HDP/PKK’nın her köşeye sıkıştığı olayda örgüte can simidi vazifesi gören STK görünümlü etki ajanları, sanatçılar ve CHP; evlatları dağa kaldırıldığı için HDP Diyarbakır İl Binası önünde sabahlayan ailelere kör-sağır.
Kanlı terör örgütünün propaganda aletine dönen DİSK, KESK gibi STK’lar, sanatçılar ve CHP, evlatları zorla PKK saflarına katılan Hacire Ana gibi 3 ailenin daha HDP’ye karşı eylem başlatmasına karşı günlerdir sessizliğini bozmadı. HDP’nin üç maymununa dönen STK-sanatçı-CHP üçlüsü; PKK orman yaktığında susuyor, bebek katlettiğinde kafasını kuma gömüyor, esnafı tehdit edip haraç kestiğinde meşru görüyor, yerel siyasetçileri katlettiğinde görmezden geliyor. HDP’nin üç maymunları, ne PKK çocukları kaçırdığında tepki gösterebiliyor, ne de analar HDP/PKK’ya karşı direniş başlattığında destek mesajı yayınlayabiliyor.
PKK’nın propagandacıları sessiz
Hacire Akar gibi çocukları zorla dağa çıkarılan Fevziye Çetinkaya, Remziye Akkoyun, Ayşegül Biçer ile baba Ömer Tokay’ın HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önündeki oturma eylemine malum çevrelerin destek vermemesi manidar karşılanıyor. Mor Çatı, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu gibi feminist kadın STK’ları, annelerin HDP’ye direnişi karşısında kılını kıpırdatmış değil. HDP’ye ziyaret üstüne ziyaret gerçekleştiren DİSK, KESK, TMMOB ve TTB gibi ideoloji bataklığına saplanan meslek odaları da Diyarbakırlı anneler için harekete geçmedi. Çoğunluğu, başarılı operasyonlarla etkisizleştirilen PKK’lı teröristler için toplanan kadınlara, ‘Cumartesi Anneleri’ diyeren destek çıkan sanatçılar, siyasetçiler ve akademisyenler de HDP’ye direnen annelerin feryadına kulak vermiyor. Hans’ın, Coni’nin tepki gösterdiği Kaz Dağları’ndaki altın madenlerini bahane edip ayağa kalkan istismarcılar ve Gezi kalkışmasında üç beş ağaç sebebiyle duyar kasan vandallar da suskun.
İmzacılar nerede?
Şehirlere kazdıkları hendeklerle 793 asker ve polisimizi katleden aşağılık teröristler lehine bildiri imzalayan 1128 akademisyen, ‘barış’ sakızını, PKK’dan çocuğunu isteyen aileler için çiğnemekten kaçınıyor. ‘Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’ adlı oluşum, HDP/PKK’nın zorbalığına karşı ne imza kampanyası düzenledi ne de açıklama yaptı.
Hem hendek sürecinde hem de Zeytin Dalı Harekatı’nda TSK’yı Afrin’de masum insanları katlediyormuş gibi gösteren başta CHP olmak üzere siyasi ve sivil oluşumlar da ‘Hacire Ana’ların çığlığına karşı duyarsız. Hendek sürecinde Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu öncülüğünde heyeti bölgeye gönderen ve rapor yayınlayarak, “operasyona katılan askerler yargılanabilsin” diyen CHP, anaların eylemine karşı hiçbir kurmayını bölgeye yollamadı.
İmamoğlu PKK’cılara gitti, mağdur ailelerin yüzüne bakmadı
CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise teröre yardım ve yataklıktan görevden alınan HDP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan’ın ayağına giderek temas kurmasına rağmen PKK mağduru ailelerle görüşmedi.
HDP’nin üç maymununa dönen STK-Sanatçı-CHP üçlüsü; PKK orman yaktığında susuyor, bebek katlettiğinde kafasını kuma gömüyor, esnafı tehdit edip haraç kestiğinde meşru görüyor, yerel siyasetçileri katlettiğinde görmezden geliyor. HDP’nin üç maymunları ne PKK çocukları kaçırdığında tepki gösterebiliyor, ne de analar HDP/PKK’ya karşı direniş başlattığında destek mesajı yayınlayabiliyor.
