Muhalif cephenin tezviratı bir tarafa, 7 Haziran’dan sonra, AK Parti’nin nerede hata yapmış olabileceğine dair hepimiz bir şeyler söyledik. Fakat çoğumuz seçim sonrası yapılan iki tane anketin rüzgarına kapılıp o hataları konuşmayı bıraktık ve AK Parti’nin kesinkes tek başına iktidar olacağını düşündüğümüz erken/tekrar seçime odaklandık. Bugün sadece, ortaya çıkan “koalisyon” tablosundan rahatsız “pişman oyları” değerlendiriyoruz. 7 Haziran’a dair dile getirdiğimiz “seçim öncesi gereksiz polemikler”, “görüş ayrılıklarının çatışma izlenimi vermesi” ve “yüksek seçim barajı” gibi ciddi meseleleri konuşanımız pek az. Keşke üstesinden geldiğimiz için bunları konuşmuyor olsaydık, ama öyle değil. 7 Haziran’dan önce itibar ettiğimiz ama bizi fena halde yanıltan anketler belki bu sefer doğruyu söylüyordur ve “pişman oyları” sayesinde AK Parti muhtemel bir erken/tekrar seçimde tek başına iktidar çoğunluğunu elde edebilir. Fakat bu, “7 Haziran hatalarının” giderildiğini yahut “pişman oylarının” bu hataları yok saydığını göstermez. “Koalisyon ihtimallerinin değerlendirilmesi beyhudeydi, en baştan seçime gidilmeliydi” anlamına da gelmez. Sözgelimi, AK Parti’den MHP’ye kayan oyların değerlendirilmesi yapıldı mı? “Pişman” olanların pişmanlığını anladık, peki ya diğerleri? PKK’ya dönük operasyonlar bu oyları nasıl etkiledi? Her iki partinin tabanı da koalisyona nispeten daha sıcak bakıyorken, MHP’nin AK Parti ile koalisyona kapılarını kapatması, bu yüzden AK Parti’nin rotayı CHP’ye çevirmesi bu seçmene nasıl bir mesaj verdi? Ya HDP’ye kayan oylar… Barış konusunda HDP’nin değil, AK Parti’nin samimi olduğunu gören seçmen, Suriye’nin kuzeyindeki hareketleri ya da PKK’ya yapılan operasyonları nasıl değerlendirdi? Can güvenliğine yahut taleplerinin bir bölümüne işaret ederek HDP’nin barajı geçmesi gerektiğini düşünen ve bu yüzden sandığa yüklenen seçmenin, hiç değilse baraj kaygısının giderileceğine dair bir izahat yapıldı mı? Mevzubahis seçmen, muhtemel bir erken/tekrar seçimde aday ve söylem noktasında daha dikkatli hareket edileceğinden emin mi? Cevapları ne olursa olsun; neden bu sorular artık gündemimizde değil? Yoksa AK Parti’yi yine anti-CHP, anti-MHP ve anti-HDP toplamı bir parti olarak apar topar seçime sokmak mı istiyoruz? Defalarca dile getirdik: AK Parti, “filan parti filan bölgeyi, falan parti falan grubu temsil ediyor” tehlikesine karşı Türkiye’nin omurgası haline gelmiştir ve bunun böyle devam etmesi için çalışılmalıdır. Bugün adı “7 Haziran hataları” olan şeyler büyüyüp bu omurganın zedelenmesine yahut bu omurgaya kastedenlerin palazlanmasına yol verebilir. Bu yüzden, seçimse seçim, ama sadece “pişman oylarına” işaret eden anketlere dayanarak değil, “Biz 7 Haziran hatalarımızı telafi ettik” diyerek ya da en azından buna azmettiğimizi de göstererek, müsterih şekilde… Bu müsterih olma hali, AK Parti yarım puan farkla tek başına iktidar olsa alkışlayacak, yarım puan farkla tek başına iktidarı kaçırsa yuhalayacak birtakım holiganlar için hiç önemli olmayabilir; bizim için çok önemli. Ahir ve akıbetimiz hayrolsun inşaallah.
