'Balık, Van Gölü'nün ruhudur'

15 Nisan tarihinde başlayan ve 90 gün uygulanan Van Balığı av yasağının ardından balıkçılar dün Vira Bismillah diyerek ağlarını Van Gölü'nün serin sularına serpti. İyi bir sezonun ardından, üreme dönemini tamamlayan Van Balık

SİYASET 17.07.2019 12:12:45 0
'Balık, Van Gölü'nün ruhudur'
Tarih: 01.01.0001 00:00

15 Nisan 2019 tarihinde başlayan Van Balığı av yasağı, 15 Temmuz günü saat 24.00'te sona erdi. Ağlarını onaran, teknelerini yeni sezona hazır hale getiren balıkçılar da dün vira Bismillah diyerek göle açıldı ve ağlarını gölün serin sularına serpti.

Gazetemize açıklamalarda bulunan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, önemli konulara temas etti.

“İNCİ KEFALLERİ 800 BİN YILDIR BU YOLCULUĞU GERÇEKLEŞTİRİYOR”

Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, inci kefali balığının geçmişine değinerek, şunları söyledi; “15 Nisan tarihinde başlayan İnci Kefali av yasakları, 90 günlük sürenin sonunda sona erdi ve balıkçılar ağlarını göle atarak yine sezon için avcılığa başladılar. İnci kefalleri, 800 bin yıldır Van Gölü'nde yaşıyor ve 800 bin yıldır bu yolculuğu gerçekleştiriyor. Bölgede uzun yıllardır insanlara ekmek oluyor, aş oluyor, okuyan çocuklar oluyor okullardaki. Fakat inci kefali tarihinin hiçbir döneminde şimdiki kadar yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmamıştı. Bugün dünyada doğal kaynaklar üzerinde inanılmaz bir baskı oluşuyor. Bu baskının ana sebebi de, para hırsıyla hareket eden insanların, etraflarındaki herşeyi para olarak görmesidir. Dağdaki ormanları kereste olarak görüyoruz, denizde yüzen balıkları para olarak görüyoruz. Böyle bir mantık ve insanoğlunun elindeki teknolojik güçle de hiçbir canlının yaşama şansı kalmıyor.”

“İNCİ KEFALİ BİR BAŞARI ÖYKÜSÜDÜR”

Geçmiş yıllarda Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde görev yapan ve Van Balığı üzerinde büyük emekleri olduğu herkes tarafından kabul gören Prof. Dr. Mustafa Sarı'ya da emekleri için teşekkür eden Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, inci kefalinin bir başarı öyküsünü sağladığını anlattı. Akkuş, “İnci Kefali aslında bölgemizde bir başarının öyküsünü saklıyor. 2000'li yıllarda yok olma noktasına gelen inci kefalleri, Prof. Dr. Mustafa Sarı tarafından başlatılan koruma çalışmaları ve uygulanan balıkçılık yönetimi ile beraber yok olmaktan kurtularak bugün 14 bin insanın geçimini sağladığı bir kaynak haline dönüştü.” diye konuştu.

“FAYDALANMAK İSTİYORSAK, KAÇAK AVCILIĞI ENGELLEMEMİZ LAZIM”

Van Gölü'nde yaşayan endemik bir tür olan Van Balığından uzun yıllar istifade etmek için korumanın şart olduğunu anlatan Akkuş, şöyle devam etti; “Elbette ki, uzun yıllar inci kefalinden geçimimizi sağlamak istiyorsak, bunun en önemli şartı Nisan ve Temmuz aylarında gerçekleşen üreme döneminde kaçak avcılığı engellememizdir. Her yıl Nisan ve Temmuz ayları geldiğinde Van Gölü etrafında inanılmaz bir koşuşturmaca başlıyor. Çünkü Nisan ve Temmuz ayları Van Gölü için bir şölen zamanı. Van Gölü'nde yaşayan ve endemik bir tür olan İnci kefalleri, üremek için sürüler halinde Van Gölü etrafındaki derelere göç ediyor. Bu esnada tam bir görsel şölen oluşuyor. Gündüzleri oluşan bu görsel şölen, geceleri ise bambaşka bir hale bürünebiliyor. Çünkü geceleri koruma çalışmalarını yapmadığımız zaman inci kefalleri kaçak avcıların hedefinde oluyor ve insanoğlu karşısında hiçbir şansı kalmıyor. İnci kefalinden tüm kent olarak uzun yıllar istifade etmek için kaçak avcılığı bitirmemiz lazım...”

“Van İL JANDARMA KOMUTANLIĞININ BÜYÜK EMEKLERİ VAR”

Balığın her geçen yıl daha iyi korunduğuna şahitlik ettiklerini de anlatan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, özellikle Van İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekiplerin 24 saat esasına göre, mesai mefhumu gözetmeksizin büyük emekler vererek balığı koruduğuna dikkat çekti.

Akkuş, bu yıl ki koruma çalışmalarına yönelik olarak şunları söyledi; “Öncelikle, Van İl Jandarma Komutanlığına çok büyük bir teşekkür etmemiz gerekiyor. Çünkü personelleri ile beraber 24 saat esasına göre sahada yer aldılar. Özellikle Edremit Bot Timi ve Erciş Jandarma Bot Timi gece gündüz demeden büyük bir mesai harcadılar. Yasağın ilk gününden son gününe kadar bunu yaptılar... Yine Muradiye İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, yasağın bitmesine saatler kala dahi sahadaydılar. Hatta öyle ki; yasak 15 Temmuz günü saat 24.00'te bitiyordu, saat 23.00'de kaçak avcılık yapılmaya çalışılırken 250 metrelik bir manyat ağına el konuldu. İnci kefallini korumazsak,  insanoğlu karşısında hiçbir şansı yok. Bu sene, diğer yıllara göre çok daha fazla manyat ağı ele geçirildi. Geçmiş yıllarda bir dönemde 10 – 15 manyat ağı ele geçirilirken, bu yıl aynı dönemde 30'a yakın manyat ağına el konuldu. Ve tonlarca balık yeniden akarsulara salındı. Şunu da bilmemiz lazım, balığın gerçek sahibi bizleriz. Ve balığı koruyalım demekle balık korunmuyor, elimizi taşın altına koymamız lazım ve bizlerin de bir şeyler yapmamız lazım. Tekrardan Van İl Jandarma Komutanlığı'na teşekkürü bir borç bilirken, yine balıklar adına emeği geçen diğer kurumlara da teşekkür ediyoruz.Ve bir dönem daha üreme döneminin başarıyla sonuçlanmasından ötürü büyük mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum.”

“YAVRU BALIK SÜRÜLERİ GÖRECEĞİZ”

İyi bir koruma sezonunun ardından olacakları da anlatan Dr.Öğretim Üyesi Akkuş; “Koruma çalışmalarının başarılı geçtiği dönemlerden hemen sonra Van Gölü'nün etrafındaki limanlarda, koylarda devasa yavru sürülerini görüyoruz. Buna geçen yıl şahitlik ettik. Başarılı geçen koruma çalışmaları sayesinde bu yıl da aynı manzaraları göreceğimizi ümit ediyorum. Yumurtadan çıkan inci kefalleri, bizim 3 sene sonra avlayacağımız balıklar. Aslında yavru balıklar, 3 sene sonra insanların evlerine götüreceği aş demek, yemek demek, iş demek. Ayrıca İnci kefalinin bölgemizde ve ülkemizdeki popülaritesi her geçen yıl artıyor. Bunu nasıl daha farklı şekillerde ekonomik kazanç haline getirebiliriz bunları düşünmemiz lazım. Ama herşeyden önce dediğim gibi balığı korumamız lazım.” diye kaydetti.

“BALIĞIN, EKO TURİZM YÖNÜNÜ DE ÖNE ÇIKARMAMIZ LAZIM”

Van Balığının eko turizm yönüyle de ele alınması, öne çıkarılması gerektiğine vurgu yapan Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, şöyle devam etti; “Önümüzdeki yıllardan itibaren artık inci kefalinin balıkçılık yönünün yanı sıra eko turizm yönünü de ön plana çıkartmamız lazım. Bugün Erciş ilçesindeki Deliçay üzerinde kurulan festival alanına gittiğiniz zaman orada harika bir çevre düzenlemesi ile karşılaşıyorsunuz. Sadece 9 günlük bir bayram tatili süresince 110 bin kişinin ziyaret ettiği bir yer haline geldi orası. Bundan 15 – 20 yıl önceye gittiğiniz zaman ise, bugün 9 günde 110 bin kişinin gittiği alana gündüz bile gitmeye korkuyorduk. Çünkü her türlü gayri meşru işin dönebileceği bir bölgeydi. Fakat balığı koruduk ve yine Prof. Dr. Mustafa Sarı tarafından festival alanının projesi yapıldı ve bugün inanılmaz bir yer haline geldi orası. İşte inci kefalini korursak bize neler verebileceğinin bir göstergesi.”

“BALIĞI KORUMAZSAK...”

Balığın korunması durumunda çok şey kazandıracağından söz eden Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, korunamaması durumunda ise  Van Gölü'nün nasıl bir hale geleceğini şu sözlerle tarif etti; “Eğer balığı korumazsak Van Gölü koskoca ruhsuz bir çöle dönüşür. Balığı Van Gölü'nden çektiğiniz zaman koskoca, bomboş bir su kitlesi ile karşı karşıya kalırsınız. Yani inci kefalleri, aslında Van Gölü'nün ruhu gibi. Balığımıza bu gözle bakmamız gerekiyor.”

Akkuş, yeni sezon için ağ atan balıkçılara da bereketli bir sezon dileyerek, açıklamalarını tamamladı.
 Özel Haber: Umut Tarhan

Kaynak: (Prestij Haber Merkezi) - Prestij Haber Merkezi Editör: