AK Parti nasıl bir ders çıkarmalı?

Abdullah Şanlıdağ

VAN 2.07.2018 10:18:39 0
AK Parti nasıl bir ders çıkarmalı?
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Türk halkının ve dünya ülkelerinin birçoğunun gönlünde taht kuran Recep Tayyip Erdoğan, bir kez daha milletten onay alarak yoluna devam edecek. 16 yıldır vatandaşın desteği ile “liderliği” kimselere kaptırmayan Erdoğan “başkan” seçilerek, en yakın rakibine % 22 fark attı. Kılıçdaroğlu, bu seçimin kaybedeni Ak Parti dese de Muharrem İnce; “adam yendi kardeşim, ben ne yapayım” demek zorunda kalmıştır.

Çok hassas bir süreçte önemli bir sorumluluk üstlenen Erdoğan, tüm saldırılara ve kumpaslara rağmen sorunların üstesinden gelmeyi başardı. Kendi partisinden % 10 fazla oy alan Erdoğan’ın, parti teşkilatları nezdinde bir nefis muhasebesine ve yenilenmeye gideceği kuşkusuzdur. Her ne kadar; “oyum Erdoğan’a ama milletvekilliğinde Ak Parti’ye vermeyeceğim” söylemi bir algı operasyonu olarak Ak Parti’nin önüne konmuşsa da partinin gerilemesinde ve oy kaybında genel merkezin ve il teşkilatlarının da sorumluğu vardır.

Seçmen sandığa giderken hem içerden hem dışardan bizi abluka altına almak isteyen terör odaklarına karşı verilen mücadeleyi Ak Parti dikkate aldı, seçmen de “Bu kararlılıktan asla vazgeçmeyin, teröristlere prim vermeyin, şehitlerimizin emaneti olan bu ülkeyi korumak ve kollamak için ne gerekiyorsa yapın, desteğimiz sizinle” dedi. Ak Parti’ye millet yetkiyi verdi. Şimdi sıra Erdoğan ve mecliste. 15 Temmuz’dan dersler çıkarılmalı, onu gelecek kuşaklara aktaracak projeler yapılmalı. Kandil’deki harekât Afrin harekâtı gibi neticelendirmeli, terör örgütlerine nefes aldırılmamalıdır. Aynı şekilde PKK-DAİŞ ve FETÖ terör örgütleriyle olan mücadele tüm hızıyla sürmeli ve Fırat’ın doğusu tamamen bu pisliklerden arındırılmalıdır. 

Şimdi gelelim Cumhurbaşkanı ile Ak Parti arasında oluşan farkın analizine.  Bundan sonraki süreçte “Erdoğan’ın rüzgârı ile işi götürme ve yan gel yat oğlum” dönemi bitirilmelidir. Üretmeyen tüketen, biz davası yerine ben davası güden, işi gücü rant ve akçe olan, karı-kız, ihale peşinde koşan, millete sırtını dönen ve ona tepeden bakan, telefonlara dönüş yapmayan ne kadar asalak varsa temizlenmeli, teşkilatlar sil baştan dizayn edilmelidir. Tabanın sesine kulak verilmeli, milletin onay vermediği bir kişi dahi muhtar adayı bile gösterilmemelidir. Tepeden atam atama, bölgeyi bilmeyen, milletin sevmediği kişileri tavan atama yapmamalıdır. Ak Parti’nin oy kaybının arka planındaki en büyük gerçek budur. Milletin istemediği adaylar listeye yazıldığı zaman, tepki negatif oluyor. Artık bunu anlamak gerekir. Önümüzde yerel seçimler var. Yerel seçimler kaybedildiği takdirde 2023 hedefleri hayal olur.  Tavanın adayı millete hizmet etmiyor, kendisini seçenlere köle oluyor. Adayları taban yani millet belirlerse, tabanın adayı tabana efendilik taslamaz, onlara hizmetkâr olur. Eş-dost, akraba-hısım saltanatına son verilmeli. Teşkilatların omurgası olan delegeler aday belirlememeli. Genel merkez dayatması ve delege ile aday seçme dönemi bitirilmez ise, yani 24 Haziran seçimlerinden ders çıkarılmazsa, Ak Parti’nin bir dönemlik ömrü kalır. Millet bu sefer de; ey Erdoğan, senin hatırına bir defa daha Ak Parti’ye oy veriyoruz. Ama teşkilatlarını milletin istediği formatta dizayn etmezsen, senin de sonun diğer partiler gibi olur” dedi. Ben seçim sonuçlarını böyle okuyorum. Tabanın sesine kulak vermeyen hiçbir siyasi hareket uzun soluklu olamaz. Elbet de İbn-i Haldun’un dediği gibi, tüm oluşumların belli bir kaderi ve ömrü vardır. Ak Parti de misyonu tamamlandığında bitmeye mahkûmdur. 

İbn Haldun, devlet yönetiminin iyiliğinin, yönetimi elinde bulunduran kişilerin niceliklerine değil, niteliklerine bağlı olduğunu; buna göre halkın menfaatlerini kollayan, halkı adaletle yöneten yönetimin “iyi” olduğunu; halka korku saran ve onlara zulmeden yöneticilerin yönetiminin ise “kötü” olduğunu söylemektedir. İbn Haldun, devlet yönetiminin zulüm tavrı içinde bulunması halinde halkın devleti savaş alanlarında bırakacağını, devleti yıkmak için isyan edeceğini belirtir. Böyle bir durumdaki devlet de yıkılmaya mahkûmdur” der. (Mukaddime, C.I, s.539)

Ak Parti’yi ve liderini bekleyen çok çetin bir sınav var önünde. Terörle mücadele, reformlar, özgürlükler ve yarım kalan işleri bitirmenin yanı sıra kendi içerisinde birlik ve beraberliği sağlayarak zafer sarhoşluğuna kapılmadan, sandıktan çıkan sonuçları iyi okumalı ve milletin sesine kulak vermelidir. Milleti arkasına alan bir hareketi dünyanın hiçbir ordusu yıkamaz.