KAYBOLAN DEĞERLERİMİZ

HASAN DEĞİRMENCİ

SİYASET 24.12.2018 09:21:28 0
KAYBOLAN DEĞERLERİMİZ
Tarih: 01.01.0001 00:00

KAYBOLAN DEĞERLERİMİZ
Ben yarım asırdır Şehremini’nde oturan, bunun 23 senesini şimdi oturduğum bir sitenin üçüncü katında geçiren biriyim. Apartmanın girişinde yaklaşık 150 metrekare bir dükkan vardı, burada ilk başta tekstil atölyesi bulunuyordu. Daha sonra buraya İstanbul’un taşı toprağı altın diyerek ekmek parasını kazanmak, çoluk çocuğunun nafakasını temin etmek için Anadolu’nun en ücra köşesinden gelen bir kişi kardeşi ile birlikte bakkal dükkanı açtı. Bakkalı açan kişi yapı olarak çekingen, samimi, düzgün karakterli, güler yüzlü, güvenilir ve ahlaklı bir Anadolu çocuğu idi.

Bu delikanlı kısa sürede site halkının güvenini kazandı ve hemen hemen tüm site alışverişini ondan yapıyor, burada tutunabilmesi için herkes elinden geldiği kadar gayret gösteriyordu. Birkaç sene geçtikten sonra birbirimizi daha iyi tanımaya başladık, aramızdaki muhabbet gelişti, artık her gün işten eve dönerken bakkala uğruyor birkaç kelam edip alışveriş yapıyor, ondan sonra eve çıkıyordum. Dükkan site sakinlerinin uğrak yeri olmuş, herkes orada kendinden bir parça bir şeyler buluyor, orada takılıyorlardı.

Artık orası bizim için bir bakkal dükkanı değildi dertleştiğimiz, üzüntülerimizi, sırlarımızı paylaştığımız, mahalde ne var ne yok haber aldığımız, evimizin anahtarını teslim ettiğimiz, kim geçim sıkıntısı çekiyor, kim mağdur, kimin hastası var onu öğrendiğimiz, biraz da mahalle ile ilgili dedikodu yaptığımız bir mekandı. Bu arada, bakkalı çalıştıranlar biraz pasaklı, biraz da dağınık, pek hijyene önem vermiyorlardı ve bazen de ürünlerin tarihleri geçmiş oluyordu.

Ama buna kimse takılmıyor, sorun çıkarmıyor herkes dükkanı sahipleniyordu. Aradan 9-10 sene geçtikten sonra geçen yaz mal sahibi bakkal ile anlaşamayınca onu çıkartıp yerine yine gıda satan kurumsal bir firmaya verdi, aslında o kurumsal firma gelince biz de sevinmiştik, içerisi daha temiz, düzenli, nezih olacak, ürünler daha kaliteli ve iyi olacak diye.

Evet onların hepsi oldu, her şey güzeldi ama bir şey eksikti. Oranın ruhu yoktu, o sımsıcak, güler yüzlü, babacan, herkesi cem eden bakkal dükkanı gitmiş yerine donuk, buz gibi soğuk, ruhsuz bir mekan meydana gelmişti. Akşam apatmanın önüne gelince sanki farklı bir yere gelmiş gibi oluyor ve orası benim için hiçbir şey ifade etmiyordu. Hatta yanlış bir yere mi geldim diye etrafıma bakınıyor hiç alışveriş yapmadan eve çıkıyordum, sanki öksüz ve yetim kalmıştım.

Anladım ki bakkal sokağın ruhu imiş. Onun için siz siz olun mahallenizdeki, sokağınızdaki bakkallarınıza sahip çıkın. Alışverişlerinizi onlardan yapın, onların kurumsal firmalar tarafından yutulmasına, yok edilmesine izin vermeyin. Sırdaşlığınıza, dostluğunuza, arkadaşlığınıza, yarenliğinize sahip çıkın. Sokağınızın hafızasını, ortak aklını, ruhunu kaybetmeyin ve onu koruyun.

Hasan Değirmenci