Kürt Siyasetçi Cemal Toptancı, uyardı: Muhalefet yeni bir Gezi vandalizmine hazırlanıyor

Türkiye gündemine ilişkin Yeniakit.com.tr’ye konuşan Diyarbakır Sur Belediyesi Kurucu Başkanı Cemal Toptancı, “Özellikle de başta İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyelerinin iştirakleri olan şirketlerden çıkardıkları ve daha da ?

SİYASET 25.09.2019 16:24:25 0
Kürt Siyasetçi Cemal Toptancı, uyardı: Muhalefet yeni bir Gezi vandalizmine hazırlanıyor
Tarih: 01.01.0001 00:00

Diyarbakır Sur Belediyesi Kurucu Başkanı Cemal Toptancı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmanın dünya genelinde yansıması ve ‘Millet İttifakı’ denilen muhalefetin ülke içinde yapmayı planladığı ‘kaos planı’na ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. 

“Erdoğan’ın BM’deki konuşması Müslümanlar için gurur kaynağı oldu” 
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma dünyada büyük yankı uyandırdı. Yapılan konuşmayı siz nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Özellikle din, dil ve ırk farkı gözetmeksizin bütün dünya insanlığının mazlumlarına yönelik yaptıkları insani, vicdani ve İslami bakışı biz Müslümanlar için gurur kaynağı oldu. Mazlum dünya insanlarının sesi olduklarını bir kez daha yürekten paylaşarak, insanlığı dirilişe yok oluştan kurtuluşa davet etti. Mazlum coğrafyaları adlarıyla anarak, hele hele Türkiye sahiline cesedi vurulan şehid Aylan Kürdi bebeğin ismini anmaları, insanlık tarihinin bir manifesto olarak kayda geçirdiği önemli bir mesaj olmuştur. Suriye ile ilgili siyasetimiz konusunda ABD’ye kendi evinde ve BM çatısı altında asla taviz vermeyeceğiz hatırlatması yaparak, bence her türlü hareketin içinde karşılık vereceklerini de deklare etmiş oldu. Kısaca konuşmalarını insanlık adına insanlara hatırlatmalarda bulunarak, açlık, sefalet, yokluk ve sıkıntı içinde yaşayan bir hiç uğruna yaşatılan savaşlardan insanlığın bıktığını hatırlatmış oldu. Cenab-ı Hakkın bize bahşettiği bu dünyayı her türlü vicdani kirlilikten beri kılma yanında, birlikte yaşadığımız tabiata da gönderme yaparak, ona en güzel şekliyle sahip çıkalım dedi. ABD’nin ikiyüzlü politikasını, İsrail’in doyumsuz vicdansızlığını işgallerini, İslam dünyasının mezhep çatışmalarından kaçınmasını bir Müslüman lider olarak özetlemiş oldu.

“CHP ve İYİ Parti yetkilileri gizli IMF görüşmesinin detayını açıklasınlar”
- CHP ve İYİ Parti’nin IMF ile yaptığı gizli görüşmenin perde arkasında sizce neler var?

Bir ülkede muhalefetteki her siyasi parti ve o partiye mensup her milletvekili olmuş siyasetçi, yaşadığı ve sorumluluğunu taşıdığı ülke için sorumluluk taşır. Ülkesinin insanlarının refah içinde huzurlu bir şekilde birlik ve beraberlik içinde yaşamasını temenni eder. Siyasetçinin tek bir sermayesi vardır, milletidir. Millet olmadan siyasi parti de siyasetçi de takdir edersiniz ki, olmaz olamaz. Söz konusu iki muhalif partinin ekonomiden sorumlu milletvekillerinin ifadelerine göre Türkiye’ye gelen IMF görevlisinin kendilerini davetleri üzerine o otele görüşme yapmaya gittiklerini açıkladıklarını görüyoruz. IMF görevlisinin iktidar mensubu parti sorumlularıyla görüşme yapmadan, muhalif siyasetçilerle görüşme yapmak üzere onları ayaklarına çağırması, oldukça onur kırıcı ve muhalefet partilerini küçük düşüren tasarruf olmuştur. Aslında gizli görüşme yapan milletvekillerinin ne konuştuklarına dair şeffaf olarak biz vatandaşlarını yani vekilliklerini dürüst yapacaklarına dair namus sözü verdikleri biz millete olduğu gibi açıklamaları gerekir. Bundan kaçınmaları sözlerinden caydıklarına dair kanaat oluşturur. Ve bazı endişelere de sebep olmuş olurlar. Her namuslu siyasetçi, siyasetin vatan ve millet için yapıldığını bilir ve ona inanır. Bu vesileyle vatan ve millete aykırı gelebilecek hareket ve tasarruflardan da kaçınmayı da vecibe sayar. Kısaca IMF’nin soyguncu bir yapılanma olduğu ortadayken, hiç hesapta yokken iki milletvekilinin o gizli görüşmeyi yapması, milletçe öfke ile karşılanmıştır.

“Türkiye’ye yönelik operasyonların yapılacağını işaret ediyor”
- FETÖ, PKK, CHP, HDP, İyi Parti ve Saadet Partisİ Berlin’de buluştu. Türkiye karşıtlığıyla bilinen firari sanıkların da bulunduğu toplantıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Basına ve görsel medyaya yansıyan bu haberi aslında yadırgamadım. Üzülmedim, yakıştırmadım, kızmadım değil, ama yadırgamadım dedim. Zira Türkiye’de öteden beri iddiayla ve komplo teorisi olmadığını ısrarla söylediğim bir siyasi oluşumun zuhur ettiğini hep söylerim. Nedir bu? Evet, muhalefetin parlamentoda temsiline vesayet eden terör örgütlerinin olduğunu, bizzat parlamentoda bugün yer alan muhalefet partileri içinde terörle iltisaklı siyasilerin olduğunu kimse inkâr edemez. Hal böyle olunca terörün kaynağının ve gerçek vasilerinin de dışarıdan ülkemize düşman ülkelerin olduğunu unutmayalım. Dostumuz olmayan bu ülkelerin bünyelerinde yer verdikleri koruma altına aldıkları ülkemizden kaçmış hainlerin oluşturdukları diasporalar, sık sık ülkemiz aleyhine organizasyonlar tertip etmekte ve ülkemizi dünya ülkelerine buralarda asparagas haber ve yorumlarıyla kötülemektedirler. Bunun içinde yaşadıkları ülkelerdeki sivil toplum kuruluşları, üniversiteler onları finanse ederek adeta birer lejyoner olarak kullanmaktadırlar. Muhalefet milletvekillerinin de mensubu oldukları siyasi partileri içinde kendilerine paye çıkartmak amaçlı, bu tür etkinliklerde ihanetlere teşne olmaktadırlar. Berlin’de yapılan toplantı ile ortaya çıkan bazı olaylar, Türkiye’ye yönelik bazı operasyonların yapılacağını işaret ediyor. 

“Kılıçdaroğlu’nun askerlere yönelik sözlerinden esef duydum”
- Kemal Kılıçdaroğlu’nun,Türk Silahlı Kuvvetleri’nin durumuna ilişkin rahatsız edici duyumlar ve ordudaki emir-komuta zincirini bozacak gelişmelerin olduğunu iddia etti. Yine Hasan Cemal’in yazdığı köşe yazısında, dile getirilen “Askerle oynama” gibi sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye Cumhuriyeti tarihine bakıldığında asıl ve ikinci kuruluş sürecini yaşadığımızı görürsünüz. 1945’lerde CHP’nin tek partili döneminde ABD ile yaptığı gizli antlaşmalar, 1948’de NATO’ya girmemiz için yapılan müracaat ve nihayet yapılan o antlaşma neticesinde bir NATO ülkesi olmadığımız halde Kore’ye 1952’de hiç yoktan gönderdiğimiz 27 bin Mehmetçiğimizden 2 bini aşkın insan kaybımız, ötesinde ‘Kore gazisi’ dediğimiz ve kimi Kore dağlarında kaybettiğimiz askerimizle ordumuzun disiplin, secaat ve cesaretine tanık olan Pentagon, 2016 - 15 Temmuz’una kadar askerimize darbeler yaptırdı. Milletimizden uzaklaşan bir ordumuz vardı. İnançlı insanlara tek partili dönemin dayattığı zulümlerin aynısını yaşatan bir ordumuzdu o. İşte göbek bağıyla Pentagona bağlı o ordu yok artık, tamamen milli ve yerli bir ordumuz var. Bundan da en çok Amerika kızgın, deliler gibi aptallaşmış nasıl oluyor bu diye. İsrail şaşırmış nasıl oldu bu diriliş diye. Kemal Kılıçdaroğlu milli ve yerli ordumuzun şerefli mensuplarına yabancılık çektiği için, Kandil müdavimi Hasan Cemal’e açmış derdini. Amerika, İsrail ve sonunun geldiğini gören terör örgütü PKK’ya ne yapayım elimden ancak bunlar bu kadar geliyor demek suretiyle huyu olan gerçek dışı yakıştırmalarını yapmış. Sayın Kılıçdaroğlu’nun askerlere yönelik sözlerinden esef duydum.

“Muhalefet yeni bir ‘Gezi’ vandalizmine zemin hazırlıyor”
- Bakıldığında özellikle muhalefet kanadı toplumun huzursuzluğuna yönelik birçok eyleme, birçok açıklamaya yer veriyorlar. Muhalefetin ülkedeki gerginliği artırmaya yönelik söylemlerini nasıl okuyorsunuz?

Özellikle 31 Mart Yerel seçimler sonrası kurdukları ittifakla kazandıkları başta İstanbul ve Ankara Büyük Şehir Belediyeleri olmak üzere, yukarıda da ifade ettiğim üzere terör iltisaklı siyasetin diyetini verdikleri sözlerle ikame etme mecburiyetleri ve iltisaklı oldukları terör örgütlerinin de Türkiye düşmanı ülkelerin vesayet altında olmaları, sokakların ve meydanların yeniden ısınması, Molotofların gaz maskeli provokatörlerin yeniden hem de daha organizeli bir şekilde tasavvur ettikleri eylemler için millete şimdiden algılar üzerinden zemin hazırlamak. Bu vesileyle özellikle de başta İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyelerinin iştirakleri olan şirketlerden çıkardıkları ve daha da çıkaracakları işçiler yerine istihdam için söz verdikleri FETÖ+PKK+MLKP+DHKP-C vs terör örgütü, elemanlarının yerleştirilmeleri karşılığında, mevcut iktidara yönelik ‘Gezi’ türü vandalizmle ülke ekonomisine darbe vurmak, işyerlerinin kapatılmasına ön ayak olmak, hatta son zamanlarda ormanlarımızı fabrikalarımızı yakan terör örgütlerinin şehir yapılanması olan ‘Halkların Birleşik Devrim Hareketi’ ismini verdikleri terörist örgütün ülkeyi iç çatışmaya götürecek senaryosu için hazırlıklar yapılmasını meşru kılmak üzere, uluslararası bir kalkışmayı davet edecekleri BM ve NATO nezdinde ülkemize müdahaleye zemin hazırlamaktır amaçları. Buna milletçe duyarlı olmamız gerekir. ve asla ihmal etmememiz gerekir. Bu husus asla ihmale gelmeyecek bir durumdur. Devletin ilgili mercileri haberdardır ama önemli olan vatandaşında buna karşı hazırlıklı olmasıdır.