ABD’NİN “TÜRK STRATEJİK DEVLETİ”NE VERDİĞİ SÖZ…

ANKARA YÜKSELİYOR!…

VAN 1.06.2016 10:50:11 0
ABD’NİN “TÜRK STRATEJİK DEVLETİ”NE VERDİĞİ SÖZ…
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Ancak unutulmamalıdır ki ittifaklar kurulurken verilen sözler ve varılan mutabakatlar, karşılıklı birer ahittir…  “Rusya, Turkiye’nin askerlerini Irak’tan çekmesini talep ettiğini bildirdi.” Görüyorsunuz değil mi, siz nereye vuruyorsunuz, ses nereden geliyor… Peki o söz, ahit neydi: Türkiye, Suriye’nin kuzeyi için Washington’a artık güvenmiyor. Söz oydu!
Yenişafak/ Nedret Ersanel
Anlaşılmış olması gerekiyor.
Stratejik bir devletin planı ile pratiğinin ‘izlenebildiği’ aktüel örnek sınırlıdır..
Daha dört gün önce şöyle yazmıştık.. Anlayan o zaman anladı.. Anlamayan şimdi anlıyordur; “Bir süredir Türk Silahlı Kuvvetleri ilginç tatbikatlar yapıyor. Bunların bir kısmı ‘planlanmış tatbikatların içinde’…
‘Kayseri’de konuşlu Komando Tugay Komutanlığınca gerçekleştirilen, ‘Erciyes-2016 Tabur Görev Kuvveti Müşterek Fiili İndirme Tatbikatı’nda komandolar, zorlu operasyonu başarıyla gerçekleştirdi.’ (‘Komandolardan nefes kesen tatbikat‘, 25/05, AA.) ‘Kayseri Tugayı’nı bilen bilir!
İki.. ‘Türk Silahlı Kuvvetleri, dünyanın en riskli hücum harekâtı olan ‘amfibi harekat’ konusundaki yeteneğini müttefik kuvvetlerle paylaştı’. (‘Mini Normandiya‘, 27/05, Yeni Şafak.)
Bu tatbikatla ilgili bir-iki kritik nokta var. İlki, kullanılan çıkarma gemileridir. Dünyada eşi yoktur! Türkiye’nin çıkarma gemileri ile tarihi ilişkisini de yine bilen bilir.
Bir başkası ‘müttefiklerdir’. O müttefiklerin kısa listesi zaten, değil bölgemiz, dünyanın durumunu anlatmakta; ABD, Suudi Arabistan ve Polonya. Herhalde Yeni Şafak’ın attığı başlık yerini bulmuş, değil mi?
Nihayet, Suriye sınırına çok sayıda ‘Fırtına Obüsü’nün aktarılması da önemlidir. Bu ‘takviye’ değildir. 16 adet Fırtına Obüsü’nü bir yere gönderirseniz o ‘savunma’ olmaz. Hele daha bir hafta önce 10 tane gönderdiyseniz..
Yani; ‘indirme-çıkarma-bindirme’den bahsediyoruz.” (‘O armalara karşı TSK’dan sıradışı hareketler‘, 28/05, Yeni Şafak.)
‘STRATEJİK DEVLET’İN AKIL AKIŞI…
O halde bu zemine kurabiliriz.. Çünkü, ‘satır-araları’ aslında sonraki satırın üstüdür…
Kronolojik gidiyoruz, buyurun…
Cumhurbaşkanı 29 Mayıs günü Diyarbakır dönüşünde uçaktaki gazetecilere bir seri konuda açıklama yaptı. Soruları yanıtlarken, ‘görülmeyen cümleler’ de kurdu; “Fırtına obüslerimiz çok ciddi işler görüyor. Bunların mühimmatını da ürettiğimiz için rahat kullanıyoruz.” (‘PKK’nın elinde Rus füzeleri var‘, 30/05, Sabah.)
Aynı günden bir başka haber; “ABD ordusundan Korgeneral Charles Brown, ABD ordusunun IŞİD’e karşı kullandığı akıllı silah rezervlerinin azaldığı uyarısında bulundu. Brown, ‘savaş ihtiyaçlarını karşılamak için dünyadaki diğer bölgelerdeki stoklar göz önünde bulundurularak bir inceleme yapılmalı’ ifadelerini kullandı. Rezervler bu kadar hızlı tükenirse maliyetler ABD ekonomisini önemli ölçüde etkileyecek.” (‘IŞİD, ABD ordusuna pahalıya mal oluyor!‘, 30/05, Dünya Bülteni.)
Daha ister misiniz?
Hayhay… “Türkiye’de yerli kaynaklarla geliştirilen ilk beton delici mühimmat olma özelliği taşıyan, sığınak delici/‘nüfuz edici bomba’, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunun (MKEK) Kırıkkale’deki Mühimmat Fabrikasında üretiliyor.” (”Sığınak delici’ milli bombalar üretiliyor‘, Tarih? 30/05, AA.)
ANKARA YÜKSELİYOR!…
Hâla aynı gündeyiz…
Cumhurbaşkanı; “PKK, PYD, YPG, DAEŞ bunların hiçbirinin birbirinden farkı yok. Hepsi de terör örgütü. Şu anda Amerika’nın PYD’ye, YPG’ye vermiş olduğu desteği kınıyorum. Bize verilen söz, bu değil. Bu bize verilen söz değil. Ben siyasetin dürüst yapılacağına inanan birisiyim. Dolayısıyla bize dost olanlar, bizimle NATO’da beraber olanlar, kalkıp da kendi askerini YPG’nin işaretleriyle Suriye’ye göndermemeli, gönderemez.” (‘Diyarbakır mesajı: ABD’yi kınıyorum‘, 30/05, Hürriyet.)
Dalganın öncesi var ama artık not edip geçiyoruz; “Onlara tavsiyemiz Suriye’nin diğer bölgelerine gittikleri zaman DAEŞ’in, El-Nusra’nın, El-Kaide’nin armasını taksınlar, Afrika’ya gittikleri zaman da Boko Haram’ın armasını taksınlar”. (‘Bakan Çavuşoğlu’ndan ABD’ye arma çıkışı!‘, 27/05, Akşam.)
Kırılma noktasına yaklaşıyoruz ama daha kırılmayacak.. Zamanı var. Yeri var…
Yine tatbikat; “Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın da katıldığı Efes 2016 Tatbikatı’nda yaptığı konuşmada, ‘TSK caydırıcı ve saygın bir ordudur. Öncelikli hedefimiz ülkede, bölgede ve dünyada güvenlik, huzur, barış ve istikrara katkı sağlamaktır. TSK sorunların öncelikle diyalog yoluyla çözümünden yanadır. Ancak ülkemiz ve bölgenin huzur ve güvenliğini bozan ihlallere müsaade etmesi asla beklenemez. TSK bölgemizde ve dünyada, barış ve istikrarın sağlanması için kurulan ittifaklara da destek sağlamaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki ittifaklar kurulurken verilen sözler ve varılan mutabakatlar, karşılıklı birer ahittir.” (‘İttifaklar kurulurken verilen sözler birer ahittir‘, 31/05, AA.)
Efes Tatbikatı ilk kez uluslararası katılımla gerçekleşti. Katılımcı ülkeler listesinin anlattığı bir şey var; ‘Almanya, ABD, Azerbaycan, İngiltere, Katar, Pakistan, Polonya ve Suudi Arabistan’. Yani açıklamaların muhatapları ve destekleyenleri aynı yerdeler!
Yine de bu yazının sürprizi dün ‘araya kaynamış’ bir başka haber olabilir; “Rusya, Turkiye’nin askerlerini Irak’tan çekmesini talep ettiğini bildirdi.” (‘Russia to Turkey: Withdraw your troops from Iraq‘, 31/05, Reuters.)
Görüyorsunuz değil mi, siz nereye vuruyorsunuz, ses nereden geliyor…
Peki o söz, ahit neydi: Türkiye, Suriye’nin kuzeyi için Washington’a artık güvenmiyor. Söz oydu!