Aktuğ: Van dünyaya açılmalı!

2011 yılını izleyen iki yıl boyunca adeta sinek avlayan Van'da, 2011 Ağustos ayı ile birlikte turist sayısı yeniden 300 binli rakamları buldu.

VAN 15.09.2013 12:17:02 0
Aktuğ: Van dünyaya açılmalı!
Tarih: 01.01.0001 00:00

Son 5 yılda 'Number One Always Van' gibi sloganlarla dünyaya açılan, fuarlar ve tanıtım etkinlikleri dünyaya açılan Van'ın turist sayısı depremle birlikte yerle bir oldu. Önceki yıllarda milyonları bulan turist sayıları depremden sonra bir anda düşerken, deprem sonrası çalışmalarla Van adeta küllerinden doğdu. Şu zamana kadar 300 bin civarında turisti ağırlayan Van eski günlerini mumla ararken sıkıntının temelinde ise onlarca tarihi ve kültürel güzelliklerimizi pazarlayamamamız yatıyor. Van; gölü, kedisi, kahvaltısı gibi bir çok kültürel zenginliği paylaşmak için beklerken, İl Kültür Müdürü bunların daha iyi pazarlanmasının tek çözüm olduğunu söylüyor. Üstelik bunu sadece Muzaffer Aktuğ değil her yıl Eylül ayında Van'a gelen Ermeniler bile söylüyor: Çare dünyaya açılmakta!

İl Kültür ve Turizm müdürü Muzaffer Aktuğ Van'ın bu yılki turizm potansiyelini değerlendirdi. Van turizminin geçtiğimiz günlerde Akdamar Adası'nda yapılan ayinden sonra ki durumunu ve bu yıl ki potansiyelini Şehrivan Gazetesi olarak kaynağından sizlere taşıdık. Konuyla ilgili açıklamalarına başvurduğumuz İl Kültür ve Turizm müdürü Muzaffer Aktuğ turizm potansiyelinin 3 yıllık durumunu veriler eşliğinde sundu.

AKTUĞ: MEKANLARIN CAZİBESİNİ KORUMALIYIZ

Akdamar Adası'nda yapılan ayinlerin sonucunda sadece yabancı turist olarak Van'a 2 Bin ile 3 Bin arasında kişinin giriş yaptığı bilinirken Yerli Turist sayıları ile birlikte rakam daha da artıyor. İl Kültür ve Turizm müdürü Muzaffer Aktuğ yaptığı açıklamalarda depreme kadar olan dönemde çok fazla turist olduğunu fakat deprem yaşandıktan sonra turistlerin yanında Van yerlilerinin de gittiğini, elimizde olan turistik bölgelerimizi değerlendirmemiz gerektiğini ve bir anlık kazançlar için Vanlı esnafların turistlere satış yaparken gereğinden fazla ücret almasının yanlış olduğunu dile getirdi. Son olarak elimizde bulunan ve Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü'nde de su sporunun daha da sıklaştırılması gerektiğini belirten Aktuğ, turistik mekânlarımızın cazibesini korumamız gerektiğini dile getirdi.

VAN'DA ŞÜPHELERE YER YOK

İnsanların Van denince akıllarında bir şüphe olmadan seyahat edilebilecekleri güzel bir turistik mekan oluşması gerektiğini belirten Muzaffer Aktuğ "7'inci ay yani Ağustos ayı itibarı ile şu anda ki turist sayımız şu anda 338 Bin'dir. Bu 338 binlik arakamın 308 Bin'i yerli, 30 Bin'i ise yabancı turistlerden oluşuyor. Geçen yılın 7'inci Ayına göre bu yılda gerçekten ciddi bir artış görülmekte. Geçen yıl ve ondan önceki yılda depremden yana gelen turist sayısında ciddi oranda bir azalma vardı. Ama 2011 yılını saymadan 2010 yılına baktığımızda 2010'a göre turist sayımız biraz daha düşük. 2011'in depreme kadar olan sürecinde ise turist sayımız artış gösteriyordu. Fakat deprem dolayısıyla ister istemez bir düşüş yaşandı. Bırakın turistlerin gelmesini yerlilerimiz bile kaçıyordu. Dediğim gibi geçen seneye göre turist sayımız gerçekten iyi. Zaten bu aylar Van için turistlerin geldiği, turistlerin daha fazla tercih ettiği aylardır. Ama söylemeliyim ki Van güven açısından kendini biraz daha ileri götürmeli. Yani insanlar Van dediği zaman akıllarında bir şüphe kalmamalı. Van'a gittiğim zaman herhangi bir sorun ile karşılaşır mıyım endişesinin ortadan kalkması gerekiyor."

BARIŞ SÜRECİ TURİZM İÇİN FIRSAT OLSUN

"Barış süreci ile birlikte Van'ın doğasıyla, kültürüyle her şeyi ile birlikte güven veren bir il olduğu ispatlanmalı. Van'ın bu yıl ki turizm potansiyelini yeterli görüyorum dersem yalan olur. Çünkü az önce söylediğim gibi her şeyi ile o kadar güzel bir kent ki insanların buraya endişesiz gelmesi anlamında iyi bir tanıtımın yapılması gerekiyor. Bu konuda da en büyük görev basın-yayın organlarına düşüyor. Fakat belirtmek istediğim Bir Nokta daha var ki, içimizde yaşanan olaylar dışa yeni ulusal medyaya taşınmamalı. Yani insanlar içimizde yaşanan çok küçük sorunları abartılı bir şekilde medyada görüp de Van'da kıyametlerin koptuğunu düşünmemeli." ifadelerini kullandı.

YEREL GÜNDEM ULUSALA KAÇMAMALI

Aktuğ yaptığı açıklamalarda turistlere herkesin yardımcı olarak gerekli bilgilendirmeleri yapması gerektiğini belirterek "Yani bir Mardin'de ya da bir Diyarbakır'da olaylar olmuyor mu? Tabi ki oluyor. Fakat onlar bu olayları ya fazla önemsemiyorlar ya da dışa kaçmasına izin vermiyorlar. Ayrıca onların medyası ve halkı içerisinde öyle bir bütünlük var ki yerel olayları hiç büyütmeden hallediyorlar. Bizim de böyle bir birlikteliğe ve beraberliğe ihtiyacımız var. Çünkü turizm her kapıya bir ekmek gibidir. Bacasız ekonomidir turizm, bacasız fabrikadır turizm. Bir yabacı turistin gelip de burada bir lokma ekmek bile yemesi, tarlada hasat yapan işçiden, fırın da hamur yapan elemana kadar birçok kişiye katkı sağlar. Yani turizm böyle bir sektördür. Bu memlekette turizme bakış açısının çok önemli olması gerekiyor ki turizmden ekmek yiyen insanların sayısı çoğalabilsin. Gelen turiste misafirperverliğimizi göstererek her vatandaşımızın yardımcı olması ve elini taşın altına koyması gerekiyor. Son dönemlerde ise bize şikâyetler geliyor. Binilen taksilerden alışveriş yapılan iş merkezlerine kadar bazı yerlerde alınması gereken ücretten daha fazla alındığı belirtiliyor. Bu şikâyetler inanın bize bu kadar hızlı geldiyse düşünün başka hangi mercilere ulaşıyordur. Buda birazda insanların eğitilmesi ile ilgili bir durum. Turizmin memlekette yaşayan insanlara bilinç olarak sağlanması ile ilgili bir durum. Siz bir turisti bir an için kandırabilirsiniz fazla parasını alabilirsiniz. Fakat bunun memlekete getirdiği zararı düşündüğünüzde büyük bir yanlış yaptığınızı anlarsınız. Ben isterim ki bu memlekete binlerce turist gelsin yüz binlerce turist gelsin. Herkesin ekonomisine katkı sağlansın, herkes işini yürütsün kısacası herkes pastadan nasibini alsın isterim. Ama bunlar ne ile sağlanır memleketin güveni ile sağlanır. Memleketin turizme bakışı ile sağlanır. Gelen turistin memnuniyeti ile ilgilidir."sözlerini ekledi.

VAN KEDİSİNİ Avrupa'YA KAÇIRDILAR!

Van Kedisi'ni katılım sağlanan tüm fuarlara götürdüklerini ve yanında da Van Gölü suyunu şişeleyerek tanıttıklarını belirten Aktuğ "Görüyoruz ki gelen ziyaretçi ve turistler mutlaka Van kalesini görüyor. İnsanların % 95'i mutlaka Van kalesini ziyaret ediyor. Van Kalesi dışında Akdamar Adası'nı ziyaret edenlerin sayısı fazla, Hoşap Kalesi'ni ziyaret edenlerin sayısı fazla, Çavuştepe'yi ziyaret edenlerin sayısı çok fazla. Tabi geldikleri ve gördükleri yerlerin damak tadını bilmek isteyenlerin sayısı çok fazladır. Hele hele Van kahvaltısı gibi bir damak tadına sahipseniz zaten sırf o kahvaltıyı tadabilmek için şehrinize gelenler olur. Ki Van kahvaltısı şu anda Türkiye'yi aşmış durumda. Artık bilinen bir kültür haline geldi. İnsanlar bu kültürü tatmak için de gelebiliyor yani. Van Kedisi'nin görmek isteyenlerin sayısı çok fazla olduğu için Kedi Evi'nin ziyaretçileri de eksik olmuyor. Çünkü biz gittiğimiz her fuara Van Kedisi'ni de götürüyoruz. Yani bugüne kadar gidip de Van Kedisi'nin götürebileceğimiz halde götürmediğimiz hiçbir fuar yok. Götüremediğimiz yerlere ise fotoğrafları ile intikal ediyoruz. Van Kedisi şu anda uluslar arası bir görünüm kazanmış durumda. Gölümüzün insan vücuduna şifalı olduğunu duyup da gelenler var. Bu yüzden biz daha da kolaylık sağlamak ve ipin ucunu göstermek için Van Gölü'nün suyunu şişeledik. Bu hazırladığımız şişeleri de gittiğimiz her fuara götürerek bir nevi Van Gölü'nü Avrupa'ya taşımış bulunuyoruz. Zaten bu deneylerle de kanıtlanmış bir durum. Van Gölü'nün suyu cilde iyi geliyor. Bu şekilde de Van Gölü kendini ispatlıyor. Mevcut sıkıntılarımızın başında belirttiğim gibi güven problemi geliyor. Yani Van denildiği zaman sanki her gün bombaların patladığı, kıyametleri koptuğu, terörün kol gezdiği gibi bir memleket olarak düşünülüyor. Fakat bizler gerek yerli gerek yabancı turistleri çektiğimizde onlar böyle bir durum olmadığını gördüklerinde inanın gittikleri yerlerde anlatırlar. Bu şekilde potansiyelimiz de artmış olur. İnsanların bu memlekete geldiklerinde herhangi bir sıkıntı yaşamayacaklarını göstermek mecburiyetindeyiz. Yıllardır bölgemizde dışarıdan gelen bir turistin burnu bile kanamamıştır. Ama maalesef Van kelimesi kafalarda olumsuz etkiler bırakmıştır. Bu etkilerin de ortadan kaldırılması lazım."diyerek ekledi.

PEDER BİLE BİLİYOR NASIL GELİŞECEĞİMİZİ

Van'da düzenlenen Off-Shore yarışlarının sıklaştırılarak yanında başka su sporu faaliyetlerinin de gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten Muzaffer Aktuğ "Bizlerin sıkıntı olarak yaşadığı durumlardan bir tanesi de elimizdeki imkânları kullanamıyor olmamızdır. Ben bir Vanlı olarak Van Gölü'ne hiç göl demedim. Hep hadi kalkın denize gidelim, deniz kenarına bakalım, yani sürekli bir deniz ile yatıp kalktık. Dediğim gibi yani elimizdekileri biraz daha ön plana çıkarmak lazım. Sorarım size bu Göl farklı bir ilde olsaydı bu konumda olur muydu? Kesinlikle hayır. Bu gölü inanın ilin tek mirası haline getirirlerdi. Yani bu kadar kıymetli olan bir gölümüz var ve bizim onun için yaptığımız tek şey gidip kenarına çöplerimizi bırakmak oluyor. Yani Van Gölü'nün sahilinden tutun bağlantılarına kadar her açıdan desteklenmesi ve bir düzene sokulması gerekiyor. Gölün etrafını kullandığımız gibi kendisini de kullanmamız gerekir. Su sporlarını ilimizde sıklaştırmamız gerekir. Daha düne kadar Off-shore yarışları ile Türkiye gündeminde yerimizi koruyorduk. Bu aktiviteleri çoğaltılması, benzerlerinin arttırılması gerekiyor. Bir kalemiz var. Binlerce yıllık Urartu medeniyetini günümüze taşıdı. Fakat biz bunu değerlendiremiyoruz. Urartu'lar şu anda ulusal anlamda yer edinmiş bir geçmiş. Urartu'ların geçmişi içerisinde yerleşim alanları neden yer almasın? Akdamar Adası'nda yapılan ayinden sonra ben gidip ayine gelen turistlerin sayısının neden azaldığını pedere sordum. O bana sadece Avrupa'ya açılmamız gerektiğini, Avrupa'da tanıtım yaparak orada ki Ermeni'leri çekmemiz gerektiğini söyledi. Gören bir daha gelmiyor çünkü cazibesini yitiriyor. Bizim bu cazibeyi korumamız ve daha büyük bir propaganda ile turist çekmemiz gerekiyor. Kış turizmini de ön plana çıkarmamız lazım Van'da şu anda abalı Kayak Tesislerimiz var. Bunların tanıtımlarını arttırmamız gerekiyor. Turizmi her açıdan ilerletmemiz için her açıdan turizmi barındırmalıyız. Ben son olarak söylemek istiyorum ki esnaflarımız ya da turizmden para kazanan kişiler bir kerelik bir gelir için mallarının değerinden daha fazlasını almasınlar. Söylediğim gibi gerek medya gerek halk üzerine düşeni yaparsa turizm sektörünü de kazanırız." diyerek sözlerini noktaladı.

(Haber: Şehrivan Gazetesi)