Tarih: 11.11.2014 09:35

Facebook Twitter Linked-in Whatsapp

         

           Van'da bir dönemler sabahın beşinde ve altısında hastanelere gidilip kuyruk sırasına giren vatandaşlar, son yıllarda ülkenin en güzel hastanelerinden biri olarak gösterilen YYÜ Dursun Odabaş Tıp Merkezi'nde de aynı muameleye tabi tutuluyor. Sabah erken saatlerde hastaneye giden, sıra alan hastalar, tedavi olduktan sonra çeşitli tahliller yapılması esnasında da büyük sorunlar yaşıyor. 

          Üç-beş gün öncesinden randevu almalarına rağmen hastaneye gittiklerinde sorunlarla karşılaştıklarını, çeşitli bölümlerdeki personelin kötü muamelelerine maruz kaldıklarını anlatan hasta yakınları, sağlıkta büyük gelişmeler yaşanmasına rağmen Van'da yönetim eksikliği ve bazı personellerin vurdumduymazlığı yüzünden büyük stres yaşadıklarını ifade ettiler. 

            MUAYENE OLMAK İÇİN KAPIYA ASILAN KAĞIDA İSİM YAZILIYOR

            Dursun Odabaş Tıp Merkezi Nefroloji Bölümüne çocuğunu götüren D.U. vatandaş, günlerce uğraştıktan sonra randevu almasına rağmen, çocuğu tedavi olduktan sonra bu kez de tahlil sonuçlarını almak için uğraşmak zorunda kaldığını ifade ederek, "Ben 3-4 Kasım tarihlerinde 45 günlük çocuğumu Van'da bir özel hastaneye götürdüm. Özel hastanede girişimizi yaptıktan, tedavi ve tahlil sonuçlarını kısa süre içinde aldık. Söz konusu doktor, çocuğumu YYÜ Hastanesi Nefroloji Bölümü'ne de götürmemi istedi. Hastanede çalışan birini arayıp, nasıl randevu alacağımızı sorduk. O da sabah erken gelip, el okuma sistemi ile randevu alacağımızı söyledi. Eşim ile birlikte 06 Kasım 2014 tarihinde sabah 08.40'ta hastanenin Çocuk Nefroloji Bölümü'ne gittik. Oradaki personel, kafasını bile kaldırıp bize bakmadan, el okuma ile randevu alınmadığını, kapıda asılı kağıda isim yazıldığını belirterek, sıranın bittiğini söyledi. Kapıya bir kağıt asıldığını ve ilkel yöntemlerle isimlerin buraya yazıldığını gördük. Ayrıca, başka personellerin gelip kendi yakınlarının ismini söz konusu kağıda yazdığına şahit olduk. Hastanede çalışan başka bir dostumuzu arayıp durumu bildirdik. O da bizi bilgisayardan randevu alma yerine gönderdi. Söz konusu hasta kayıt bölümüne gittik. Bir gün sonraya randevu sırası olmadığı için, 10 Kasım 2014 Pazartesi gününe randevu aldık" dedi. 

        "PERSONELLERİN DİYALOGU ÇOK KÖTÜ"

           Hastanedeki bazı personellerin hasta ve yakınlarına muamelelerinin iyi olmadığını anlatan D.U., "Çocuğum için randevu aldıktan sonra, üç gün sonra, (Pazartesi erkenden yine Çocuk Nefroloji Bölümü'ne gittik. Aynı personel bu kez yine bize sıranın olmadığını söyledi. Biz de randevu aldığımızı söyledik. Küçük bir tartışmanın ardından telefon ve TC numaraları verildikten sonra biraz bekledik ve bayan doktor çocuğu muayene etti. İdrar ve kan tahlilli istendi. Tahlil işiyle saatlerce uğraştıktan sonra, öğleden sonra sonuçların doktordan öğrenileceği ifade edildi. Öğleden sonra 13.45'te hastaneye gittik. 14.30'a kadar bekledikten sonra doktor geldi. Aynı personel, yine kapıdaki kağıtta ismimiz olmadığı için tartıştık. Sabah da ismimizin olmadığını, randevulu olduğumuzu ısrarla söylememize rağmen, 'Öyleyse kağıdın sonuna isminizi yazın, öyle alayım' dedi. Kağıda baktık ve 58'inci sıraya çocuğumuzun ismini yazdık. Biraz bekledikten sonra öfkelenip hastaneden ayrıldık. Hastanenin oto parkında da bu kez çıkış bölümüne yanlış park eden araçlar yüzünden yarım saat daha bekleyip, çeşitli maceralar yaşadıktan sonra merkeze döndük. Hastane yönetiminin bu sorunlara bir an önce çözüm bulmasını istiyoruz" dedi.

            Öte yandan gazetemize açıklama yapan YYÜ Tıp Merkezi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hakan Çankaya ise, "Kapılara kağıt asılması ve isimlerin yazılması, hastaların bu şekilde içeri alınması yöntemi, kesinlikle tasvip edilemez. Yine personellerin hasta ve yakınlarına mutlaka iyi davranması gerekir. Bu personeller eğitimden geçiyor ve kendilerini geliştirmelerini bekliyoruz. Randevu sorununun çözümü için el okuma sisteminin hayata geçmesini bekliyoruz. Bu tür sorun yaşayan hasta ve yakınlarının da dilekçeyle kurumumuza başvurmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

  Bölge: Bişar Ulutaş

— HABER SONU —