VANLI İŞ İNSANINDAN ANLAMLI AYASOFYA YAZISI!

Vanlı iş insanı Kenan Ateş AYASOFYA Camii kararının ardından mutluluğunu duygulu bir yazıyla dile getirdi. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a olan saygı ve bağlılığınıda dile getiren Ateş, AYASOFYA Camiinin açılışını tarihi bir zafer olarak değerlendiriyor.

Vanlı iş insanı ve siyasetci olan Kenan Ateş, sosyal medya hesabından hislerini duygu yüklü dizelerle paylaşmış!

İŞTE O YAZI!...

20 YIL SABIRLA AK PARTİ İKTİDARLIĞININ KARARLI BEKLEYİŞİNİN 86 YIL SONRA ALINAN ANLAMLI ZAFERİ AYASOFYA CAMİİ ANISINA:

10.07.2020 tarihi itibarı ile Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey’in yüksek tensipleri ve onayıyla, Resmî Gazetede yayınlanan,

”Ayasofya Camii’nin” ibadete açılmasıyla alakalı tüm İslam alemi ve tüm dünyanın gözlerinin ülkemize çevrilip, kimi inançlı şuurlu kalplerimizin sevinçten adeta Bengi su pınarı gibi çağlayanlara dönüşenlerimizle birlikte,

kimi kalplerin ise maalesef kahrından perişan olup, parçalandığı anlamlı bir günü İslam toplumu olarak coşku, sevinç ve büyük memnuniyet ve şükürlerle kutluyoruz.

Bir kez daha milyonlarca kez şükürler olsun ki Yüce Rabbimize, bizlere bu günü gösterdiği için.

Dün olduğu gibi, bugünde, Sayın Cumhurbaşkanımızın, vakarlı, kararlı, İmanlı ve merhametli duruşu ile gönüllere taht kurmakla kalmayıp, şükürler olsun ki zalimlerin korkulu rüyası olmayı başardı.

Bu müspet kazanımlar ve gelişmeler durup durduğu yerde olduğu ebetteki söylenemez.

Büyük bedeller verilerek kazanıldığı kaçınılmaz bir gerçektir.

Ve bugün hala aynı kararlılık ve samimiyet bilinci içerisinde Vatan, Millet sevgisiyle mücadele veriliyor.

Bütün bu zorlu süreci bizler yaşarken, bu bir temenni olmasın ancak, yaşanan hadiselerden dolayı, dünyamızı çok iyi günlerin beklemediği gerçeğidir.

Hal böyle iken, özelikle kendi coğrafyamız olan Orta Doğuda bu kadar karışıklığa ve katliama rağmen, ülkemizin yerinde oturup,  gelişmelere seyirci kalınmasını kimse bekleyemez.

Tam aksine en küçük bir ihmale müsamaha göstermenin gelecekte ülkemizin nasıl büyük bir felaketin içerisine düşeceğinin farkında olunarak, yeri geldiğinde Vatanın bekası, Milletimizin İstikbal ve İstiklali için baldıran zehirli dahi içilmeyi göze alarak büyük titizlik ve kararlılıkla yaptırımlar sürdürülmektedir.

 Dolayısıyla, Sayın Cumhurbaşkanımızın cephesinden bakıldığında kendisi birçok yönüyle durumun çok daha büyük farklılıklar arz ettiğinin bilinci içerisindedir.

Bütün dünyanın Jandarmalığına soyunan ABD başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin tamamının, ülkemize karşı geçmişte olduğu gibi olası yapılması düşünülen her hangi bir olumsuzluğa ve yaptırıma karşı tavrımızın, boyun eğerek zillet içerisinde olunmayacağını, tam aksine kararlı ve onurlu dik bir duruş sergileneceğini, bu Aziz milletin, ekonomik yaptırımlarla ve boş tehditlere boyun eğmeyeceğini, karşılarında karşılaşacağı her türlü olumsuzluklara misliyle cevap verecek cesaret, şecaat ve ferasete sahip bir liderin olduğunu tüm yönleriyle gösterdi. 

Ve bunu tümünün yüreklerinde hissettirdi.

Rabbimiz bizlere Kuranı Kerim’de emretmiyor mu? "Siz bir yola çıktığınızda ben doğrunun yanındayım. “diye. Unutmayalım ki bir kimsenin kalbinde iyi niyet ve yaratanın eşsiz gücüne İnanç la bağlılık var ise şayet, sonu inşallah zaferle sonuçlanır.

Yeter ki bir İnsan yaptığı işten emin olsun.

Ve yine yüce Allah emrediyor; "Ben tuzak kuranlara karşı tuzak kurucuların en hayırlısıyım." Sayın Cumhurbaşkanımızın da inancı bu yönde ilerlediği için Yüce Rabbimiz ’de kendi inayeti ile kendisinin yolunu açık tutuyor. Meselenin özü bu.

Ve yine kendi ülkemizin yüz yıllık Cumhuriyet tarihinin en güzel olumlu dönemini vatandaşlar olarak birlikte yaşamaktayız.

Çünkü ülkemizin nasıl bir karanlıklar içerisinde imkânların tamamının bitme ve tükenme noktasında olduğu dönemleri millet olarak gördük. Bugünümüzü dünümüz ile mukayese dahi edilmeyecek düzeyde çok müspet olumlu adımlar atılarak bir fiil yaşanıyor. Ve yaşamaya da devam ediyor. Eksiklik, aksaklık yok mu?

Elbette ki var.

Aşılır mı? Aşılacağından yana büyük umutlar besleyen birisi olarak eminim.

Çünkü geçmişe dayalı yaşamın içindeki zorluklarla mücadele eden birisi olarak, başarı adeta köstebek gibidir,  zorlukların arasında gizlenmeyi sever.

Yeter ki samimiyet ve doğruluk olsun.  Her şey yoluna girer. Su akar yolunu bulur.

Düşünün; bir insanın, kendi ülkesi üzerinde yaptığı hizmet süresi yaklaşık yirmi yıla yaklaşıyor ve bu süre zarfında çok önemli hizmetleri bu halkın emrine ve hizmetine sunulmuş ise, bütün bu yapılanları görmezden gelinip sıradanlaştırmak hiçbir vicdanla bağdaştırılamaz.

Hala içi boş sözlerle ülkenin bölünmesini isteyen ve bu yönde faaliyet gösterenleri demokrasi adına kahraman görmek!

Ancak saymakla bitmeyecek olan devrim ve reform düzeyindeki bu hizmetleri görmemek, görmemezlikten gelmek, ucuz bahanelerle eleştirmek,

Hiçbir şeyle bağdaşmadığı gibi izahında mümkün değildir.

Dolayısıyla özellikle Sevgili Gençler, sizleri bu konuda uyarmak isterim ki ülkemize ve kendi geleceğinize, sizden sonra gelecek neslin geleceğine sahip çıkın.

Zalimlere ve ayrılıkçılara fırsat vermeyin.

Bu duygu ve düşünce ile tekrardan Ayasofya Camii’nin ülkemiz ve İslam âlemi için hayırlara vesile olmasına, irkiliş ve dirilişimizi vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum.

Kalbi selam ve saygılarımla  Kenan Ateş.