AK Parti ve MHP, Yerel ve Genel Seçimlerde ne yapacak?

Bayram Zilan

VAN 11.01.2018 08:45:57 0
AK Parti ve MHP, Yerel ve Genel Seçimlerde ne yapacak?
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Pazartesi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin daveti üzerine basın toplantısına katıldık. Bahçeli, tüm televizyonların canlı yayınladığı toplantıda sorduğumuz sorularımıza gayet net cevaplar verdi, 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayacağını ilan etti, Erdoğan’ı destekleyeceklerini beyan etti ve bu yönde yapılan tüm tartışmalara son noktayı koydu.

İttifakı “Cumhur İttifakı” olarak formüle etti.

Ertesi gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı konuşmayı dinlemek üzere AK Parti Grup Toplantısı’na katıldık. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada Bahçeli’ye teşekkür etti ve ittifaka “Yerli ve Milli İttifak” adını verdi.

2019’a giderken saflar giderek netleşiyor.

Siyasi partiler pozisyonlarını netleştirmek için kendi aralarında görüşmeler yapıyor.

Siyasi trafik giderek hızlanıyor ve nabız yükseliyor.

İş bu yazının kaleme alındığı dakikalarda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya gelecek ve bundan sonraki yol haritası belirlenecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ittifakın adına “Yerli ve Milli İttifak” demesi bir tesadüf değil.

Erdoğan, 2019’a giden süreçte “iki cephenin” ön plana çıkacağını biliyor.

Peki, bu iki cephede kimler var?

Bu cephelerin bileşenleri neleri savunacaklar?

Hangi gerekçeler etrafında birleşecek?

Birinci cephe, Cumhurbaşkanlığı Sistemini destekleyen, Türkiye’nin ileriye bakmasını isteyen ve tüm taarruzlara karşı “yerli ve milli bir tavır” gösteren cephe olacak.

İkinci cephe, Parlamenter Sistemi savunan, Türkiye’nin geriye dönmesi isteyen ve iç ve dış saldırılara karşı “uzlaşmacı/müzakereci bir tavır” sergileyen cepheolacak.

Hem 2019 Yerel Seçimleri hem de Cumhurbaşkanlığı Seçimleri bu iki cephe arasında geçecek.

Yerel seçimlerde de ittifaklar olacak çünkü muhalefet cephesi önceki yerel seçimlerde bunu tecrübe etti ve bazı il ve ilçelerde AK Parti karşısındaki en güçlü aday etrafında kenetlendi.

Önümüzdeki yerel seçimlerde de bir benzeri olacak.

Yerli ve Milli İttifak, bazı belediyelerde birbirini destekleyecek. Sözgelimi Ankara’nın Etimesgut ilçesinde MHP güçlü olduğu için AK Parti MHP’yi destekleyecek, Keçiören’de ise AK Parti güçlü olduğu için MHP AK Parti’yi destekleyecek.

Fakat Meclis Üyeliklerinde herkes kendi partisine oy verecek.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde de benzer bir senaryo yaşanacak.

MHP’liler, Cumhurbaşkanının seçileceği sandıkta oyunu Recep Tayyip Erdoğan’a verecek, Milletvekilliği seçiminde ise kendi partilerine oy verecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin en önemli sistem değişikliği olan Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçişin sorunsuz olmasını istiyor. Erdoğan, bu sistemin Türkiye’ye istikrar getireceğini ve Türkiye’nin ancak bu sistem ile dış güçlerin prangalarından kurtulup tam bağımsızlaşabileceğini düşünüyor.

Bunun için partisini ve teşkilatını sıkı tutmak istiyor.

Rehavete kapılmak, fire vermek ve yanlış yapmak istemiyor.

Zira Cumhurbaşkanlığı seçimindeki herhangi bir yenilgi Türkiye’yi 20 yıl geriye götürebilir. İstikrar bozulabilir, Türkiye’nin bağımsızlığı yolunda kat edilen onca mesafe heba edilebilir.

Muhalefet cephesi, seçim kampanyasını “Parlamenter Sisteme dönüş” üzerine inşa edecek. Ne var ki bu geri dönüş aynı zamanda koalisyonların geri gelmesi ve Türkiye’nin yeniden kötü günlere dönmesi demek. Ekonominin bozulması, istikrarın sekteye uğraması demek.

Öte yandan muhalefet cephesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ve diğer sömürgeci ülkeler karşısındaki “haklı ve onurlu dik duruşunu” eleştirerek, uzlaşmacı/müzakereci, alttan alıcı (bir başka ifadeyle diz çökücü) bir dış politikaya geri dönülmesi gerektiğini ifade edecek, aksi halde Türkiye’nin zarar göreceğini anlatacak.

Son tahlilde önümüzdeki seçimler “Yeni Türkiye Cephesi” ile “Eski Türkiye Cephesi” arasında geçecek.

Türkiye bugünden itibaren defacto olarak iki partili bir sistemin kısa metrajlı filmini izleyecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki süreçte hangi karanlık odaklar, hangi kirli klikler ve hangi ecnebi lobilerle mücadele edeceğini gördüğü için ittifakın adını şimdiden “Milli ve Yerli İttifak” koydu.

Bu saatten sonra herkes safını net olarak belli etmeli…

Muğlak duruşlar” sergilememeli!