Abdullah Şanlıdağ
Doğu Guta büsbütün Suriye rejiminin eline geçti. 21 bin kişi daha tahliye edildi. Yeni bir göç dalgası kapıda. Katil Amerika 7 yıldır Suriye’de gerçekleştirilen katliamın baş müsebbibidir. Kimyasal silah kullanıldığı gerekçesiyle füze saldırısı yapılması, göz boyamadan başka bir şey değildir.
Peki olan nedir?
Büyük şeytan, yanına İngiltere ve Fransa’yı da alarak bir kez daha Ortadoğu’nun da patronu benim dedi ve çöle yerleşti. Türkiye, Rusya ve İran ittifakına gözdağı verildi. Bu gözdağı operasyonuna Rusya, İran ve Cin karşı çıkarak yeni bir blok oluştu. Ya Türkiye? Bölgede yalnızlaştırıldığımız için denge politikası ve bunca mücadeleden sonra masada yer almak için ABD›nin sinsi planını görmüyor gibi davranıyoruz. İncirlik kullanılmadı diyoruz. Bu operasyonla ABD Fırat’ın doğusuna yerleşmiş oldu. Benim Suriye operasyonundan anladığım bu. Korkum o ki; ünümüzdeki süreçte PYD veya Esed’i tercih etme konusuyla karşı karşıya geldiğimizde, bunca yıldır Suriye’nin katili dediğimiz Esed’e nasıl elimizi uzatacağız? Bu eli kanlı katile Amerika, Rusya ve İran sahip çıktığı müddetçe bizim sınırlarımızda terör operasyonu ile elde ettiğimiz kazanımlarımızın sonucu ne olacak? Mesela bu aşamadan sonra Menbiç veya başka bir bölgede PYD temizliği yapabilir miyiz?
Ne oldu Trump’a? Daha dün “IŞİD’i Obama kurdu. IŞİD’in kurucusu o. Şunu da söylemeliyim yardımcılığını da ezik Hillary Clinton yaptı. IŞİD Obama’yı onurlandırıyor… İslam Devleti yenilgiye uğradı ve Washington’un Esad’ı devirmek, Suriye’yi parçalamak, Türkler ve Kürtler arasına girmek, Rusya ve İran’la yüzleşmek ve neocon düşünce kuruluşlarının ortaya çıkardığı arayışlarla hiçbir işi yoktur” diyordu.
Artık bundan böyle hiç kimse; Suriye iç savaşının (aslında vekalet savaşı)çözümü noktasında “Esed gitsin” argümanını seslendiremez. Bölgede Esed varlığını pekiştirdi, Amerika Ortadoğu’yu Rusya ile birlikte dizayn edip İsrail’in güvenliği temin edebilmek için harıl harıl çalışıyor. 7 yıllık savaşın kazananı maalesef Esed’tir. Sığınılacak en emin ada Türkiye, bölgede yalnızlaştırılmıştır. “Bu bir vicdan meselesidir” diyerek topraklarında konuk ettiği 3.5 milyona yakın mülteciye bakması ve Suriye’nin kuzeyini terörden temizlemesi, İslami ve insani görevdi. Eğer Afrin temizlenmemiş olsaydı bugün daha başka noktalarda olabilirdik. Lakin Fırat’ın doğusuna çekilen PYD ve onlara bekçilik yapan ABD ile er veya geç, bir hesaplaşma kaçınılmazdır.
ABD’nin Suriye rejimini vurması göstermelik bir senaryodur. Rejimin tahliye ettiği alanlar vuruldu. Peki Türkiye neden, sırf saldırı Esed rejimine yapılıyor gibi göründüğü için “destekliyoruz” açıklaması yaptı? Yani Allah aşkına neyi destekliyoruz? ABD, İngiltere ve Fransa üçlüsünün komik dansını mı, yoksa Amerika’nın İsrail’i koruma aşkını mı, Ortadoğu’yu Rusya ile birlikte paylaşmak istediğini mi? Neyi alkışlıyor ve destekliyoruz? Yani Trump’ı samimi buluyor muyuz?
ABD, İSRAİL, İNGİLTERE VE FRANSA; SURİYE REJİMİ VE ESED’TEN TEMİZ DEĞİLLER Kİ.
ABD, bölgede zayıflayan otoritesini pekiştirdi. Rusya, İran ve Türkiye’nin oluşturduğu ortak pakta (Astana-Soçi zirveleri) bir saldırıdır aslında bu. PYD ve DEAŞ’a karşı Türkiye zaten mücadele veriyor. İnsan öldürmenin kimyasalı, konvansiyoneli olur mu? İkisi de yanlıştır. 7 yıldır insan katledilirken sesi çıkmayan Batı’nın Guta’daki kimyasal saldırıyı bahane ederek, tahliye edilmiş alanları vurması inandırıcı gelmiyor. Şimdi Ortadoğu daha belirsiz bir hale geldi. Bundan sonra ne olacak, bekleyip göreceğiz.