İlla birisi mi ölmeli!

2011 yılında yaşanan yıkıcı depremler sonrası Van’da çok sayıda yapı zarar görmesi sonrası, metruk binalara dönüştü. Belediyeler her ne kadar bu binaları yıksa da Van Belediyesi’nin eski hizmet binası halen tehlike saçıyor.

Van'da 2011 yılında yaşanan 2 büyük deprem sonra çok sayıda yapı yıkıldı, yüzlercesi de zarar gördü. Zarar gören yapılar zamanlar yıkım veya güçlendirme çalışmasıyla yenilendi. Yaşanan depremlerde zarar gören ve zamanında Van Belediyesi Ek Hizmet binası olarak hizmet veren bina korkutuyor. Çok sayıda metruk binanın yıkıldığı ve onarıldığı kentte, eski belediye el binasının neden yıkılmadığı hem merak ediliyor, hem de tepki çekiyor. Yeni Doğu Gazetesi olarak yıkılmayan ve korku salan binanın durumunu yakın çevredeki ve bina altında yer alan esnafa sorduk. İlla birisi mi ölmeli dedirten binadan esnafta mağdur durumda. Gazetemize konuşan esnaf, “Bina yıllardır bu şekildedir. Yapılan bütün seçimlerde her başa gelen bu bina hakkında düzenleme yapacaklarını söylüyor ama maalesef yapmıyor. Binanın biran önce yıkılması veya tadilattan geçirilmesini istiyoruz.” Dedi.

TOKER: CANA MAL OLABİLİR

Gazetemize konuşan bina esnafından Abdullah Toker şunları söyledi: “Binamız çok kötü bir durumda. Binanın bu durumda olması işimizi de çok etkiliyor. Bina yıllardır bu şekildedir. Yapılan bütün seçimlerde her başa gelen bu bina hakkında düzenleme yapacaklarını söylüyor ama maalesef yapmıyor. Binanın biran önce yıkılması veya tadilattan geçirilmesini istiyoruz. Yeni bir proje ile daha güzel bir şey yapılabilir. Van’ın merkezi bir konumunda böyle bir binanın olması çok kötüdür. Hem görüntü kirliliğine neden oluyor hem de Allah korusun vatandaşın canına mal olabilir.”

“LÜTFEN BİR ÖNLEM ALINSIN”

Toker, “Eskiden insanlar bu binanın etrafında ki esnaflardan çok alışveriş yapardı ama şuan insanlar binanın önünden geçmekten korkuyor. Özellikle Van’ın ekonomisine en çok kattı sunanlar İranlılardır. Ama buraya gelen İranlılar binayı gördükten sonra değil binanın önünden geçmeyi artık bu sokaktan bile geçmiyor. 2011 yılındaki depremden bu yana herhangi bir tadilat yapılmadı. Sadece belediye içerde bulunan malzemelerini aldı ve binanın üst tarafları kullanıma kapatıldı. Ve ardından başıboş bir şekilde kaderine terkedildi. Sahipsiz bir memlekette yaşıyoruz. İllaki birilerinin başına bir şeyler mi gelmesi lazım. Birilerinin ölmesi mi lazım? Lütfen bir önlem alınsın.”

GÜLERİ: YIKILIP YENİDEN YAPILMASINI İSTİYORUZ

2000 yılında hizmete giren binanın, 2011 yılında yaşanan depremlerden zarar gördüğünü ifade eden Hasan Güleri şöyle konuştu: “O günden bu yana beklentilerimiz var. Binanın yeniden onarılıp yapılmasını istiyoruz. Fakat yaşanan siyasi olaylar işte kayyum gidiyor HDP geliyor, HDP’den sonra tekrar kayyum geliyor. Maalesef gelen giden hep aynı, binamızı bir türlü yıkıp yapamadık. Beklentilerimiz var inşallah en kısa sürede olur diye yetkililerimizden ilgi bekliyoruz. Biran önce bir çalışma yapılsın. Bu metruk binanın yıkılıp tekrar yeniden yapılmasını istiyoruz. Bizim bir müteahhit arkadaşımız var bir proje hazırlamıştı o projenin hayata geçirilmesini istiyoruz. Yetkililerden racamız biran önce bir çözüm bulsunlar. Çok tedirginiz buradan çocuk yaşlı her türlü insan geçiyor birilerinin başına bir şey gelmeden halletsinler.”

TACİROĞLU: ÇÖZÜM BULUNMALI

40 yıldır binada esnaflık yaptığını belirten Umut Taciroğlu, “Kendi yerimiz 2011’deki depremden sonra binamızda sıkıntılar yaşadık ve bunu bir türlü çözemedik. Belediye ile görüşlerimize rağmen bir çözüm sağlayamadık. Sürekli bir korku halindeyiz bir belirsizlik var. Yani atıl durumda binamız, zor şartlarda iş yapmaya çalışıyoruz. İnsanlar tedirgin sokağa girmeye çekiniyor, araçlarını park etmeye çekiniyor. Buna bir çözüm bulunması lazım. Belediye ile görüşmeler yapıldı. İş yerlerinde bizim ortak olmamızdan dolayı belediye biraz geri duruyor. Yani üst katlar belediyeye ait, alt katlar biz ait.” Şeklinde konuştu.

“BİZİ SÜREKLİ OYALIYORLAR”

Taciroğlu şunları söyledi: “Daha önce Ahmed-i Hani parkının bulunduğu yerde iş yerlerimiz vardı. Trampon usulü biz buraya geçtik. Bir türlü çözüm sağlayamadık. Yıllardır bir çözüm bulunması için belediyeye gidip geliriz ama bir çözüm bulamadık. Yetkililerin duyarsız kalmamasını biran önce bu metruk binayı görmelerini istiyoruz. Binanın bu şekilde olması işimizi de etkiliyor. Müşteriler korkudan yaklaşmıyor. Yetkililer de hep oyalıyor bizi, geleceğiz bir şeyler yapacağız deyip gönderiyorlar başlarından salıyorlar. Geçmiş yıllarda bina altında bulunan araçlar zarar gördü Binadan düşen beton parçalarından dolayı. Bizim canımız da tehlikede bulunduğumuz dükkanın içinde de büyük çatlaklar yer alıyor.”

YENİ DOĞU GAZETESİ: AYCAN DOĞMAZ - MECNUN ÇALİ