30 Mart seçimleri nasıl okunmalı?

Van Havadis Gazetesi İmtiyaz sahibi Gazeteci Yazar Ayhan Yazlık, yerel seçimleri ve seçimlerin bölgedeki yansımalarını değerlendirdi.

VAN 3.04.2014 19:35:46 0
30 Mart seçimleri nasıl okunmalı?
Tarih: 01.01.0001 00:00
 2014 Yerel seçimlerin çözüm süreci ile aynı doğrultuda sonuçlandığını ve daha çok genel seçim havasında geçtiğini ifade eden Ayhan Yazlık, İlk defa bir seçime katılan HÜDA PAR’ın ise üzerine düşeni yaptığını ve kıt imkânlar ve birçok zorluğa rağmen BDP’nin çok güçlü olduğu bölgelerde bile varlığını ortaya koyduğunu söyledi.

2014 Yerel Seçimlerini genelde Türkiye açısından özelde ise bölgemiz ve ilimiz açısından değerlendiren Ayhan Yazlık, seçim ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

Yazlık, 2014 Yerel Seçimleri gerek Türkiye, gerekse bölgemiz açısından nasıl okunmalı? Özellikle ilk defa bir seçime giren Hüda Par açısından nasıl değerlendirilmeli? Gülen grubunun seçime etkisi oldu mu? BDP’nin bölgede aldığı sonuçlar nasıl değerlendirilmeli? gibi sorularımızı yanıtladı.

İşte Ayhan Yazlık ile gerçekleştirdiğimiz röportajın tamamı…

“30 Mart yerel seçimleri daha çok genel seçim havasında geçti”

Yerel seçimlerin genel seçim havasında geçtiğini ifade eden Gazeteci Yazar Ayhan Yazlık, “Öncelikle bizlere bu fırsatı verdiğinizden dolayı teşekkür ediyoruz. Bizler bu seçime geniş bir perspektiften baktığımızda gerçekten Türkiye için çok önemli bir seçim oldu. 30 Mart yerel seçimleri daha çok genel seçim havasında geçti. Bunun da birçok nedeni var. Özellikle partilerin genel başkanlarının şiddetli tartışmaları ve miting alanlarında birbirlerine sert göndermelerde bulunmaları seçimleri bu hale getirdi. Bunun yanında bu seçim gerçekten halkı kamplara ayırdı. Ve herkes kendi tarafını belirlemek zorunda kaldı. Keşke bu seçim sürecinde bu kadar kamplaşma olmasaydı.” dedi.

“Hükümet dış devletlere karşı prestij elde etti”

Yapılan seçimlerin Türkiye açısından büyük bir avantaj sağladığını ifade eden Ayhan Yazlık, “Eğer hükümete yönelik yapılan bu kadar saldırıya rağmen hükümet yenilgiye uğramış ya da ciddi bir oy kaybına uğramış olsaydı. Bu dış ülkelere karşı ciddi bir prestij kaybına neden olabilirdi” şeklinde konuştu.

Gülen Hareketine rağmen önceki yerel seçimlerde iktidarın yüzde 38 civarında oy aldığını ifade eden Yazlık mevcut iktidarın oylarını arttırdığını belirterek, “Bu seçimde ise AK Parti oyunu yüzde 38’den yüzde 45’e kadar çıkarttı. Bu da halkın desteğinin arkasına aldığının bir göstergesi oldu. Eğer mevcut iktidar yüzde 38’in altına düşseydi bu cemaatin (Gülen hareketi) gücünü gösterecekti ki Türkiye dış mihraklara karşı boyun eğmek zorunda kalacaktı. Ama şimdi Türkiye’nin ne kadar güçlü olduğu ortaya çıktı ve bir nevi bu dış ülkelere de bir mesaj anlamına geldi. Artık Türkiye dış ülkelerden emir alan değil. Dış ülkelere emir veren bir ülke konumuna geldi.” İfadelerini kullandı.

Bölgemiz açısında sonuçlar nasıl değerlendirilmeli

Bölgemiz açısında da seçimin çözüm sürecine katkı sağladığını ifade eden Yazlık, “Bölge bazında olaya baktığımızda BDP oylarını azalttı. Gücü azaldı. Aslında gücü yükselmedi. Yani Diyarbakır’da geçen seçim yüzde 65 civarında oy alırken bu seçimde yüzde 54’lere kadar düştü. 10 puanlık bir düşüş söz konusudur. Keza Hakkâri’de geçen seçimlerde Ak Parti yüzde 18 civarında iken bu seçimde oylarını yüzde 28’lere çıkardı. BDP’nin aslında bölgede gücü zayıfladı. Evet belki il ya da ilçe bazında sayıca fazla belediye başkanı çıkardı. Ama genel anlamda olaya bakıldığında halkın desteğinde bir düşüş olduğunu görüyoruz. BDP’nin de burada bir özeleştiri yapması ve nerde hata yaptığına bakması gerekir.” ifadelerini kullandı.

Van’da alınan sonuç devlet politikasının gereği mi?

Van’a bakıldığında ise BDP’nin kimsenin beklemediği kadar Belediye kazandığını ifade eden Yazlık, sözlerini şu şekilde devam ettirdi.

“Van’da evet BDP çok sayıda belediye aldı ama oy oranına bakıldığında AK Parti ile neredeyse başa baş bir yarış ortaya koydu. Bu nedenle söz konusu partinin yanılgıya düşerek ben Doğuda ya da Van’da güçlendim dememesi gerekir. Aslında bölgede zayıfladığını kabul etmesi lazım. AK Partiyle karşılaştığımızda ve Gülen hareketini de göz önünde bulundurduğumuzda buna rağmen AK Parti’nin güçlendiğini söyleyebiliriz. Gülen Hareketi önceki seçimlerde tamamıyla AK Parti’ye destek verirken bu dönem hangi ilde kim daha güçlü ise ondan yana tavır takındı. Bu anlamda bölgede BDP’ye destekleri söz konusu oldu. Buna rağmen BDP bu kadar oy alabildi.

İlimizde kırsalın da desteğini alan BDP 14 belediyeden 12 tanesini aldı. İlimiz büyükşehir olmasaydı BDP bu sayıda belediye alamazdı. Buradaki sonuç da devletim politikasını ortaya koydu ki devlet artık savaşlarla değil siyasi yöntemlerle insanların haklarını aramasının önünü açmış oldu. Bu anlamda sonuç inşallah hayırlı olur”

HÜDA PAR ile ilgili bir soruya ise Yazlık şu yanıtı verdi:

“HÜDA PAR üzerine düşeni yapmıştır”

“HÜDA PAR sahalara indi, çalıştı. Köy köy, mahalle mahalle dolaştı. Ancak bu seçim rüzgârı HÜDA PAR’ı olumsuz etkiledi. Çünkü bu seçim çok farklı bir havada geçti. Yerel seçimlerden çok genel seçim havası hâkimdi. Bu anlamda olumsuz etkilendi. Ama yine de aldığı oy oranı fena değildi. Parti sayısının artması anlamında olumlu oldu. Bizim gönlümüzde geçen herkesin demokratik ortamda her yerde çalışmasıdır. Bu anlamda HÜDA PAR’ı bu cesur adımından dolayı tebrik ediyoruz. Kendilerini kutluyoruz. Bu kıt imkânlarla birçok zorluğa rağmen BDP’nin çok güçlü olduğu bölgelerde bile varlığını ortaya koyması çok çok önemlidir. Belki de önümüzdeki süreçlerde HÜDA PAR daha farklı bir siyaset yürütebilir. Bu anlamda HÜDA PAR üzerine düşeni yapmıştır”

Seçim öncesinde yaşanan sandıklara nasıl yansıdı?

Seçim sürecinde yaşanan tehdit ve baskıların seçim sandıklarına yansıdığını da sözlerine ekleyen Yazlık “Bu seçim sürecinde vatandaşlara ciddi bir baskı olduğunu düşünmüyorum. Geçmişe oranla siyaset yapan ve sahada olan partilere ve şahıslara yönelik bir baskı ve sindirme politikası söz konusuydu. Burada birçok yaşlı insanımız ya da bayanlarımız hakaretlere ve hatta şiddete maruz kaldı. Kesinlikle bunlar kabul edilecek durumlar değildir. Bunlar keşke hiç yaşanmasaydı. Halkımız hiçbir zaman zalimin yanında yer almaz. Bu anlamda dünün mazlumu olan BDP bugün eğer zalimlik yaparsa kaybetmeye mahkûmdur. Ümit ediyoruz ki BDP’nin içindeki bu şiddet havası zamanla yerini ılıman bir havaya bırakır. BDP’nin bundan sonra ideoloji değil hizmet üzerinde yoğunlaşması gerekir. Çünkü halkın artık bir hizmet beklentisi var” dedi.

30 Mart seçimi Cumhurbaşkanlığı seçimine yansır mı?

Önümüzdeki süreçte ilk defa halkın Cumhurbaşkanını seçeceğine de değinen Yazlık, yerel seçimlerin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine etkisi olacağını kaydederek, “Kesinlikle bu seçimin cumhurbaşkanı seçimlerine yüzde yüz etkisi olacaktır. Ben inanıyorum ki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde BDP AK Parti’ye destek verecektir. CHP ve MHP AK partiye destek vermez BDP destek verir.” diye konuştu. (Murat Dalgın-İLKHA)