Amerikan Cinnetinde Son Durum

​​​​​​​Askerler, ABD iç savaşından bu yana hiç bu kadar etkin ve güçlü biçimde yönetimi etkilememişti. Bunu da Trump sayesinde yaptılar.

VAN 16.08.2017 10:19:09 0
Amerikan Cinnetinde Son Durum
Tarih: 01.01.0001 00:00
 

Hem komik, hem ürkütücü bir şey anlatacağım.

Beğendiğim belgesel yönetmenlerinden Michael Moore, ‘Benim Cici Silahım’ adlı eleştirel belgeseline şöyle başlamıştı:

“Amerika’da olağan bir gün. İnsanlarımız işe gidiyor, ordumuz dünyada bilmediğimiz yerleri bombalıyor, başkanımız golf oynuyor…”

15 yıl önce yapılan bu belgeseli şimdi yapsak şöyle başlardık:

‘Amerika’da olağan bir gün. Başkan, ülkenin önde gelen medyasını yalancılık ve sahtekarlıkla suçlamaya devam etti. Tepeden tırnağa silahlanmış ırkçı gruplar, yine sokak ortasında birini vurdu. Ordumuz haraç almak için bu kez Kuzey Kore’nin tepesine bindi…’

Bence Moore yeni bir belgesel yapsa, komedi kategorisinde ya da korku filmi kategorisinde de yarışabilir. Zira yaşananlar hem çok tirajı komik, hem de çok ürkütücü.

KU KLUX KLAN HORTLADI

Bildiğiniz ırkçı 18. Yüzyıl Ku Klux Klan hareketi yeniden hortladı. Onlar beyaz kukuletalarını takıp, ülkedeki tüm Müslümanları, Yahudileri, siyahileri, Latinleri ve derisi ‘süt beyaz’ olmayan herkesi ülkeden kovmak istiyor.

28 Şubat 2017 tarihli yazımda bu örgütün Atlanta’da, ormanda nasıl silahlı eğitim aldığını ve sonra bir cami açılışını engellemek için, kovboylar gibi altı patlar tabancalarını, tüfeklerini kuşanıp meydana çıktığını yazmıştım.

Geçen hafta ABD’nin Charlottesville şehrinde bu ekip benzeri binlerce insan sokaklara döküldü. Karşıt gruplarla çatışamaya girdiler. Bir kişi öldü. Orada ABD’nin en seçkin birliği olan deniz piyadelerinden birilerini gördüm. Güvenliği sağlamak için vali olağan üstü hal ilan etmişti çünkü. Meğer yanılmışım.

Atlanta’da ormanda eğitim kampı kuran ekipler işi geliştirmiş. Özel koruma birliği kurmuş. Tıpkı Afganistan’da, Irak’ta ‘rehine kurtarıyoruz’ diye binlerce sivili öldüren ABD özel birlikleri gibi, en gelişmiş silahlarla donatılmış ve o ırkçı grupları korumaya gelmişler. Şaştım kaldım.

TRUMP IRKÇILARI DESTEKLİYOR MU?

Ülkede büyük olay oldu tabi. Trump ağzını yarım açıp, bu grupların yaptığı şiddet eylemlerini, ‘ama, lakin, ancak, fakat’ gibi onlarca bağlaçla süsleyip ‘kınarmış’ gibi yaptı. Aslında herkes, yani aklı biraz çalışan herkes, örtülü bir biçimde ırkçı grupları, İvanka kadar olmasa da, sevdiğini anladı.

Adam (Trump’tan bahsediyorum) başkanlığı kazandığında, Nazi selamıyla kutlama yapan grupların en tehlikesi Alt-Right (alternatif sağ) hareketinin en önemli ismi Bennon’u kendine başdanışman yaptı. Ee şimdi yarım ağızla kınasa kim inanır?

Amerikan’ının bir cinnet geçirdiği, seçtikleri başkandan belli. Şimdi ondan güç alan ve ırkçılıkta Nazileri sollayan bu grupların sayısının 1600 olduğu söyleniyor. Tam sayısı bilinmiyor. Ama sosyal medyanın en mahir trolleri bunlarda. Bir anda gündemi maniple etmekte üzerlerine yok. Baş troll gibi davranan da Trump’ın kendisi. Twitter hesabını öyle bir kullanıyor ki, bizim troller bile hayran ona.

Şunu ciddiyetle araştırıyorum ve üzerine kafa yoruyorum: Sosyal medyanın gelişmesiyle birlikte aşırı ideolojilerin ve cehaletin yükselmesi arasında doğrusal bir ilişki var. Bunu daha sonra yazacağım.

ABD’NİN DEVLET İÇİ KAVGASI

Amerika’nın cinnet hali aşırı sağın, artık komando birlikleriyle sokaklara çıkıp adam öldürmeye başlamasıyla sınırlı değil.

Devlet içinde yaşanan güç savaşının da cılkı çıktı. Beyaz Saray’da Trump ekibinden istifa edenler ve yeni gelenlerin durumu, New Jersey’deki bir hamburgerci dükkanında bile görülmüş değil. Dünyanın en büyük devletinin başkanlık sarayında, bir basın sözcüsü 9 gün bile görevde kalamadı.

Sorun, gelen-giden değil. Başkan’ın tüm özel görüşmeleri, telefonları, planları bir şekilde sızdırılıyor basına. Yapanlar da Beyaz Saray, Dışişleri çalışanları. Amaç Trump’ı istifa ettirmek ya da Kongre kararıyla görevden almak.

Hayır ‘bize ne, yesinler birbirlerini’ demeyin. Adamların binlerce nükleer silahı var. Bu karışıklıkta birini ateşlerler, K. Kore’yi vururlar, dünya kıyameti yaşar. İçinde hepimiz yanarız maazallah.

Bu turuncu kafalı adamın hesabı bizimkilere benzemez. ‘Bir nükleer silah kaç para?’ diye başlar hesap yapmaya. Baktı ucuza geliyor, basar düğmesine gönderir K. Kore’ye.

Trump’ın iktidarda kalmasının tek sebebi, tüm iradesini neredeyse Pentagon’daki askerlere teslim etmesidir. Askerler, ABD iç savaşından bu yana hiç bu kadar etkin ve güçlü biçimde yönetimi etkilememişti. Bunu da Trump sayesinde yaptılar. ABD Dışişleri Bakanlığı diye bir kurum ortadan silindi resmen. Bakanın adını bilen var mı aranızda?

KRİZLER BÜYÜYECEK HAZIRLIKLI OLUN

Şimdi Pentagon ve onun arkasındaki silah lobileri ellerindeki silah stokunu eritmenin peşindeler. Suud’a 100, Katar’a 12 milyar Dolarlık silah sattılar bile. Daha doğru ifadeyle haraç kestiler. Şimdi tüm körfez ülkeleri, Mısır, Libya silah almak için sırada.

Biz de bekliyoruz ki, Ortadoğu’da barış gelecek, hayat güzel olacak. YPG’ye verilen silahlar bile bir kolorduya yetiyor. Bunlar hep silah şirketlerine kar olarak geri dönüyor. Suriye krizinden bu yana ABD silah sanayiinin karı % 200 arttı.

Ne olacak peki bundan sonra?

Şimdi ya ABD iç savaşa bezer bir kaosa sürüklenecek, herkes silahına davranacak ve hızlı çeken kovboy ayakta kalacak. Ya da o silahları dünyanın geri kalan ülkelerine boca edecekler.

En temizi, üçüncü dünya savaşı çıkarıp, dünyayı şöyle bir ‘resetlemek’. Fena bozuldu çünkü (tamam sevimsiz bir espri kabul ediyorum).

Kemal Öztürk / Yeni Şafak