VAN'DA AK PARTİDE NELER OLUYOR ?
Son zamanlarda gerek meclislerde, gerekse sanal alemde Ak Parti il ve ilçe yönetimleri ile ilgili serzenişler sıkça duyulur oldu. Bunun üzerine bende kendi görüş ve izlenimlerimi siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum. Ama kesinlikle kişileri hedef almak istemiyorum. Lakin niyetim üzüm yemektir, bağcı dövmek değildir. Olaya nefsani yaklaşmak doğru bir yöntem değildir. Parti menfaati şahsi menfaatlerin önünde tutulmalı. Bu insanları karalayıp kendine yer açmaya çalışanların elbette ki samimiyetinden şüphe ederim.
Kayahan Türkmenoğlu bu kentte il başkanı ve Reis'in Van da ki temsilcisi. Kendisi Ticaret odası başkanlığı, vekillik yapmış bir başkan. Kentin önde gelen iş adamlarından. İnanıyorum ki o da herkes gibi doğup büyüdüğü muhtemelen öleceği kentini seviyor ve de hizmet etmek istiyordur. Fakat yükselen sesler gün geçtikçe artacak gibi duruyor. Makamlar kimseye baki değildir. Sn.Türkmenoglu'da muhtemelen günü ve zamanı geldiğinde mevcut görevini yeni başkana devredecektir.
Bir il başkanın başarılı olabilmesi için;
öncelikle uyumlu çalışabileceği ilçe başkanlarına ihtiyacı var. Bu ilçe başkanları da il başkanı kadar çalışkan samimi ve de şeffaf olmalı.
İl başkanı yönetim kadrosunu oluştururken küçük olsun benim olsun şeklinde dar bir dünyaya sahip olmamalı. İyi bir lider kendisinden daha zeki, daha kapasiteli bireyleri bünyesinde barındırmayı başarabilendir. Kentin her kesimini temsil eden bir yönetim oluşturulmalı. Her kesimi temsil eden temsilci aldım diyerek o aşiretin ve zümrenin en vasat insanını almayı kast etmiyorum. Hakikaten söz sahibi saygınlığı olan, ardından kitleleri sürükleyebilen lider konumundaki kişileri kast ediyorum. Ya ben bu insanları yönetimime alırsam çok başlılık olur ben onlara başkanlık yapamam saygınlığımı oluşturamam diyorsan, orda bir sorun var demektir. Bu tür insanlara yönetime girmeleri için teklif götürmek lazım. Il yönetim toplantılarında başkan yardımcıları koltuk dolduran figüranlar olarak oturmamalı. Gerektiğinde başkanın yanlış kararlarını eleştirebilmeli. Kendi düşüncelerini net olarak sunabilmeli. Başkanın nefsini okşayan söylemlerde bulunmazsam beni harcayabilir . Ne de olsa hiç bir vasfım olmamasına rağmen onun icazetiyle buradayım. Yönetim kadrosu, Kral çıplak diyebilecek karakterde kendinden emin minnetiz parti ve vatan sevgisi ile yürekleri dolu olanlardan oluşturulmalı ki partiye ve yönetime olan güven ve itimat güçlensin.
İl başkanı ve yönetimi şeffaf olmalı. Asgari ücretle işe girecek garibanın bir kaç kuruşuna tenezzül edecek kadar şahsiyetsiz olmamalı. İhale almak için kurum müdürlerinin odasını kahvehaneye dönüştürmemeli. İşçi alımlarında oğlunu, kızını, yeğenini yazmamalı. Partiye gidenlere biz müdahil değiliz dedikten sonra açıklanan listeler ve karşılığındaki referanslar insanlara küfür gibi geliyor bilinsin isterim. Madem ki Reis biz kimsesizlerin kimsesiyiz diyor, o halde taşra teşkilâtlarının da ona göre davranması gerekir. Gençlik kollarında neden kan kaybı var? Çünkü o gençler direklerden inmedi bayrak astı broşür dağıttı, aç kaldı. Ama sizler onların yerine son model spor arabasıyla gezen işe dahi gitmeyen yakınlarınızı yerleştirdiniz. Bu gençlik tabi ki partiden ve davadan uzaklaşacaktır. Hani hak, hani adalet, hani dava samimiyeti diyecektir.
İl başkanı, yönetimi ve ilçe teşkilatları esnaf ziyareti adı altında cumhuriyet caddesi ve Maraş caddesindeki aynı esnafları defalarca gazetecilerle birlikte gezmemeli. Tebdili kıyafet en ücra noktadaki esnafa gidilmeli çayı içilmeli, Ona zaman ayırıp göbeğini kaşıyan adam olmadığı değerli olduğu hissettirilmeli.
Hükumetin ülke geneli yapılan icraatlarını anlatıp kendine pay çıkarmamalı. Kendisinin ve yönetiminin katkılarıyla ile hangi hizmetleri getirdiklerinde anlatabilmeli. Aksi durumda gittikleri her kapıda siz bizim için ne yaptınız? Sorusuyla karşılaşırlar. Bu soruyla karşılaşmamak için ikinci yol halkla iletişimi kesmek. Ulaşılmaz olmak. Sanırım bu pek doğru bir yöntem değil çünkü er yada geç o kapıya muhtaç olacaksınız.
“ Hangi idareci, idaresi altında bulunanlara ihanet ederse Cehennemdedir.” (Camiu’s-sağir. c. 1, hds: 497)
