Aile zor durumda mı? / CHP'den mektup bekliyorum...

FATMA BARBAROSOĞLU

VAN 11.02.2013 11:58:00 0
Aile zor durumda mı? / CHP
Tarih: 01.01.0001 00:00

Aile zor durumda mı? / CHP'den mektup bekliyorum...

Toplumsal konuları yerli yerinde analiz edemiyoruz. Analiz etmek yerine tartışmayı, tartışma üzerinden değerler üretmeyi tercih ediyoruz.

Zurnanın zırt dediği yer tam da burası. Tartışarak değer üretemeyiz.

Sorun alanı üzerine görüş belirtmeden önce, değerlendirmeye çalıştığımız konunun sınırlarını ve bilgisini tasviri olarak ortaya koymamız gerekiyor.

Ekran kamusallığı tasviri bilgiye izin vermiyor. Tasviri bilgiye izin vermeyen tartışmalara en son nüfus meselesi üzerinden tanık olduk.

Hükümet, aileleri çocuk konusunda teşvik etmek için tasarılar oluşturmaya çalışıyor. Bu tasarılar oluşturulurken Avrupa ve Rusya'nın uyguladığı politikaların başarısı üzerinde dikkatle durulması gerekiyor.

Avrupa'daki çocuk teşviki göçmenlerin lehine bir uygulama olarak netice vermiş, kentli eğitimli aileler üzerinde etkili olamamış bir uygulama.

Sanayi öncesinin büyük aile modeli sanayi toplumunda çekirdek aileye, sanayi sonrası toplumda ise tek ebeveynli aileye evrilmiş durumda.

Batı dünyasında doğurganlığın gerilemesi 19.Yüzyıl'ın sonlarından itibaren başlıyor. II. Dünya Savaşı sonrası gerileme duruyor ve çocuk sahibi olma duygusu yükseliş kaydediyor. Sosyologlar bu döneme 'Bebek Patlaması' adını veriyor. Bu dönem 1960'ların sonundan itibaren yerini düşüşe bırakıyor.

Bugün Batı dünyası aileyi yeniden tanımlamak derdinde.

Aile nedir sorusuna 19. Yüzyıl'daki kadar kolay cevap veremiyor sosyologlar.

Avrupa'da aile politikaları açısından en önemli sorun tek ebeveynli aile ve çocuk anneler gerçeği.

Kentleşme ve aile bağları arasındaki ilişkiyi nostaljik, suçlayıcı (muhafazakarlar her sosyal meselenin sorumluğunu kadınlara yüklemeyi çok seviyor) ya da aşırı idealize etmeden doğru bir noktadan değerlendirmeyi başarmamız gerekiyor.

Şehirli ve seküler kodların inşa ettiği aileyi üç çocuğun beş çocuğun ebeveyni olmaya ikna etmek çok kolay görünmüyor.

Peki dindar ailelerde durum nasıl?

1980 öncesi İslami kesimin davetiyelerinde Peygamber Efendimiz'in 'Ben ümmetimin çokluğu ile övünürüm' hadisi şerifi yazılırdı.

Düğün davetiyelerinde en son bu hadisi ne zaman gördünüz? Efendimizin sünnetini, kes yapıştır bir zihniyetle konjonktüre göre tavır al olarak mı algılar olduk?

CHP'DEN MEKTUP BEKLİYORUM

CHP'nin seçim kazanma dersleri aldığını trafikte binmiş olduğum aracın içinde öğrendim. Tam da şoför beye lütfen biraz radyonun sesini kısabilir miyiz demek üzereydim. Radyonun sesi beni okumakta olduğum kitabın sayfalarından koparıyordu.

Lütfen diye söze başlayacaktım ki o haber:

'Fransız uzmanlar CHP'lilere yerel seçim öncesi ders verdi. İşte seçim kazandıran öneriler: Kanıt gösterin, ev ev gezin, mektup yollayın. Herkese dokunun.'

Gülmemek için kendimi zor tuttum. Ne var bunda gülecek diyorsunuz haklı olarak. CHP artık meselelere CHP kalmaktan vazgeçmiş Fransız kalmaya niyet etmiş.

Yok, o değil benim gülme sebebim. Takside okumaya çalıştığım kitabın adı Andrey Platonov'un 'Mutlu Moskova' adlı romanı. Henüz başlamıştım. Haberi duymadan önce romanın kadın kahramanı Moskova'ya yardımcı olan Bojko dünyanın dört bir tarafından gelen mektupları okuyor onlara SSCB militanı olmanın üstünlüğünü duyumsayarak cevap yazıyordu:

'Sevgili dost. Mektubunuzu aldım, bizim burada işler iyiye gidiyor, emekçilerin ortak mülkü her geçen gün çoğalıyor, evrensel proletaryanın dev mirası sosyalizm birikiyor. Her gün taze bahçeler yetişiyor, insanlar yeni evlere taşınıyor ve icad edilen makineler hızla çalışıyor. Yetişen insanlar da bir başkalar, harikuladeler, sadece ben aynı kalıyorum, çünkü ben eskiden doğmuşum ve kendimden henüz tam olarak vazgeçemedim. Beş-altı yıl sonra ekmeğimiz ve kültürel olanaklarımız adamakıllı artacak ve dünyanın geri kalan altıda beşindeki milyarlarca emekçinin her biri ailesini alıp ebediyen yanımıza taşınabilecek.. Büyük Okyanus'a bak, kıyısında yaşıyorsun, kimi zaman oradan Sovyet gemileri geçer, o biziz. Selam olsun.'

Fransız iletişimcilerin mihmandarlığında meselelere Fransız kalmayı projelendirmeye çalışan CHP'den ben de mektup bekliyorum. Aile politikalarını anlatan bir mektup.