WikiLeaks'in (29 Kasım 2010'da) yayınladığı ABD diplomatik belgeleri dünya çapında büyük ses getirmişti. Sızıntılar içindeki Türkiye belgeleri, Amerikan istihbarat ve Dışişleri'nin ikiyüzlü politikalarını gözler önüne sermişti. Belgeler arasında çok dikkati çeken bir bölüm de, "Cemaat-ABD-CIA" ilişkilerine yönelikti. O günleri çabuk unuttuk.
Peki WikiLeaks'te ne var? WikiLeaks Türkiye Belgeleri'nde Gülen ve cemaatini konu alan gizli yazışmalar geniş bir yer tutuyor.
Belgeler "ABD Gülen'i koruyor mu?", "Gülen hareketi ve polis", "Türk liderlerin cemaatle ilişkileri" ve "Azınlıklar ile Gülen cemaati ilişkileri" başlıklarını taşıyor.
ABD Gülen'i koruyor mu?
Belgelerde, "Gülen hareketinin hedeflerini okumak zor, ama cemaat Türkiye'de devlet için açık ve yakın bir tehlike değil" deniliyor.
Fethullah Gülen, 1999'dan beri ABD'de yaşıyor. Gülen turist vizesiyle gittiği ABD'de, 9 yıl sonra, yani 2008 yılında sürekli oturma ve çalışma iznine, yani Yeşil Kart'a sahip olmuştu. Peki arada ne olmuştu?
Gülen'in avukatları 9 yıllık süreçte güya şikâyetçi olmuş, etkili kampanya yürütmüştü. Cemaatin Yeşil Kart için Türkiye'de de yoğun bir lobi çalışması yapılıyordu. ABD'nin İstanbul Başkonsolos Vekili Stuart Smith Washington'a gönderdiği 4 Ağustos 2005 tarihli "GİZLİ" statülü telgrafın başlığı "Hoca'ya destek için seferber olmak"idi.
Kriptoda yazdığına göre; 3 üst düzey Türk polisi, Gülen'in Yeşil Kartı için FBI' la ilişkiye geçiyor ve yardım edilmesini istiyordu.
ABD İçişleri Bakanlığı adına savunmayı savcılar P. Meehan ve M.
Catherine yapıyordu. Yeşil Kart başvurusunun ilk anda reddedilmesinin gerekçeleri arasında en çarpıcı bölüm cemaatin finansal gücüydü. Çünkü savcılar cemaatin 15 milyar dolarlık bir güce sahip olduğunu söylüyor ve bu finansmanda CIA'in katkısı olduğunu düşünüyordu.
Bu tarihlere dikkat!
"Vatikan Gülen'i destekliyor" kampanyası da yürüyordu. Gülen'e kefil olan ÇOK ÖZELLİKLİ İSİMLER devreye giriyordu.
Mahkemeye, Gülen'in Yeşil Kart alması için aralarında tanınmış istihbaratçıların da bulunduğu 27 özellikli insanın referans mektubu anında geliyordu.
Graham Fuller: CIA ajanı. Türkiye eski istasyon şefi. CIA'nin hayati kollarından RAND Corporation'da danışman.(Yahudi asıllı) Morton Abramowitz: ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi. (Yahudi asıllı) George Fidas: CIA, Analiz ve Prodüksiyon Direktörü. Balkan politikaları uzmanı ve Washington Üniversitesi Uluslarası İlişkiler Bölümü hocası. (Yunan asıllı) Ne oldu? ABD yönetimi Yeşil kartı verdi. Ve... Bu sürecin "Gülen cemaati için oldukça sancılı geçtiği" söylenerek, Cemaate yönelik CIA himayesi gizlenmeye çalışıldı.
SONUÇ: Tarihler mesaj veriyor:
Ekim-2013: NEO-CON Eski Büyükelçiler MORTON ABRAMOWİTZ VE EDELMAN, "ABD'nin Türkiye Politikasını Yeniden Çerçevelendirmek" raporunu yazdılar.
1 Aralık 2013: Amerika'da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile konuştular.
17 Aralık 2013: Cemaatin paralel yapısı düğmeye bastı. Darbe teşebbüsünde bulunuldu. Şubat 2014: Neo-Con büyükelçiler Başkan Obama'ya "Türkiye'ye tavır koy" mektubunu yazdı.
ABD-İngiltere- İsrail istihbaratı tarihi epeyce kirli dosyalara sahip.
CEMAAT-CHP-NEO/CON BÜYÜKELÇİLER ittifakı... Hepsi bir arada. Derin işler paralel olmasın?