Ak Partili Şahin: Barış ve Huzur Alıyoruz, Kin ve Nefreti Veriyoruz

Bölge toplantısının açılış konuşmasını yapan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Memet Ali Şahin, iktidara geldikten sonra ülkede iki farklı yönetim anlayışını kabul edemediklerini ve OHAL'i kaldırdıklarını belirterek, 'Hakların k

VAN 11.05.2013 16:30:34 0
Ak Partili Şahin: Barış ve Huzur Alıyoruz, Kin ve Nefreti Veriyoruz
Tarih: 01.01.0001 00:00

Bölge toplantısının açılış konuşmasını yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Memet Ali Şahin, iktidara geldikten sonra ülkede iki farklı yönetim anlayışını kabul edemediklerini ve OHAL'i kaldırdıklarını belirterek, "Hakların kısıtlandığı demokratik hakların da önemli ölçüde baskı altına alındığı bölge, başka yerde başka bir yönetim anlayışı olamaz. Ülkenin, bir bölgesinde eksik demokrasi uygulanıyorsa, diğer bölgesinde de demokrasi eksiktir demektir. Bunun için her vatandaşımız birinci sınıf vatandaş olarak aynı haklara sahip olmalıdır. Batıda ne uygulanıyorsa, ülkenin her yanında da aynı şekilde uygulanabilmelidir" dedi.

Parti olarak yola çıktıkları zaman bazılarının "Güneydoğu sorunu" bazılarının "Kürt sorunu" bazılarının da "terör sorunu" olarak adlandırdıkları sorunun Türkiye'nin bir gerçeği olduğunu anlatan Şahin, "Partimiz, bu sorunun toplum hayatında neden olduğu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için gayretli bir çalışma yapacaktır. Bu bölgemizdeki kültürel farklılıklar partimiz tarafından zenginlik olarak kabul edilir. Çünkü, 30 yıldır Türkiye'nin sayamayacağımız kadar kayıplarına yol açan bir sorunu çözmeyi, AK Parti olarak önünümüze koyduk. 10 yıl sonra böyle bir sorunu çözme noktasına geldik. 'Sorunun çözümü neden gecikti' diye sorulabilir. Terörle mücadele maalesef Türkiye'de yıllardır asker ve sivil bürokrasiye havale edildi. Siyaset bu işin dışında tutuldu. AK Parti, 12 Eylül'de yapılan referandumla Türkiye'de sivil siyasetin ülkenin her türlü meselesine sahip olmaya ve bu sorunları çözme konusunda güçlü bir iradeye sahip oldu. Daha sonrada ciddi adımlar atılmaya başlandı" diye konuştu.

"4 AYDIR ŞEHİT CENAZELERİ GELMİYOR"

Türkiye'nin gündeminden bu sorunu mutlaka çıkarmalıyız diyen Şahin, "Şimdi diyorlar ki "Ne aldınız,ne veriyoruzunuz?" Artık silahların sustu. Örgütün dağdaki elemanları sınır dışına çıkacak. İşte "Barış ve huzur alıyoruz, kin ve nefret veriyoruz. Barış ve huzuru çekiyoruz, kin ve nefreti bünyemizden atıyoruz. Bu çözüm sürecinin anlamlarından biri budur. Dün Kılıçdaroğlu yine konuştu. "Biz hiç birşey bilmiyoruz. Konuyla ilgili bize bilgi verilmiyor" Arkadaşlar ben birşey biliyorum. 4 aydır bu ülkede artık şehit cenazeleri görmüyorum. Ben bunu biliyorum ve görüyorum. Benim için bu önemlidir. 4 aydır anaların gözyaşı akmıyor. Dün Erzurum'da askeri birlikler dağa çıktı. Operasyon için değil ağaç dikmek için çıktılar" diye konuştu. Askerlerin artık davul zurnayla askere uğurlandığını belirten Şahin konuşmasını şöyle sürdürdü:

'ASKERLER DAVUL ZURNAYLA UĞURLANIYOR'

"Askere gidecek olan gençlerimiz davul zurnalarla uğurlanıyorlar. Daha önce annelerin yüreğinde bir acı vardı. Acaba oğlumun şehit cenazesimi gelecek diye. Artık bu kaygılar ortadan kalktı. Bu yaşadıklarımız inşallah kalıcı olacaktır. Köylerimiz boşaldı. Binlerce insanımız göç etmek zorunda kaldılar. Orada varlıklıydılar ama şehirlere geldiler biranda varlıksız hale geldiler. Diyarbakır valisi açıkladı. 40 bin civarında göç eden insan köye dönmeye başlamış. Küçükbaş hayvan sayısı 60 milyon civarındaydı. 23 milyona düştü. Şimdi inanıyorum bu süreç devam ederse bir kaç yıl içinde küçükbaş hayvan sayısı 100 Milyonu bulacak. Bugün 3 ayların başlangıcı. 3 aylarda kavga etmek haram sayılırmış. Peygamberimiz öyle diyor. İnanıyorum ki alacağımız manevi feyzle bu topraklarda kan ve gözaşı akmayacak. 3 Aylar münasebetiyle Hz. peygamberimizin veda hutbesinde söylediği 'ey insanlar' sözü beni çok etkiledi. 'Ey müslümanlar' diyebilirdi. Ama 'ey insanlar' dedi. Çünkü tüm insanlığın peygamberiydi ve mesajı da tüm insanlığaydı. Ananız babanız birdir. Kimsenin kimseye takvadan başka bir üstünlüğü yoktur. Bu gün bu mesajlara tüm dünyanın ne kadar ihtiyacı var. Dünya da farklı nedenlerden dolayı o kadar kan akıyor ki."