitlere bölünebilir. Bunlar da tartışılabilir. Ama nihayetinde deprem sonrasında oluşan ve biriken vergi borçları yatırımcının da önünde bir engeldir. Yatırımcı bu belirsizlikten dolayı hiçbir şey yapamıyor. Van'ın rahatlamaya ihtiyacı var. 20 bin konut yapıldı. Nisan ayında bunun da ödemeleri başlayacak. Bir vatandaş aylık ortalama 450-500 TL ödeme yapacak. Böyle borçlu bir şehri nasıl canlı hale getirebiliriz? Van sürekli kendi küllerinden büyüyen bir kenttir. Dolayısıyla çok ümitsiz değiliz. Van bütün olumsuzluklara rağmen büyüyen ve hedefleri olan bir şehirdir. Van herkes için önemli bir yaşam merkezidir. Bu nedenle yetkililer artık bu konuda bir adım atmalıdır" şeklinde konuştu.

"ARTIK KABUL EDİLİR DEĞİLDİR"
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in kendilerine kentin ekonomisini rahatlatacak başka bir projelerinin olup olmadığını da sorduğunu söyleyen Takva, şunları kaydetti:
"Biz de Sayın Şimşek'e İran pazarına erişimimizi kolaylaştırın, sınır ticareti önündeki engelleri, süre ve ürün kotalarını kaldırın dedik. Bırakın ticaret yapalım, en yakın pazarımız İran dedik. Sınır ticaretinde Kapıköy'ün durumu ortada. Şimşek 'Bunu tartışalım' diyor. Zaten 20 yıldır bu söyleniyor yeni bir şey değil ki. Hiçbir yapısal tedbir yok. Son 2 yıldır Van'ın kamu kaynaklarından aldığı paya bakın bakalım. Yani diğer kentlere göre kıyasladığınızda ne durumdayız. Artık bu durum kabul edilir değildir. Sınır kapıları konusunda ise hiçbir gelişme yok. Sadece daha fazla konuşulmaya başlandı. Türkiye özellikle Hoy yolunun yapımı için İran'a 300 milyonluk bir destek sağlıyor. Şimdi bununla ilgili ihale süreçleri başlayacak. Ama biran önce olması gerekir. İşsizlik oranları arttı. Van'da genç bir nüfus var. Bir takım yapısal tedbirlerin alınması gerekir."

"YALAN SÖYLÜYORLAR"
"Vergi terkini bir siyasettir" diyenlere de cevap veren Takva, "Yalan söylüyorlar. 2 yıldır gündemde tuttuğumuz bir meseledir vergi terkini konusu. Bunu söyleyen arkadaşların samimiyetine inanmıyorum. Bu konuda ne tür bir siyasetimiz olabilir. Benim vergi borcum yok ki. Bu yaklaşımda olanları da kınıyorum" ifadelerini kullandı.