Uzmanlardan kritik uyarı: Tam kapanma olmazsa...

Dünyayı kasıp kavuran koronavirüsü geçiren kişilerde akciğer, böbrek, karaciğer hasarı ve şeker hastalıkları görülmeye başladığını söyleyen Prof. Dr. Alper Şener, tam kapanma olmadığı müddetçe vakalarda yükselişin devam edece

SAĞLIK 11.04.2021 13:53:44 0
Uzmanlardan kritik uyarı: Tam kapanma olmazsa...
Tarih: 01.01.0001 00:00

Koronavirüs salgınında son dönemde Türkiye'de artan vaka sayılarını değerlendiren Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, koronavirüs hastalığı geçirenlerde akciğer, böbrek, karaciğer hasarı ve şeker hastalıkları görülmeye başladığını belirtti.

Prof. Dr. Şener, koronavirüs salgınının yanı sıra bu tip kronik hastaların sağlık sistemine ciddi anlamda yük oluşturacağına dikkat çekti.

"Tam kapanma olmazsa vakalarda oynamalar yaşanacak"

Son dönemde artan koronavirüs vakalarını değerlendiren Prof. Dr. Alper Şener, "Tam kapanma olmazsa bu vakalardaki minik oynamalar yaşanabilir. Bir gün 50 binlerde, bir gün 54 binlerde ya da daha yüksek sıçramalar, 60 binler gibi rakamlara ulaşılacaktır. Bu süreç içinde ölümler, hastaneye yatış oranları artacak. Hastaneye yatış oranlarının artması tek başına olumsuz faktör gibi algılanmasın. Hastalığı geçirenlerde artık akciğer, böbrek, karaciğer hasarı, şeker hastalıkları gibi tablolar görmeye başladık. Bu tip kronik hastaların sağlık sistemine ciddi anlamda yük oluşturacağını düşünüyorum" dedi.

"Bu süre zarfında aşılama hızlanmalı"

Ne kadar erken önlem alınır ve uyulursa bunun o derece kurtarıcı olacağını belirten Prof. Dr. Şener, "Bu süre zarfında mevcut aşıların hızlıca yapılması, aşı gruplarının genişletilmesi gerekecek. Bakanlık zaten buna yönelik önlemleri yapıyor. Bunu kazasız belasız atlatmak, hepimizin elinde. Bakanlığın belirlediği önlemlere uyum göstermeliyiz.

Aşıyı sahada yaygınlaştırmak lazım. Korkmadan, çekinmeden kişi mevcut olan aşıyı ve uygulamasını takip etmeli. Sağlık profesyonellerinin ekranlarda söylediği maske, mesafe, el hijyeni gibi önlemeleri tam uyum, kapalı alanda kalabalıklaşmamak gerekiyor" diye konuştu.

Bu belirtilerle gelenlerin yüzde 80'i negatif

Koronavirüs belirtisi bahar aylarında sıklıkla gözlenen nezle ve burun akıntısı ile karıştırılırken, Doç. Dr. Ümit Savaşçı, değerlendirmelerde bulundu. Savaşçı, son günlerde özellikle burun akıntısı ile hastaneye başvuranların sayısının artığına dikkati çekerek, "Bunun asıl nedeni mevsimsel bir geçiş olması. Nasıl polenler bahar döneminde artıysa, nezle şikayetleri de artmış oldu. Mevsim geçişinden dolayı koronavirüs dışındaki bazı virüsler de şu anda aktif hale gelmiş oldu. Burun akıntısı ile bize başvuran hastaların yüzde 80'inin testi negatif geliyor" dedi.

"Ölüm ve hastaneye yatış oranları azalacak"

Doç. Dr. Savaşçı, burun akıntısının yanında bazı semptomlarda görünüyorsa PCR testi yapılması gerektiğini belirterek, "Burun akıntısına özellikle şiddetli baş ağrısı, koku, tat kaybı, çok şiddetli eklem ağrısı, boğaz ağrısı ve ateş de ekleniyorsa mutlaka vatandaşlarımız PCR testi yaptırsınlar. Şu andaki burun akıntılarının nedeni, mevsimsel geçiş, bahar nezlesi ve başka virüslere bağlı gibi görünüyor.

Tabii koronavirüsün etkisi, belirtileri olumlu mutasyon ile hafifledikçe zaten biz koronavirüsün normal grip virüsüne yaklaşık belirtilere sahip olacağını tahmin ediyoruz. Özellikle koronavirüs önümüzdeki kış döneminde aynı grip geçirir gibi etkilerle ortaya çıkacaktır. Şu anda aslında bunun yansıması var. Daha az akciğer tutulumunu görmekteyiz. Çünkü, grip virüsü akciğerleri tutmaz. Koronavirüsteki bu yönde bir gelişim ile ölüm oranları, hastaneye yatış oranları azalacak, daha az görünecek" diye konuştu.

Doç. Dr. Savaşçı, mutasyona bağlı vaka artışlarının yaşandığını ve PCR pozitifliklerde mutasyon çalışmaya gerek olmadığını kaydedip, şunları söyledi: 

"Sahada ve kliniklerde şunu gördük; mutasyonların hastanın kliniği üzerinde ağır etkisi yok, hatta daha da hafif seyirli gidişat etkili. PCR pozitifliklerin küçük oranını mutasyon çalışıyoruz. Dolayısıyla mutasyonu tespit etmek bilimsel veri olarak önemli de olsa, özellikle hastanede klinik yatışlar, hasta takibi ve hastaların üzerindeki psikolojik etkileri anlamlarında da çünkü insanlar 'ben mutasyonlu virüsün' diye ekstra strese giriyorlar ve hastalıklarını olumsuz yönde etkiliyor. Toplum üzerine de baskı oluşturuyor.

Mutasyonu biz bakanlık olarak tespit edelim, bu veriler bizde olsun; ama kişilerin mutasyonunun kişilerin sağlığı üzerinde olumsuz etkilerini görmedik. Bu mutasyonların hastaların kliniği üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığı için mutasyon çalışmanın da açıkçası bizim tedavilerimiz anlamında etkisi yok. Dolayısıyla ülke kaynaklarını da bu konuda çok fazla harcamaya gerek yok. Tüm dünyada koronavirüsün ekonomik anlamda çok ciddi etkileri var. Biz hep birlikte 84 milyon olarak kurallara uyarak ve aşıları yaptırarak bilim insanlarını, Bilim Kurulu'nun kararlarını dinleyerek kendimizi yönlendirelim."