|
Van’da son yıllarda daha çok Gevaş tarafında yamaç paraşütü yapılsa da, gerekli altyapı olmadığı için diğer bölgelere bu spor yapılamıyor. Yamaç paraşütü ile ilgilenen sporcular, Van için önemli bir ‘Take-Off Alanı’ ihtiyacı olduğunu söylüyor. Paraşütçüler, kalkış alanı ihtiyacının karşılanması durumunda, birçok paraşütçünün uçmak için Van'ı tercih edeceği iddiasında. Van'ın paraşüt turizmi için oldukça elverişli olduğunu söyleyen paraşütçülerden Selim Bilen, "Paraşüt, yaz-kış yapılabilecek bir spordur. Van’ın en büyük artısı rüzgâr kuzeyden esiyorsa siz doğudaki bir dağa çıkabiliyorsunuz, doğudan esiyorsa kuzeydeki bir dağa çıkabiliyorsunuz, yani sizin uçamayacağınız gün olmuyor. Van sürekli güneşli olan bir yer, uçuş turizmine çok müsait bir yer. Bunun mutlaka değerlendirilmesi gerekiyor" dedi.
RAĞBET ÇOK
Asıl mesleği sigortacılık olan Selim Bilen de aktif olarak paraşüt sporu ile ilgileniyor.
Paraşüt sporuna ciddi bir rağbet olduğunu belirten Bilen, şunları söyledi:
“2008 yılında bu spora başladık ve buraya Türk Hava Kurumu’nun pilotlarını davet ettik. Bize 15 günlük bir eğitim verdiler, öyle başladık. Sonra teorik olarak yaptığımız uçuşlardan sonra önce paraşütlerimiz değişti, sonra P-3 belgesi aldık ve 6-7 kişi ile başlayan paraşütçü sayımız, bu 10 yıllık süreçte ortalama 200 kişiyi buluyor. Bu spora çok fazla rağbet var. Van Gölü’nün stabil olması, uçuş alanlarının çok fazla oluşu bizim için çok büyük bir artı ama buna çok büyük bir destek yok. Geçen dönemlerde Gevaş’ta bir festival yapılmıştı, bizim de katılıp uçuş yapmamızı istediler. Biz orada bir Take-off Alanı istedik, belediye gelip yaptı ve çok harika bir uçuş alanı oldu. Festival zamanı orada muhteşem uçuşlar yaptık. Şuan resmi olarak kurulan sadece Gevaş var diğer yerler bizim kendi imkânlarımızla gidip uçuş yaptığımız yerler. Van Gölünün stabil olması ve çok fazla dalgalı olmaması ve etrafı dağlarla çevrili olduğu için Van bunun için muhteşem bir konuma sahip. Bence ölü denizden daha iyi olabilecek bir alan, sebebi de şu; rakım olarak 1600’ün üstünde olan bir dağdayız ve burada sürekli rüzgâr var, hava akımının sürekli olduğu bir yerdeyiz, paraşütte yelken olarak yapılabilecek, CROSS olarak yapılabilecek çok parkur var. Yelkende dağların önünde sürekli gidip gelebileceğiniz muhteşem yerler var. CROSS ta ise sürekli rüzgârı önünüze alıp kilometrelerce gidebileceğiniz yerler var. Sizin çok riske gireceğiniz yerler yok, yüksek gerilimin olduğu yerler var ama paraşütü iyi bir eğitim ile öğrendiğinizde riskli olacağını düşünmüyorum. Eğitim bu konuda çok önemli, ekipmanlarınız çok önemli, bunlara dikkat ettiğiniz zaman bu spor bildiğiniz bir snowboard’tan, Trekking’ten denize dalmaktan farklı değil aslında.”
11 YILDIR UÇUYOR
2008 yılından bu yana paraşütle uçuş gerçekleştirdiğini anlatan Bilen, şöyle devam etti:
“Deneyim olarak 2008 yılından beri uçuş yapıyoruz ve her yıl özellikle yaz aylarında rüzgarın stabil olduğu ilkbahar aylarında sürekli uçuyoruz. Hemen hemen her hafta sonu uçuyoruz, şuana kadar bine yakın uçuş yaptım. Yamaç paraşütçü olmak için eğitime başlamadan önce doktor heyet raporundan geçmeniz lazım, raporu alıp Türk Hava Kurumuna vermeniz gerekiyor, ruhen ve bedenen uçuşa uygun iseniz Türk Hava Kurumu size bir eğitim açıyor. Eğitimde uzmanlar geliyor, hem iniş hem de kalkış alanında size destek oluyor, öncelikle size teori eğitimleri veriliyor, sonra sınavlar yapılıyor. Bu, ortalama 6-7 gün sürüyor. Sonra uygulama eğitimleri başlıyor. Uygulama eğitimleri minimum 20 uçuştan ibaret, sizi bu defa ufak bir yamacın olduğu yere götürüyorlar, paraşütü açma, toplama, harness ve diğer ekipmanları anlatmaya başlıyorlar. Sonrasında kademe kademe paraşütü kaldırma, koşma, dönme gibi hareketleri gösteriyorlar, iniş yaptığınız zaman ne şekilde olacağını izah ediyorlar. Bunlar bittikten sonra sizi uçabileceğiniz bir mesafeye çıkarıyorlar, böylelikle ilk uçuşlarınız başlıyor. Kademeler 100-200-300-400-500 ve 600 metreler halindedir. 600 metre sizin belgeyi hak ettiğiniz yerlerdir, orada da ek birkaç tane uçuş yaptırırlar, durumunuza göre mezun olursunuz. Bu sporda kesinlikle ihtimallere, riske yer yok. Sizin her şeyi çok iyi seçmeniz lazım. Uçacağınız alanı, uçacağınız alandaki yüksek gerilim hatları, ağaçları ve evleri iniş alanınızı çok iyi belirlemeniz lazım.”
ALAN SORUNU
Yamaç paraşütü için birçok yerden Van’a gelmek isteyenler olduğunu anlatan Bilen, şunları kaydetti:
“Uçuş için Van’a gelmek isteyen ve tercih eden çok fazla kişi var. Gerek iç turizmde gerek dış turizmde özellikle İranlıların bu yönde isteği oldukça fazla. Ama turizme açılmadığı için Take-Off Alanları resmi olarak kurulmadığı için ve özellikle internet sitelerinde Van olmadığı için çok fazla insan gelmek istediği halde gelemiyor. Van konum olarak çok iyi ama bunun için desteğe ihtiyacı var ve o kadar güzel yerler var ki özellikle bunu festival alanında anladık. Burada çok güzel bir Take-off alanı yapılmıştı, biz orada çok uçuşlar yaptık, bir gün içerisinde oraya gelen kişi sayısı 30’u buldu. ‘Biz bilseydik paraşütümüzü alıp gelirdik, niye böyle bir şey yaptınız daha önce haber verseydiniz, paraşütle uçulacak deseydiniz size katılırdık’ diyen çok kişi oldu. Bence biz bunda biraz pasifiz, bunun turizme çok büyük bir etkisi olur. Sosyal medya üzerinden çok fazla bir talep var, hesaplarımız üzerinden bizimle irtibata geçiyorlar, yurt içi ve yurt dışından çok insan yazıyor ve gelmek istiyorlar. Biz Take-off alanı olmadığından dolayı gittiğimiz yerlere özel araçlarımızla çıktığımız için, imkânlar kısıtlı olduğu için davet edemiyoruz. Gruplar gelmek istiyor çünkü uçuş turizmine çok elverişli bir bölgedeyiz. Çok fazla talep var, alt yapımızı yapsak, buraya aylık gelenlerin sayısı binleri bulabilir. Ama oteller, bulunduğumuz yerler ve Take-off alanları yetmiyor. Take-off alanlarının Türk Hava Kurumu tarafından belirlenip sisteme eklenmeleri lazım. Şuan internete girdiğinizde bütün uçuş alanları görünüyor ama Van yok. Bunların uygulanıp turizme açılması lazım, bunun için medyanın çok önemli bir görevi var ama maalesef çok pasif duruyor. Biz defalarca belediyelere gittik, gidip birebir konuşmak istedik, Türk Hava Kurumu ile beraber gidip konuştuğumuz yerler oldu, özellikle Gören Dağı çok büyük bir uçuş alanıdır. Bu alan için daha önceki dönemde Tuşba Belediyesine gittik, hiç bir yanıt alamadık, sadece yol istedik, bir Take-off alanı yapın dedik. 600-700 metrelik bir uçuş alanına sahip orası, muhteşem bir görselliğe sahip, denizi tam karşıdan alıyor. Defalarca gittik ama bir karşılık alamadık, kabuğumuza çekildik ve kendi imkânlarımızla uçmaya devam ettik.”
UÇUŞ ALANLARI HER YERDE OLMALI
Paraşüt uçuş alanlarını Van’ın her yerine kurmanın mümkün olduğunu söyleyen Bilen, şu önerilerde bulundu:
“Uçuş talepleri şuana kadar en fazla İran’dan geldi, diğer ülkelerden de geliyor ama iletişim sıkıntısı, ulaşım sıkıntısı daha fazla olduğu için uzak duruyorlar ama İran daha yakın olduğundan ve burayı bildiği için daha çok gelmek istiyorlar. Yerli turist de çok fazla oluyor, mesela bizim eğitim aldığımız hocalarımızın gidip orada anlatımları ile buraya gelmek isteyen çok kişi oluyor. Batı buraya gelmeyi çok istiyor, özellikle ilkbahar zamanında yeşilliğin, görsel şölenin çok fazla olduğu ve aynı zamanda uçuşa çok elverişli bir zaman olduğu için çok fazla gelmek isteyen var. Ama anlattığım eksikliklerden dolayı bunları ağırlayamıyoruz, hatta öyle ki çok yazan olduğu için onlara cevap bile veremiyoruz. Uçuş yapılmaya müsait olan Take-off alanlarına yerli ve yabancı turistlerin faydalanması için otel yapıldığını düşünün, kafelerin yapıldığını düşünün. Bu ve benzeri uçmak için gelen turistlerin faydalanması için sosyal donatıların yapıldığını düşünün ve bu alt yapıdan sonra turizmi talep ettiğimizi düşünün, insanları davet ettiğimiz zaman 1 gelen 5 getirecek, 5 getiren 100 getirecek, çünkü kentimiz öyle bir konuma sahip. Van sadece bir oteller şehri değil ki, gelen turist otele geliyor ve alışverişe çıkıyor. Bu potansiyeli bizim dağıtmamız lazım, misal kışın Van kayak turizmine çok uygun bir il ama sadece kayak tesisi ile bitmiyor. Paraşüt bir kış turizmi gibi değil veya yaz turizmi gibi değil, yaz-kış yapılabilecek bir spordur. Van’ın en büyük artısı rüzgâr kuzeyde esiyorsa siz doğudaki bir dağa çıkabiliyorsunuz, doğuda esiyorsa kuzeydeki bir dağa çıkabiliyorsunuz, yani sizin uçamayacağınız gün olmuyor. Van sürekli güneşli olan bir yerdir, uçuş turizmine çok müsait bir yer. Yeter ki bunu tanıtalım, tanıttıktan sonra çok fazla rağbet olacağını görürsünüz. Van’ın her yeri muhteşem bir manzaraya sahip, her uçuşta bunu doyasıya hissedebiliyorsunuz. Biz direkt uçuş için Gören Dağına çıkıyoruz ve aynı zamanda CROSS için de müsait, yelken uçuş için Erciş’te Madavant diye bir yer var oraya gidiyoruz. Van da ise Zeve’nin arka tarafında kesik krater var, 4 kilometrelik bir parkurdur, orda yelken yapılabilir. Çaldıran tarafında bulunan kayak merkezine gidip uçuyoruz, Gevaş İn Köyü taraflarında uçuyoruz, Edremit’te uçuş alanı var, yani 9 tane uçuş alanı var şuanda, ulaşım ve alt yapı yapılsa bu sayı daha da çoğalabilir.”
Özel Haber: M. Selim KURT
|
