AK Parti İstanbul eski Milletvekili Metin Külünk, “küçük yerlerde öğretmen veya gariban bir vatandaş bankalarına para yatırdığı için tasfiye oldu ancak o bankalara büyük paralar verenler, zengin olanlar yoluna devam ediyor. Yani olan garibana oluyor” diye konuşmuş.
İktidar kadrolarının enteresan bir özelliği var. Koltuk sahibi iken ülkede bir şeylerin yanlış gittiğini söyleyenlere karşı adeta iktidarlarına toz kondurtmayanlar, militanca iktidar icraatını savunanlar pozisyonlarını kaybettiklerinde bir anda acı gerçekleri en yüksek perdeden haykırmaya başlıyorlar. Bakanken, milletvekili iken, belediye başkanı iken kimseye asla tek bir yanlış bile yapılıyor dedirtmeyenler, statülerini kaybettiklerinde çıplak uyarıcıya dönüşüyor, mazlumların avukatlığına soyunuyorlar.
Bu durumun son örneği Metin Külünk oldu. Seçimler öncesi yaptığı açıklamalarında aday tercihleri yüzünden AK Parti’nin 31 Mart gecesi büyük bir şok yaşayabileceğini söylüyor. Bu aday meseleleri elbette karışık işler! Parti içinde siyaset yapan herkes kendisine, yakınlarına görev verilmesini beklediğinden bu çerçevedeki eleştirilerin ne ölçüde haklı ve samimi olduğunu tespit etmek zordur.
Ama Metin Külünk’ün FETÖ ile mücadele adına sürdürülen eylemlerle gariban insanlara büyük mağduriyet yaşatıldığına ilişkin sözlerini ciddiye almak gerekiyor.
AK Parti Genel Merkezi Siyasi Erdem ve Etik Kurulu Üyesi ve eski İstanbul Milletvekili Metin Külünk AK Parti'nin belediye başkan adaylarını "Millette karşılığı olmayan isimler aday yapıldı" sözleriyle eleştiriyor. Metin Külünk, "Sokak kendisiyle inatlaşılmasından hoşlanmaz. Partimiz 31 Mart'ta hayal kırıklığı yaşayabilir" uyarısını yapmış. "Siyasette en önemli unsur; liyakat, ehliyet ve adalettir" diyen Külünk, AK Parti'nin liyakat, ehliyet ve adalet sahibi adaylarla yola çıkmadığını ima ederek gelecek seçimlerde hayal kırıklığı yaşayabileceğini ifade etmiş.
Toplumun beklentilerini karşılarken daima adaletli olmak gerektiğine dikkat çeken Külünk, bu durumu FETÖ operasyonları üzerinden örneklendirmiş. "FETÖ ile mücadele çok önemli" diyen Külünk, mücadele sürecinde kimi masum insanların haksızlığa uğramasının da yanlış olduğunu vurgulamış. Külünk, "FETÖ ile mücadelede bir sapma sözkonusu değil. Ama yaklaşık 70 yıllık bir yapının FETÖ'nün 2 yılda tamamen tüketilmesi mümkün değil. Bu mücadele kesintisiz sürmelidir.” diyen Külünk FETÖ ile mücadele noktasında yapılan haksızlıklara da dikkat çekmiş:
"Biz 2 yıl evvel söyledik; bu örgütle mücadele stratejisini çok iyi belirlemeliyiz. Küçük yerlerde öğretmen veya gariban bir vatandaş bankalarına para yatırdığı için tasfiye olan öğretmen tasfiye oldu ancak o bankalara büyük paralar verenler, zengin olanlar yoluna devam ediyor. Büyük para verenler hayatına devam ediyor, 100 lira verenin hayatı mahvoluyor. Yani olan garibana oluyor. Ama burada şuna dikkat edelim; bir akıl, kirli bir el bu örgütün çelik çekirdeğini saklamak için çalışıyor."
HAKSÖZ-HABER
