677 sayılı kanunu kaldırmak isteyenlere duyurulur! Yine tarikat kursu... Yine şiddet, dayak ve tecavüz...

Yine tarikat yine hurafecilerin yatağı bir kurs ve taciz, tecavüz, şiddet, dayak... Israrla bu cahillerin İslam'ı bilmediği gibi pedegojik formasyondan yoksun piyasada iş bulamayan zamparalar sürüsü olduğunu belirtip devletin tedbir alıp

SİYASET 2.09.2019 10:14:07 0
677 sayılı kanunu kaldırmak isteyenlere duyurulur! Yine tarikat kursu... Yine şiddet, dayak ve tecavüz...
Tarih: 01.01.0001 00:00

Dinihaber.com olarak medreselerin eğitimle uzaktan yakından alakasının olmadığını, buradaki sözde hocaların ilmi ve ahlaki yetersizlik içinde olduğunu, devletin acilen buraları kapamasını, bunların önünü açan İLİTAM'ın kaldırılmasını söylemiştik. Lakin birileri bizi tasavvuf düşmanlığı ile suçlamışlardı.

Sonuçda haklı çıktık...

Bir de bazı akıllılar 677 sayılı kanunu kaldırıp akıllarınca medreseleri meşrulaştırıp denetlemeyi düşünüyordu.

Bazı akıllılar da Cumhurbaşkanı'nın hocasının kursunda toplanıp medrese ile üniversite işbirliğinden söz edebiliyordu.

Sonuç ortada...

Vatandaşlarımızın özellikle Diyanet'in kendi kontrolünde ve hocalarını kendisinin atadığı Kur'an Kurslarını tercih etmelerini tavsiye ediyoruz. Nedeni ise Diyanet'in Kursundaki hocaların İmam Hatip ve son yıllarda sayıları artan İlahiyat mezunu kişilerden oluşması nedeniyle hem ilmen hem de psikolojik olarak yeterli olmaları. İlmi yeterliliğin yanısıra sabit bir aylığı ve devletçe korunmuş özlük hakları olması nedeniyle Diyanet görevlilerinin evlenme sorunu olmayıp düzgün bir aileye sahip olmaları bu tür taciz ve tecavüzlerin önüne geçiyor. İlaveten Diyanet diğer cemaatlere nazaran suçu ve suçluyu ortaya çıkarmada daha şeffaf, daha hassas... Diyanet Kurslarında denetim, tarikatlara göre daha profesyonel ve kurumsal...

Tarikatlara ait Kur'an Kurslarındaki hocalar ise ilmi yetersizliklerinin yanısıra pedegojik formasyondan da yoksun olunca öğrenciyi özgür irade sahibi yapmaktan ziyade itaatkar köleler haline getiriyorlar. Bu yurt hocaları piyasada iş bulamayan ama cemaat içinde yaptığı ilmi çalışmadan ziyade şeyhe/mürşide/lidere yaptığı yalakalık sonucunda terfi aldığı için zaten özü bozuk ve güvenilmez tiplerden oluşuyor. Tarikat hocalarının sabit aylıkları bulunmuyor. Aldıkları maaş devlet memuruna oranla çok çok düşük. Özlük hakları ise tarikat liderinin iki dudağı arasında olunca evlenme sorunu yaşayan ya da tarikat içi evlilik yaptığı için mutsuz, gözü dışarda kişilerden oluşuyor. Kurumsal denetim olmadığı için suç ve suçlu cemaatin adının çıkacağı korkusu ile daima absorve ediliyor. Bu nedenle tarikat yurtları en güvenilmez, en baskıcı, en bağnaz öğrenci yetiştiren yerler ve çoğunlukla buraya giden öğrenciler psikolojik sorun yaşıyor. 

Bazıları, Diyanet görevlilerinin de bu tür aşağılık işlere meylettiğini söyleyebilir. Bunlar Kur'an Kursundan ziyade camilerde görevli olan tüm ülkede bir elin beş parmağını geçmeyecek sayıda bir kaç imam ve müezzinden ibaret... Ve bunların oranı da diğer kurumlara göre istisna oluşturmadığı için herşeye rağmen Diyanet, halk eğitiminde en güvenilir kurumların başında yer alıyor.

Bizden tavsiye, çevrenizdeki aileleri tarikatlara ait kurslara, medreselere ve okullara asla ve asla göndermemeleri hususunda uyarın... İlla çocuklarına dini eğitim aldırmak istiyorsa vatandaş,duruma göre Diyanet'in Kur'an Kurslarını tercih etsin. Yaşı müsaitse İmam Hatip okullarında eğitime devam etsin. 

İşte bir tarikat kursundan basına yansıyan şiddet, dayak ve tecavüz vakası;

İstanbul Ümraniye'de Fıkıh-Der’e ait yatılı kurstaki 6 öğrenci cinsel istismara maruz kaldıklarını iddia ederek şikayetçi oldu.

İddiaya göre; Mağdur çocukların savcılığa gidip şikâyette bulunmasının ardından başlatılan soruşturmada 3 sanık tutuklandı. 20'yi aşkın mağdur çocuğun bulunduğu belirtiliyor.

Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’ın haberine göre; Ümraniye'de Fıkıh-Der isimli ruhsatsız bir derneğin bünyesinde faaliyet gösteren yatılı Kuran kursunda, kurs sorumlusu Ömer I. ve eğitmenler Hacı Serkan B. ile Tarık B.'nin kursta yatılı olarak kalan çok sayıda öğrenciye cinsel istismarda bulundukları iddia edildi.

Mağdur çocukların polise giderek şikâyette bulunmasının ardından Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldı. 3 sanık tutuklanırken, sanık Tarık Bektaş'ın Sancaktepe'de bulunan 75. Yıl Cumhuriyet Ortaokulu'nda ücretli öğretmenlik yaptığı iddia edildi.

Olay kurstan ayrılan 17 yaşındaki H.R.Ö. isimli çocuğun ocak ayında yaşadıklarını polise giderek anlatmasıyla ortaya çıktı. H.R.Ö. ifadesinde Ömer I., Hacı Serkan B. ve Tarık B.'nin kursta kalan öğrencilere cinsel istismarda bulunduklarını ayrıca şiddet uyguladıklarını belirtti.

H.R.Ö'nün verdiği ifadenin ardında başlatılan soruşturma kapsamında 6 öğrenci de polise giderek şikâyette bulundu. İddialar üzerine Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı derinleştirdi.

H.R.Ö. isimli çocuk Savcılılık ifadesinde 2014 ve 2016 yılında kursta yatılı olarak kaldığını belirterek tecavüzün ayrıntılarını anlattı.

Yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, “Şüphelilerden Ömer I'nın Ümraniye'de Fıkıh-Der isimli derneğin bünyesinde başlangıçtan itibaren izinsiz ve ruhsatsız faaliyet gösteren erkek çocuklara yönelik yatılı Kuran kursunun yöneticisi ve sorumlusu olduğu, diğer şüpheliler Hacı Serkan B. ve Tarık B'nin söz konusu kayıtsız kursta öğretici olarak çalıştıkları, her üç şüphelinin de kursta yatılı olarak kalan çocuklar üzerinde yönetici, eğitmen sıfatı ile bakım ve gözetim yükümlülüklerinin bulunduğu zira kursun bu kişilerin planlama talimatları doğrultusunda sürdürüldüğü belirlenmiştir” ifadeleri kullanıldı.

3'Ü DE TUTUKLANDI

İddianamede 6 çocuğa yönelik “Cinsel saldırı” suçunu işlediği belirtilen kurs sorumlusu Ömer I.’nın 145 yıla kadar hapsi istendi. Kursta eğitici olan şüpheli Hacı Serkan B.’nin mağdur öğrenci H.R.Ö. ve Y.E.T.'ye yönelik olarak “zincirleme cinsel saldırı” suçunu işlediği yönünde birden fazla mağdur beyanı bulunduğunun aktarıldığı iddianamede şüpheli için 50 yıla kadar hapis cezası istendi. H.R.Ö.'ye yönelik olarak “zincirleme nitelikte cinsel saldırı” suçunu işlediği iddia edilen Tarık B.’nin ise 25 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Çıkarıldıkları ilk duruşmada iddiaları reddeden 3 şüpheli tutuklandı.

DİNİHABER.COM / ANALİZ