AHLAK ANARŞİZMİ

Abdulhalim Almalı Yazdı...

VAN 14.06.2015 22:45:44 0
 AHLAK ANARŞİZMİ
Tarih: 01.01.0001 00:00
 AHLAK ANARŞİZMİ

“Hiçbir anne ve baba, çocuğuna güzel bir terbiyeden daha iyi bir miras bırakamaz. Hz. Muhammed(sav)”

İnsanın diğer varlıklardan farklı birçok özellikleri vardır. Bunlardan biride hiç şüphesiz ahlaktır.

Ahlakın da kendisine has birçok kuralları vardır. Bunlar bireyin kendisine, ailesine çevresine ve insanlığa karşı takınması gereken ahlaklardır. Bir insan ahlaksız olabilir bu belki ilk etapta fazla bir anlam ifade etmeyebilir, fakat bunu dışarıya yansıttığında yani çevresini rahatsız etmeye başladığında onun bu hareketi ahlaksızlık olarak görülür ve eleştiriye tabi tutulur.

Her toplumun nesilden nesile aktarılan standart davranış tarzlarına örf ve adetler denir. Fakat örf ve adet aynı derecede etki payına sahip değildir. Toplumda örf karşıtlı davranınca resmi sert tepki alınır, âdete ters davranılınca alay edilme, hor görülme şeklinde tepki alınır.

Toplum fertlerinin hepsini ortak bir ahlak disiplin içinde yetiştirir. Bunun sonucunda fertlerde şu konularda ortak değer yargıları oluşur: Medeniyete doğru çaba gösterilmeli. Medeniyetten de bir halkın örf ve âdetinin yumuşaması, şehirlileşmesi, nezaket ve umumi ahlak ve adabın gözetilmesine ve kanunlaşmasına imkân verecek bir bilgi yayılması demektir.

Bir toplum faziletli bir hayat oluşturmazsa medeni olamaz. Son günlerde havaların ısınmasıyla birlikte özellikle genç kızlarımızın tam anlamıyla açılıp saçılmaları tam anlamıyla bir rezaletlik sergilemektedir. İnsanları diğer varlıklardan ayıran özelliklerin başında hiç şüphesiz ahlaki ilkelerden olan adap ve hayâlarıdır.

Bir insanın toplum içerisinde nasıl davranacağını, nasıl konuşacağını, nasıl giyineceğini belirleyen bir takım gerek örfi gerekse dini değerler vardır. Hiç kimse hayatı sadece kendisinden ibaret sanarak sorumsuzca bir yaşam içerisinde olamaz.

Ahlaklı davranışın gayesi insanların bir arada ahenk içinde yaşamasıdır. Bunun içinde kişilerin kişiliğine saygı duyulmalıdır. Burada başkalarına karşı değil kişinin kendi vücuduna da saygı duyması gerekir.

Kişinin kişiliğine saygıdan başka kişinin yaşamına, vücut bütünlüğüne de saygı duyulmalıdır. Ahlaki olan ruh ve bedenin ikisine de saygı duyulmasıdır. Bu saygı başkaları tarafından olması gerektiği gibi kişinin kendi kendisine de saygı duyması gerekir.

Bu da sağlığa zararlı davranışlardan ve alışkanlıklardan uzak durmakla sigara, içki, ilaç gibi zararlı maddelerin kullanılmaması şeklinde tecelli eder.

İnsanlar hayvanlara nazaran edeplerini koruma, vücutlarının en müstehcen yerlerini teşhir etme gibi kendi iradeleriyle yapmak veya yapmakta oldukları kurallara sahiptirler. Hayvanlardaki bu özellik tamamen fıtridir.

Yaratılış evresinde insanın şeytanla olan mücadelesinde şeytanın insanoğlunun cinselliğini açığa çıkarmasıyla birlikte başlayan savaş sürüp gitmektedir. “Şeytan, kendilerinden 'örtülüp gizlenen çirkin yerlerini' açığa çıkarmak için onlara vesvese verdi ve dedi ki: Rabbinizin size bu ağacı yasaklaması, yalnızca, sizin iki melek olmamanız veya ebedi yaşayanlardan kılınmamanız içindir. Ve: "Gerçekten ben size öğüt verenlerdenim" diye yemin de etti.  Böylece onları aldatarak düşürdü. Ağacı tattıkları anda ise, ayıp yerleri kendilerine beliriverdi ve üzerlerini cennet yapraklarından örtmeye başladılar. (O zaman) Rableri kendilerine seslendi: "Ben sizi bu ağaçtan menetmemiş miydim? Ve şeytanın sizin gerçekten apaçık bir düşmanınız olduğunu söylememiş miydim? (A’raf:20–22)”  

İnsanoğlundaki utanma duygusu da fıtridir. O nedenle insanlar çoğu zaman kendilerini korumak, cinselliklerini saklamak gibi birtakım içselliğe sahiptirler.

Allah insanlara babaları Âdem(as) ve eşi Havva annemizin karşılaşmış olduğu ilk durumlarından dolayı nasıl derdest edildiklerini anlatırken insanlara da bir uyarıda bulunmaktadır:

“Ey Âdemoğulları, biz sizin çirkin yerlerinizi örtecek bir elbise ve size 'süs kazandıracak bir giyim' indirdik (var ettik). Takva ile kuşanıp-donanmak ise, bu daha hayırlıdır. Bu, Allah'ın ayetlerindendir. Umulur ki öğüt alıp-düşünürler.(A'raf: 26)

Ey Âdemoğulları, şeytan, anne ve babanızın çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sıyırtarak, onları cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın. Çünkü o ve taraftarları, (kendilerini göremeyeceğiniz yerden) sizleri görmektedir. Biz gerçekten şeytanları, inanmayacakların dostları kıldık. (A’raf: 27)”

Dolayısıyla sınırsızca cinsellik sergilendikçe dişi olsun erkek olsun hiç fark etmiyor karşı cinslerin birbirlerine karşı cinsel isteklerini kamçılamakta zaman zamanda taciz olaylarıyla karşılaşılmakta hatta çoğu zamanda tecavüze varmakta birçok insanın dünyası kararmaktadır. Haya ve edebin insanlık için çok önemli olduğu, toplumsal felaketlere yol açacak birçok gelişmenin sigortası olduğu unutulmamalıdır.

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.