SAİT EBİNÇ


MÖHBET EZENÎN MÖHRESİNDEN NASIL DIGIRLANDIM.

MÖHBET EZENÎN MÖHRESİNDEN NASIL DIGIRLANDIM.


MÖHBET EZENÎN MÖHRESİNDEN NASIL DIGIRLANDIM.


Efendim son günlerde Van kamuoyunda Remzi Dede müvekkilim hakkında yalan yanlış tezviratlarda bulunulmaktadır. Bütün hayatını Beden Terbiyesi gibi, başında “terbiye” kelimesi bulunan bir müessesede geçirmiş nihayetinde oradan tekaüt olmuş memleketin eşraf ve esnaf taifesinden masum mazbut birine üstelik şu canım memlekete unutulmaz emek ve katkısı olan Vakti zamanında Ato’nun menecerliği gibi çok mühim ve möhkem bir kariyere sahip olmuş. Ato’ yu sipor camiasına kazandırmış olan Remzi Dede’ müvekkilim hakkında Yoğ Efendim Möhbet Ezenin bağına ayva çalmaya girmiş de, Yoğ efendim Edremit’in kirazlarına dadanmış da, Yoğ efendim Ğaraba mehlede Mısırlıların bağına üzüm için girmiş de, Yoğ Edremitde Nigâr Eze’nin tendirinin damında bir telis dolusu çakalayla yakalanmış da bunların hepsi küllüyen bühtandan ibaretdir. Bunların hepsi tezvirat ve tevatürden ibarettir.
Efendim bu vâkıa hakikat de esâsen şöyle vukû bulmuştur. Bu vâkıanın canlı şahitlerinden biri de Ğaçboğan’da mukim Nazmi Saraçoğlu’dur. Vâkıa Nazmi Saraçoğlu'nun babasının o gün canı fena halde Kürt Köftesi çektiği için validesine 'Ğanım baban rehmet şöyle bir Kürt Köftesi yapsan da yesek' demiş. Validesi de sen hiç merak etme bey!! Gurut Ezen değil Mercimek mehlesinde Ğaraba mehlesinde olsa da ben senin için getirtirim diyerek Gurut Ezeni getirme işi o gün Nazmi Saraçoğlu'na düşmüştür. Nazmi Saraçoğlu Möhbet Eze gilden gurut ezeni almaya giderken talihsiz ve bahtsız bir biçimde Remzi Dede’nin üç metrelik möhreden nasıl aşağıya dıgırlandığını kendi gözleriyle bizatihi görmüştür. Yeminli Müşavir pardon müşahit Nazmi Saraçoğlu bu möhreden dıgırlanma hadisesini mahkeme zabıtlarına şu şekilde geçirmiştir. “Sayın hakimim, Remzi Dede ki kendisini bilirim tanırım; Bu şahıs Möhbet Eze’nin bağındaki aloların, çakalaların, melaki armutların, fişnelerin, mükemmel görüntüsünü daha yakından temaşa, tetkik ve tefrik etmek için masumane bir şekilde bağçanın mühre duvarına dırmanmış, bu güzellikleri seyr ettiği sırada özünden geçerağ bir gürültüyle aşağı dıgırlanmış ve nihayetinde yer de duran leppik daşa başıni çarpmıştır. Olayda Möhbet Eze de Remzi Dede de musumdur”
Efendim vâkıa tam da Nazmi Saraçoğlu hemşehrimizin anlattığı gibi vukuu bulmuştur. Vakıa Remzi Dede müvekkilim Memleketin bağ ve bostanlarında âmeli (uygulamalı) peyzaj çalışmaları sürdürürken Möhbet Eze’nin bağının möhre duvarı üzerinde oturduğu esnada Nazmi Saraçoğlu’nun şahit olduğu gibi bahçenin güzelliklerini seyr ederken özünden geçerağ möhrenin üzerindeki kerseğin kırılması suretiyle bir patırtı gürültüyle möhreden aşağıya dıgırlanıp bahçenin içine düşmüştür. Talihsiz bir şeklide başı leppik taşa çarpmak suretiyle yaralanmıştır. Efendim olayın teknik açıdan mahiyetine bakıldığında da Remzi Dede’nin masumiyeti bedahet düzeyinde açıktır. Sayın hakimim takdir edersiniz ki Van bir kış memleketidir Van’da möhre duvarlarının üstü kışın kar tutmasın diye hep balık sırtı şeklinde yapılırdı. (Bu kabahat Van’da kerpiç ustası Çerkez Mehmet Efendi’nin) Karın durmadığı duvarda müvekkilim Remzi Dede nasıl dursun.
Efendim müvekkilimin şahs-i manevileri ve izzet-i nefsine dokunan bu tezvirat ve bühtanları kınıyoruz. Bir vakitler yine müvekkileme Salmansuyu nahiyesinde bu yönde bühtanlarda bulunulmuş. Nigar Eze bile (Ki bir zamanlar bir çakala için kıyamet koparan Edremitli bir ihtiyardı) en son ölmeden sekarattayken bana tez Çalık Suvağlı o masum uşağı getirin ondan helallik almadan bu dünyadan gidersen gözlerim açık gider diye nedamet etmiştir. Remzi Dede gibi birine bunları isnat etmenin vebalı ne kadar büyüktür onun takdirini aziz ve necip Van kamuoyuna bırakıyorum. Hörmetlerimle
Abugat Tefo