Alyar’lı Şeyh Ahmet

Kaderin cilvesi,

KÜLTÜR 10.07.2019 10:40:08 0
Alyar’lı Şeyh Ahmet
Tarih: 01.01.0001 00:00

Alyar’lı Şeyh Ahmet

 (Bölüm:1)

         Malazgirt, Bulanık, Patnos, Tutak mıntıkasında gayet iyi bilinen ve saygı duyulan Şeyh Bahaddin ailesine mensuptur. Malazgirt’in ALYAR köyünde doğmuş olup, Şeyh Bahaddin’in 8. kuşaktan torunudur.

         Ahmet daha bebekken babasını kayıp etmiş. Heseni(Hasenan) aşiretinin beylerinden olan dayısı Halis Bey, bu nedenle dul kalan bacısını ve bebek olan yeğeni Ahmet’i Alyar köyünden alıp, kendi köyü KEVEREŞ’e götürür.

Halis bey o mıntıkanın eşrafındandır. Akıllı, sözü dinlenen, sosyal ve insani yönü gelişmiş, hitabeti güçlü, yardımsever, tam bir toplum insanıdır. Yeğeni Ahmet’i bağrına basar. Çocuklarından ayrı tutmaz, hatta üstün tutar. Ahmet büyüdükçe ondaki cevher ortaya çıkmaya başlar. Dayısının, ağaların, beylerin, hocaların, memurların, söz ustalarının, halkın, hülasa toplumdaki her kesimin sohbetlerinde bulunur…

O artık gençtir. Ona Şeyh Ahmet, bazen de Annesine nispetle “Ahmed’ı Tırkı” denmektedir. Şeyh Ahmet; İnce ve uzuna yakın boyludur, yakışıklıdır. Çoğunlukla tatlı dilli ve güler yüzlüdür. Alnındaki çizgiler, Albert Einstein’ı anımsatır. Amcam olduğu için mübalağa ettiğim sanılmasın.  Allah tarafından Einstein’e verilen pozitif bilimsel zekânın mizah versiyonu Şeyh Ahmet’e verilmiş… Medeni cesareti yüksek olup, bütün ortamlarda rahat bir şekilde konuşabilmektedir. Bir miktar ilim tahsil etmiştir, lakin bunu hiç ön plana çıkarmaz. Müthiş bir espri anlayışı vardır. Bu nedenle sohbetlerin aranan simasıdır. Misafirliğe gittiği köylerde onu birkaç güne kadar bırakmazlar. Sohbete katıldığı kişileri; düşündürmekte ve gülmekten kırıp geçirmektedir…

Dünya malı, şan şöhret onun hiç umurunda değil, çalışmayı sevmez önemsemez ve becermez. Haliyle zengin olmaz, kıt kanat geçinir. Günlük nafakası oldu mu, gerisini kafaya takmaz.  Çocukla çocuk, büyükle büyük olmasını bilir. Sılay’ı rahim duygusu güçlüdür. Artık genç bir delikanlıdır, evlilik çağı gelmiştir. Dayısı çok sevdiği yeğeni Ahmet ile kızını evlendirir.

Zamanla çocukları olur, ailesi büyür. Alyar köyündeki akrabalarının ısrarı üzerine, göç ederek Alyar’a yani asıl köyüne taşınır. 11 erkek, 2 kız çocuğu olmuş, ailesi tam kalabalıklaşmıştır. O zamanların âdeti üzere, genç erkek çocukları batıya yani İstanbul, Adapazarı’na… Zaman zaman çalışmaya giderler. Derken batıya alışırlar, göç etme istekleri ve ısrarları gittikçe artar. Şeyh Ahmet önce çocuklarına karşı direnir.  Ancak isteklerini kabul etmek zorunda kalır.  Aile Adapazarı’na taşınır…

Şeyh Ahmet, sosyal olup muhabbet ehlidir. Dolayısıyla batıya da uyum sağlar. Kısa sürede geniş bir çevresi olur. Sevilir, sayılır, aranır… Kaderin cilvesi, elim bir trafik kazasında hayatı son bulur, ahirete göçer. Gurbet elinde olmasına rağmen cenazesine büyük bir kalabalık iştirak eder…

Kısaca hayatını özetlemeye çalıştığım; Alyar’lı Şeyh Ahmet’in yaşadıklarını, şakalarını, onun hakkında anlatılanları bir yazı dizisi halinde sizlere sunmayı düşünmekteyim. Kaç bölümden oluşacağını kestiremiyorum. Sanırım yazının bölüm sayısını, bu meyanda hatırası olanların benimle paylaşmaları belirleyecektir.   Bilindiği gibi dünyamızda; savaşlar, bunalımlar, ekonomik sıkıntılar, zulümler, haksızlıklar, katliamlar, toplu göçler eksik olmuyor. Anlayacağımız dünya cennet değil, hayatın bütün zorluklarına rağmen… Amacım kendi köşemde; sizlere can suyu olmak, sizleri güldürmek, sevindirmek, size neşe getirmek ve faydalı olmaktır.

Keyifli okumalar dilerim…