AK Parti ve BDP Farkı

30 MART’TA SEÇMEN HİZMET Mİ, İDEOLOJİ Mİ DİYECEK?

VAN 27.03.2014 21:19:50 0
AK Parti ve BDP Farkı
Tarih: 01.01.0001 00:00
AK Parti ve BDP Farkı
Ziya TÜRK





Çözüm süreci ile 1 yıldan fazla bir süredir ülkemizde kan akmıyor anaların yürekleri dağlanmıyor. “Çözüm süreci ülkemizin bütününe ve insanımıza mı hizmet ediyor, yoksa bir takım yapılara mı hizmet ediyor?” Bu sorunun cevabını herkes kendi vicdanında değerlendirip yine kendisine versin.
Cevabınız ülkemizin bütününe ve insanımıza hizmet ediyor olursa ve bunu benimserseniz ülkemizin, milletimizin ve hizmet üretmenin yolundasınız demektir. Bu da seçimlerde oyunuzu kullanırken yine şehrimize bölgemize ve insanımıza hizmet etme anlayışını tercih etme vicdani sorumluluğa sahip olduğunuzu gösterir.
Hizmetin bir vericisi bir de alıcısı vardır.. Seçimlerde hizmet almak isteyen taraf olarak seçmen, kendisine hizmet etmek isteyenlere yetki vermek üzere sandığa gider. Adaylar ise hizmet etmek üzere ortaya çıkıp görev ve yetki isterler. Bu durumda yetki isteyenler hizmet isteyenlere nasıl hangi şartlarda hizmet edeceğini, sorunlarını nasıl çözeceğini bireysel ve toplumsal yaşam kalitesinin standardını nasıl yükselteceğini açık ve net bir şekilde anlatmalı. Seçmen de yapacakları hizmetleri anlatan adaylar arasında değerlendirme yapmalı ve kendisine en iyi hizmeti verebilecek adayı yetkilendirmek üzere seçmeli.
Böyle bir seçim bir kesime değil, her kesimden insana, yaşama, kente, doğaya, bölgeye, çevreye, barışa, demokrasiye, özgürlüğe ve gelişmeye hizmet eder.
Böyle bir seçim süreci yürütmeye çalışan AK Parti adayları, rakip siyasi partilerin seçim bürolarına nezaket ziyaretlerinde bulunarak seçim atmosferine olumlu katkıda bulundular. Belirli bir plan dahilinde il genelinde tüm ilçelerde esnaf, kurum kuruluş, sivil toplum örgütü, mahalle, köy ve ev ziyaretleri yaptı. Neden aday olduklarını, şehrin kronikleşmiş önemli sorunlarının neden ve nasıl çözülmesi gerektiğini, şehrin şu anki konumundan neden ve nasıl kurtulması gerektiği, büyükşehir olarak nasıl bir durum ve konumda olması gerektiği, bunu gerçekleştirmek için hangi yatırım ve projelerin olması gerektiği, gerçekleştirilmesi gereken çalışmaların bir birini nasıl tamamlaması gerektiği, oluşturulacak sinerji ile Van, Vanlı ve bölge için ne kadar katma değer üretebileceğini ve bunun nasıl aş iş ve geleceğe dönüşebileceğini anlattı.
AK PARTİ ANLAYIŞI
Anlatılanların toplumun kentin ve bölgenin kronikleşmiş sorunlarını kapsayıp kapsamadığı, uygulanabilme gerçekliğinin olup olmadığı, bunların yapılıp yapılamayacağını değerlendirdim. AK Parti deyince aklıma gelenler şunlar oldu;
Olağanüstü Hal uygulamasını kaldırarak açılımın ilk adımını atan, ardından yaklaşık 100 yıldır süren ve son 40 yılda 50 bin civarında insanın kanının döküldüğü, ülke genelini ilgilendiren, ülkenin ve bölgenin kaynaklarını, üretimini, enerjisini de tüketen, huzur ortamını yok eden şiddet sürecini ortadan kaldırmak için adım atan, her türlü siyasi riski üstlenerek çözüm sürecini başlatan, başarı merdivenlerini tartışmasız tırmanan büyük bir kareşlik projesinin altyapısını hazırlayıp toplumla buluşturup hayata geçiren AK Parti.
Ülke genelinde duble yollar yaparak trafiği rahatlatıp, ulaşımı kolaylaştıran, yol ve yatırımdan kaynaklı ölümlü trafik kazalarının oranlarını aşağılara çeken AK Parti.
Hava yolu ulaşımı konusunda maliyetleri aşağıya çekerek, uçuş noktası sayını çeşitlendirerek hava ulaşımını seçkin kesimlere özel hizmet aracı olmaktan çıkarıp halkın kullanımına sunan AK Parti.
Van’ın Güneydoğu’ya ve İç Anadolu’ya bağlantısını sağlayan, aynı zamanda ölüm geçidi olarak da bilinen ve buzlanma nedeniyle çok sık ölümlü trafik kazalarının meydana geldiği Kuzgunkıran Geçidi, artık korkulu rüya olmaktan çıktı. Trafik kazalarının yaşanmasına son veren Kuzgunkıran Tünelini yaparak halkın hizmetine sunan AK Parti.
Yıllardır insanların binmeye dahi cesaret edemediği Van Gölü’nde karşılıklı sefer yapan feribotları bakımdan geçiren ve Van Gölü’ndeki yolcu taşımacılığını deniz otobüsleri ile buluşturan AK Parti.
Yaşanan büyük depremler sonrasında binaları çöken veya hasar gören, ekonomik, sosyal ve psikolojik olarak büyük darbe alan Van’da, 1 yıl içinde 15 bin civarında konutu inşa ederek, sosyal, ekonomik ve psikolojik destek programları ile Van’ı normalleştirip yeniden hayata tutunmasına büyük destek sağlayan AK Parti.
Deprem sonrasında ayrılan kaynakların yanı sıra, cazibe merkezi iller arasına alarak ilk etapta 10 bin civarında kişiye iş aş imkanı sağlayacak olan Tekstil Kent’i altyapısı ve binaları ile birlikte yapımına başlayan AK Parti.
Köydes ve Beldes projeleri ile kasabaların ve köylerin yol ve su sorununu çözerek köylünün mutfağından şebekeli içme suyunu akıtan AK Parti.
11 yıllık iktidarı döneminde Cumhuriyet tarihinde yapılandan daha fazla okul yaparak çocukların daha çok okullu olmasını ve gelecek hayali kurmasını sağlayan AK Parti.
Öğrencileri ve velileri kitap arama derdinden kurtararak kitapları ücretsiz olarak okul başlarken sıralarda hazırlayan, ardından okulları akıllı tahtalarla buluşturan, okulların ve öğrencilerin internet erişimini sağlayan şimdi de bilgiye ve dünyaya ulaşmayı sağlayan tabletleri öğrencilere dağıtan AK Parti.
Her ile üniversite kuran, üniversitelerden harcı kaldıran, öğrenci burslarını arttırarak maddi imkansızlığı öğrenimin önünden engel olmaktan çıkaran AK Parti.
Sağlıkta yapılan reformlar ile kamu hastanelerini tek çatı altında toplayan, yeni tesis ve teknolojik imkânlarla buluşturan, sağlık hizmeti almayı sorun olmaktan çıkaran, isteyen herkesin istediği hastanede tedavi olma imkanını sağlayan, genel sağlık sigortası kapsamı ile sağlık hizmeti almayı temel insan hakkı anlayışı olarak yerleştiren AK Parti.
Kızaklarla hastanelere ulaşmak isteyen hastaları bu çileden kurtaran, ilkyardım istasyonu sayısını ihtiyaca cevap verecek düzeye çıkaran, paletli kar ambulansları, ambulans helikopterler ve ambulans uçaklarla teknolojik imkanları insanımızın hizmetine sunan AK Parti.
Engellilere verilen maaşlar ve yatalak bakıma muhtaç yaşlı ve hastalara bakım ücretleri ile insanların yaşam haklarını ve aile bütünlüklerini destekleyen AK Parti.
Anadilde ve farklı lehçelerde eğitim hakkını getiren, farklı etnik, kültürel, inanç ve görüşlerin kendisini ifade etmesinin ve geliştirmesinin önündeki engelleri kaldıran, farklı dil ve lehçelerde televizyon yayınları yapılmasını sağlayan, üniversitelerde farklı dil ve lehçelerdeki bölümleri açarak dil ve lehçelerin bilimsel olarak gelişmesinin yanında bu alanda akademisyen yetişmesini sağlayan, üniversitelerde ve kamu kuruluşlarında kıyafet tercihleri nedeniyle açık kapalı diyerek kadınlar üzerinde uygulanan ayırımcılığı kaldıran AK Parti.
Hızlı trenler, boğazdaki tüp geçit, metrolar, hafif raylı sistemler, tamamı yerli uçak, insansız hava araçları, tank, füze ve silahlar, yerli uydu üretiminde alınan mesafeler, ekonominin dünyada ilk yirmi içinde yer almasının sağlanması, önünü göremeyen halden Cumhuriyetin 100 yılı için hedefler koyabilir hale gelinmesi, borç aldığı IMF’ye borç verebilecek hale gelmesi, kredi derecelendirme kuruluşlarındaki konumunu riskli ülkeden yatırım yapılabilir ülke durumuna yükseltilmesi, dünyanın yarısı ile vizesiz seyahat edebilir hale gelinmesi ve ekonomik büyümenin gerçekleştirilmesi şeklinde AK Parti tarafından gerçekleştirilen hizmet listesini sürdürmek mümkün.
Bireysel özgürlüklerin önünü açan, demokratik hakları geliştiren, devleti herkesim ile barıştırıp buluşturan, insan odaklı hizmet ile insanımızın yaşam kalitesini arttıran siyasi hareket olarak AK Parti tanımı oluşuyor.
Yıllardır milletten hizmet bahanesi ile yetki alıp, aldığı yetkiyi millete şantaj olarak kullanan ve milleti kendisine hizmet ettiren anlayışı çöpe atıp, yetkiyi hizmet etmek için isteyen ve aldığı yetki ile hizmet eden bir siyasi anlayışın mimarı haline geldiği için AK Parti üst üste iktidar oluyor.
BDP ANLAYIŞI
Peki AK Parti’nin bölgedeki en büyük rakibi konumda olan ve bir çok belediyede iktidar olan BDP’yi ve icraatlarını düşünmeye başlayınca da aklıma gelenler şunlar oldu;
“BDP hizmet mi alıyor, hizmet mi ediyor?” diye düşünmeden edemedim.
Bölgede BDP’nin iktidar olduğu Van da dahil olmak üzere başta Hakkari,Yüksekova, Doğubayazıt, Iğdır, Tatvan, Siirt, Batman olmak üzere bir çok il ve ilçeyi gezip görmüş birisi olarak üretilen hizmete, insanımızın yaşam kalitesini yükseltecek bir yatırıma rastlamadım. Bırakın artı yatırım yapmayıtemel belediyecilik hizmetleri olan yol, su, kaldırım, temizlik gibi hizmetlerin dahi eksik olduğunu, hatta verilemediğini gördüm.
BDP’ye parelel olarak faaliyet gösteren örgütler tarafından seçim zamanları kapı kapı dağıtılan örgüt imzalı “Canını seven bize oy versin içerikli” bildiriler ile oy alan BDP.
Temsil ettiğini iddia ettiği halkın özgürce tercih yapmasını engelleyip tehditle siyaset yapmayı sürdüren BDP.
Akşamları seçmenlerin kapılarını çalarak, evde kaç kişinin olduğunu ve hangi partiye oy vereceklerini soran, "bize oy vermezseniz çözüm süreci biter, yeniden kan akmaya başlar" diyerek tehdit eden BDP.
Halkı baskı tehdit ve zulüm ile yaşamından bıktıran, bulunduğu yerden göç etmesine neden olan bir dönemin derin devletinin rolünü üstlenen BDP.
Siyasi rakiplerinin seçmene ulaşmasına ve projelerini anlatmasına engel olmak için adaylara, ekiplerine, araçlarına ve teşkilatlarına saldıran BDP.
Yaşanan saldırılar sonucunda yaralananlar, hastanelerde yoğun bakıma alınanlar, bıçaklananlar olmasına rağmen rakiplerinin iftira attığını söyleyen, ancak saldırıları da hiçbir zaman kınamayarak dolaylı olarak destek veren BDP.
Kendi düşündüğü ve yaptığı, tüm delilleri ve emareleri ile ortada olan her şeyi halkın gözünün içine baka baka inkar ederek, bunların rakipleri tarafından yapıldığını iddia edebilen BDP.
Proje açıklamaya gerek yok, etnik kimliğimizle ve siyasetimizle oy alacağız iddiasıyla önce sayımız belli olsun ki özerklik ilan edelim diyerek seçmeni etkilemeye çalışan, ancak işe yaramadığını görünce son günlerde projelerden söz etmeye başlayan BDP.
Her seçim öncesi özerklik iddiasını gündeme getirerek oy toplamaya çalışan, ancak bu açıklamaları ile bölgeye yatırımcı gelmesine, yeni istihdam alanlarının oluşmasına engel olup gençlerin işsiz, aşsız kalmasına neden olan BDP.
Bırakın şehrin gelişmesine neden olacak yatırımları yapmayı, temel belediyecilik hizmetlerini dahi aksatarak veya yapmayarak şehrin büyük bir köy haline dönüşmesini sağlayan BDP.
Seçildikten sonra şehirle ilgilenip sorunların çözülmesi ve yatırım yapılması için destek olmak yerine, başkanları eylemden eyleme, olaydan olaya sürükleyerek görev sürelerini, şehrin kaynak ve imkânlarını, daha da önemlisi zamanın boş yere tükenmesine neden olan BDP.
Temsil ettiğini iddia ettiği halka hizmet etmek için aday olmak yerine, adaylarını seçtirmek için tehdit ve baskı ile halkı kendisine hizmet ettiren BDP.
Halka hizmet üretme zamanlarında ortada görünmeyen, ancak olduğu yerlere genellikle kargaşa ve huzursuzluğu beraberinde getiren BDP.
Kürt Halkı’nın temsilcisiyim demelerine rağmen halkın yaşam standartlarını yükseltecek, aş ve iş imkanı sağlayabilecek bir adım atmayan ve proje üretmeyen BDP’nin, baskı ve tehditlerine rağmen Kürt halkının hepsi tarafından benimsenmemesi gerçeği ise gün gibi ortada.
Şu aşamada henüz hizmet üretmekten çok uzak görünen, belediyecilikte sınıfta kalan BDP’nin kendisini gözden geçirmesi, yapılan hatalardan dönmesi, ismine yakışır bir barış ve demokrasi misyonu üstlenmesinin yanında hizmet odaklı siyaset yapması halinde, Türkiye’nin partisi olma, ana muhalefet partisi görevini üstlenme veya iktidar adayı olmaması için bir neden göremiyorum.
30 MART’TA SEÇMEN HİZMET Mİ, İDEOLOJİ Mİ DİYECEK?
30 Mart 2014 seçimlerinde hizmet isteyenler; Şehrin gelişmesi, sorunlarının çözülmesi, yeni yatırımlar ile kaynak ve imkânları doğru yönetip zaman kaybına neden olmadan modern şehirler liginde yer alınabilmesi için AK Parti’yi tercih edecek.
Biz köy gibi bir şehirde yaşamak istiyoruz, bizim için hizmet önemli değil, suyumuz akmasa da, yolumuz olmasa da, çöplerimiz toplanmasa da, gençlerimiz işsiz aşsız kalsa önemli değil diyenler, ideolojik siyaset yaparak temel belediyecilik hizmetlerini dahi tam yapamayan BDP’yi tercih edecek.
Tercih ne olursa olsun, gerek oy kullanırken gerekse seçimlerden sonra çıkacak seçim sonucuna herkes saygı göstermeli ve şehrin gelişmesinde tuğla olabilmenin çabası içinde olmalı.
Şimdiden 30 Mart 2014 Mahalli İdareler Seçimlerinin ve seçilecek olan adayların öncelikle insanımıza, mahallemize, ilçemize, şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.