2002 yılında ilk çektiği filmin “kan davalarını” konu alan “Kanlı Yol” isimli film olduğunu belirten Orhan An, daha sonra sırasıyla Dar Geçit, Helin, Vasiyet, 3 Damla Gözyaşı, Çalınan Umutlar 1, Çalınan Umutlar 2 film çekimlerini gerçekleştirdiğini söyledi.
Van’da sanata ve sanatçıya yeteri kadar ilgi, alaka ve destek verilmediğini söyleyen An, bu güne kadar gerçekleştirmiş oldukları hiçbir projede sponsor desteği alamadıklarını ifade etti. An, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen çektiği filmlerinde rol alan oyuncuların hiçbir karşılık beklemeden film setlerinde emek harcadıklarını söyleyerek; “İnşallah iş dünyamız, kurumlarımız Vanlı sanatçılara destek vermeye başlarlar da, sanattan soğumalarına sebep olmazlar. Yani ben de bu sebeple açıkçası soğudum ve bıraktım ama ola ki bundan sonra destek verilirse, sanata ve sanatçıya değer verilmeye başlanırsa ben de tekrar geri dönerim” dedi.
“Vanlı yönetmen Orhan An kimdir?” diye sorduğumuz genç yönetmen, kendini şu sözlerle tanıttı; “1975 Van doğumluyum. Anadolu Üniversitesi Radyo ve Televizyon Programcılığı bölümü mezunuyum. Sanat hayatına atılmadan önce baba mesleği olan çilingir mesleğini icra ediyordum. Son 15-16 yıldır görsel sanatla uğraşmaya başladım. Film çekimlerine başlamadan önce düğünlerde ve anlaşmalı olduğum bazı salonlarda yine hem düğün çekimi yapar hem de eleman yetiştirirdim. Son yıllarda ise ağırlıklı olarak film çekimlerine önem verdim ve şuana kadar 7 tane film çekimi gerçekleştirdim.”
SANATA YÖNELİŞ…
Vanlı yönetmen Orhan An, düğün çekimlerinden film setlerine geçiş hikâyesini şu sözlerle anlattı; “Bundan 15 yıl önce halkımızın düğünlerinde çekim yapardım, tabi bu çekimlerim insanlarımız tarafından çok beğeniliyordu; bu bana öz güven aşıladı. Çekimlerim beğeni kazandıkça ben de daha kaliteli işler yapmaya yöneldim. İlkin kısa metrajlı Van tanıtım filmleri çekmeye başladım. Bunları Youtube üzerinden yayınlamaya başlayınca halkımız tarafından çok ilgi görmeye başladı. Durum böyle olunca ben de daha profesyonel anlamda çalışmalara atılmak istedim. İlk filmimi 2002 yılında yakın çevremdeki arkadaşlarımla birlikte çektim. Bunu yayınlama gibi bir düşüncem yoktu, kendimize özel olarak amatörce çekmiştik. Baktık ki film izleyen kişiler tarafından beğeniliyor ve izleyenler bize şunu söyledi; 'Neden bunu yayınla mıyorsunuz? Neden bunu insanların karşısına çıkar mıyorsunuz?' gibi öneriler geldi. Biz şunu düşündük; Mademki izleyenler bunu beğeniyor, o halde bu bir başarı demektir. Biz de bunu düşünerekten dedik ki bundan sonraki çekimlerimizi halkın karşısına çıkaracak şekilde yapalım. İlk çektiğimiz amatör filmimizi de heba olmasın diye İstanbul’a gidip CD'ye çevirdik, bu filmimiz daha sonra büyük bir beğeni aldı, durum böyle olunca daha sonraki süreçlerde şuan 2018 yılındayız, şimdiye kadar 7 film çektik, bu 7 filmimiz de ulusal kanallarda haber konusu oldu, gazetelerde haber yapıldı.”
ÇEKİLEN FİLMLER VE AMAÇLARI…
Yönetmen An, çektiği filmleri ve çekim amaçları hakkında şu bilgileri paylaştı; “Biz 2002 yılında ilk önce “Kanlı Yol” adında bir film çektik. Bu filmdeki amacımız günümüzde halen yaşanmakta olan kan davalarına değinmek, bunu toplumdan silmek ve son bulmasını sağlamaktı. İkinci filmimiz “Dar Geçit” oldu. Bu filmimizin konusu insanların ne zorluklarla emeklerini kazandığını yansıttık. Üçüncü filmimiz “Helin”. Başkale’de çektik bu filmi ve bu filmde hasta bir çocuğun ne zorluklarla şehir merkezine getirilip tedavi altına alındığını işledik. Dördüncü filmimiz “Vasiyet”, kaçakçılık üzerine çektiğimiz bir film. Beşinci filmim “3 Damla Gözyaşı”. Bu filmde 3 kardeşin dramını yani köyden kente göç eden bir ailenin göç sonrası ne büyük mücadeleler vererek hayata tutunmaya çalıştıklarını anlatmaya çalıştık. Filmin konusu olan aile reisinin yani babanın bir olaya denk gelmesi ve sonucunda vefat etmesi, kardeşlerin birbirlerini kaybetmesi, bu süreçte yaşadıkları zorluklar ve sonrasında kavuşma anını işledik. Altıncı filmimizde madde bağımlısı gençlerimizi anlattık, madde bağımlısı olan gençlerimizin içinde olduğu o yaşamı daha iyi anlamak, bireyleri, aileleri ve toplumun genelini bu konu hakkında daha fazla bilgi sahibi yapmayı sağlamak için, gençlerimize ibret olsun diye yaptık. “Çalınan Umutlar 1” filmimiz bu anlamda çok güzel bir etki yarattı. Bu filmimiz yayınlandıktan sonra insanlarımız bunun bilincine vardı ve bu filmimizin devamını istediler. Bu da bizi mutlu etti, demek ki toplumda bir farkındalık yaratabilmişiz, demek ki bir şeyler kazandırabilmişiz, demek ki toplum bunun farkına varabilmiş ki 2’incisini istiyor. Biz de 2017 yılında çekmiş olduğumuz “Çalınan Umutlar 1” filmimizin devamı şeklinde 2018 yılında “Çalınan Umutlar 2” filmimizi çektik. “Çalınan Umutlar 2” filmimizin konusunu biraz daha genişleterek yaptık. Maalesef bir çok kişi tarafından Van bir uyuşturucu merkezi gibi alğılanıyor. Bizde gerçeğin nasıl olduğunu anlatmaya çalıştık, aslında Van’ın uyuşturucu merkezi olmadığını, üretim yeri olmadığını sadece bir köprü olarak kullanıldığını anlatmaya çalıştık. Bu gerçeği yansıtarak uyuşturucunun sınır ülkelerinden Van’a ve buradan da batı illerine gönderildiğini yansıtmaya çalıştık. Filmimizde bunun canlandırmasını da yaptık, ayrıca bu uyuşturucu satıcılarının gençlerimizi nasıl ve hangi şekilde uyuşturucuya alıştırdıklarını anlattık..”
SPONSOR SORUNU
Vanlı Yönetmen Orhan An, film projelerinde hep daha iyisini yapmak için çaba sarf ettiklerini ancak sanata olan ilgisizlikten dolayı sponsor bulmadıkları için bu amaçlarını gerçekleştiremediklerini ifade ederek şöyle devam etti; “Daha önced e belirttiğim gibi ilkin düğün çekimleri ile bu işe başladım, daha sonra Vanlı ve yakın çevremizdeki sanatçılarımızın klip çekimlerini yapmaya başladım. Bu klipleri çekerken de şarkı sözlerine uygun senaryolar hazırlayarak çekimler yapıyordum. Zamanla bu senaryolar bana ilham kaynağı olmaya başladı ve bu senaryoları filme çevirmeye başladım. Hayat koşullarını ve toplumu takip ederek, o gerçekleri bu sefer filme dönüştürdüm. Filmlerimde özellikle Vanlı gençlerimizi oynattım, amacım onları sanatla buluşturmak ve sanata kazandırmaktı. Bu durum beni mutlu ediyordu, gençlerimizi de mutlu ediyordu ve onlar da sanatsal faaliyetler içerisinde daha fazla yer almak için çaba göstermeye başladılar. Yayınlanan filmlerimiz toplum tarafından beğenildikçe onlar için de bir mutluluk tablosu oldu. Filmlerimizi çok büyük zorluklarla yaptık çünkü yapımlarımıza sponsor desteği bulamıyoruz, biz de sponsor bulamadığımız için oyuncularımıza herhangi bir ücret veremedik. Daha kaliteli filmler çekme isteğimiz sponsor bulamamaktan dolayı olmadı, yapımlarımızı hep kendi imkanlarımızla yaptık ve oyuncularımız da hep gönüllü çalıştı. Çünkü kaliteli çekimler için sponsor şart. Vanlı iş adamlarımızın ve kurumlarımızın bu konuda bize destek vermesini bekledik ama baktık ki maalesef hiçbir yerden destek gelmiyor. Çektiğim filmlerde senaryo, montaj, yönetmenlik ve diğer uğraşları hep kendim yaptım, zor şartlarda çalışıyorum, şartlar böyle olunca biz de daha önce kamera karşısına hiç çıkmayan, deneyimi olmayan gençlerimizi oynattık. Oysaki destek almış olsaydık deneyimli oyuncularla çalışır, çok daha kaliteli filmler çekerdik. Bu vesileyle iş dünyamıza ve kurumlarımıza şu çağrıda bulunmak istiyorum; Van’da sanatla uğraşan sadece ben değilim, sanatla uğraşan bir sürü sanatkâr arkadaşlarımız var, lütfen diyorum dışarıdan gelen sanatçılara verdiğiniz önemin çeyreğini kendi memleketliniz olan sanatçılara da verin. Sizler bize destek vermeyince bizler nasıl ilerleyebiliriz, kendimizi daha iyi nasıl anlatabileceğiz? Şunu da söylemek istiyorum; ben Orhan An olarak aç kaldım, susuz kaldım, evime ekmek götürmediğim zamanlar oldu ama sanatımı hiçbir zaman aç bırakmadım. Şuna da değineyim; Van gibi sponsorluğun olmadığı bir memlekette bütün ulusal kanallarda haber oldum, Van’ın adını ulusal kanallara taşıdım, bu benim için paha biçilmez bir mutluluktur”
“BAŞKA BİR PROJEM OLMAYACAK”
Genç Yönetmen Orhan An, son olarak şunları söyledi; “Çalınan Umutlar 2 filmimden sonra başka bir projem olmayacak. Çünkü şuana kadar çektiğim hiçbir filmde destekçim olmadı ve herkes de şahittir ki bir kuruş da olsun para kazanmadım ve beklentim de olmadı. Ama benden çok para gitti, yeri geldi arabamı sattım, kameramı sattım, dedim ki yeter ki icra ettiğim sanatım yarıda kalmasın. Ben desteği şunun için istedim, ben para kazanayım diye değil, daha iyi filmler çekebilmek için destek bekledim, ama olmadı, destek alamadık bize bir el uzanmadı. Durum böyle olunca ben de dedim ki madem destek alamıyorum, her zamanda satacak bir şeylerim de olmaz, yani nereye kadar tüm masrafları kendim karşılayabilirim? Destek gelmiyorsa demek ki burada sanata karşı büyük bir ilgisizlik var. Ben de bu durumdan dolayı açıkçası sanattan soğudum. Ofisimi de kapattım, her ay yüklü miktarda bir giderim vardı, maddi olarak çok zor bir durumda olduğum halde sırf halkımıza söz verdiğim için “Çalınan Umutlar 2” filmimizi de çektim. Ben sözümde durdum, ama bize sponsor sözü verip de sözünde durmayanlar oldu. “Çalınan Umutlar 2”, birazda inat meselesi oldu. Ben de şöyle düşündüm; madem kimse bana destek vermiyor, daha başarılı filmler çekip ilerlememi istemiyor, ben de buna inat daha kaliteli bir film çekeceğim dedim ve o azimle daha kaliteli film yaptım. İnşallah iş dünyamız, kurumlarımız, sponsorluk şeklinde Vanlı sanatçılara destek vermeye başlarlar da sanattan soğumalarına sebep olmazlar. Yani ben de bu sebeple soğudum açıkçası ve yeni filmler çekmeyi bıraktım. Ama ola ki bundan sonra destek gelmeye başlarsa, sanata ve sanatçıya değer verilmeye başlanırsa, ben de tekrar geri dönerim...” Özel Haber: M. Selim Kurt
|